Huzurla birlikte yatırım da arttıÇözüm sürecinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne ekonomik etkisiyle ilgili açıklamalarda bulunan Kalkınma Bakanı Yılmaz, huzur ortamının oluşmasıyla yatırımcının bölgeye geleceğini vurguladı.![]() Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Bingöl'deki çeşitli ziyaret ve incelemelerinin ardından Ankara'ya gitmek üzere gittiği Elazığ Havalimanı'nda, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Geçmişteki terör olayları yüzünden güven ortamının elverişli olmamasından dolayı birçok kayba uğradığını dile getiren Yılmaz, nitelikli ve donanımlı insanların bölgeden göç ettiğini, yerlerine aynı derecede eleman çekme konusunda sıkıntılar yaşandığını vurgulayarak: “Yaylalarımız, ovalarımız yeterince kullanılamadı, Turizm potansiyelimiz yeterince değerlendirilemedi. Buraya insanlar yeterince gelip gitmediler. Yatırımcı bu bölgelere bundan dolayı yeterince rağbet göstermedi. İşte bunlar, bölgenin eksi hanesine yazılan nedenler. Terörün ortadan kalkması, güvenlik ortamının gelişmesi, huzurun pekişmesiyle bu tam tersine dönüyor elbette" diye konuştu. Çözüm sürecinin başlamasından itibaren tüm Türkiye'de ve bölgede güzel bir havanın oluştuğunu ancak sürecin tam olarak sonuçlanması ve kalıcı hale gelmesinin çok önemli olduğunu aktaran Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şu aşamada dahi yatırımcılardan ciddi bir ilgi görüyoruz. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da ben bunu görüyorum. Yatırımcılarda ciddi bir ilgi ve alaka var. Özellikle geçmişte kamu yatırımlarında biz çok ciddi bir ilerleme sağladık, mesafeler aldık ama özel yatırımlar arzu ettiğimiz şekilde gelişme gösteremedi. Bu yeni ortamda, huzur ortamının daha da pekişmesiyle bölgede özel yatırımların da arttığını görüyoruz, gereceğiz. Daha da göreceğiz çünkü kullanılmamış bir potansiyel var. Uzun süredir kullanılmamış bir potansiyelin harekete geçtiğini göreceğiz. Adeta nadasa bırakılmış bir tarlanın yeniden sürülmesi gibi. " Yılmaz, yeni teşvik sisteminde güçlü destekler olduğunu ve bunların da yatırımcıları bölgeye çekeceğini söyledi. Artık kamu ve alt yapı yatırımlarının bölgede belli bir noktaya geldiğine vurgu yapan Yılmaz, şunları kaydetti: "Artık bölgede her ilimizde üniversite var, havaalanları, hastaneler, yollar inşa ediyoruz. Bütün bunlar da özel sektör yatırımlarına destek oluyor. Komşu ülkelerle ticaret destek oluyor. Bütün bunların sonucunda inşallah önümüzdeki dönem yatırımların daha iyi noktalara gittiğini göreceğiz. Sadece hacim açısından değil bir taraftan da bu bölgelerde büyük ölçekli yatırımların daha da artmasını ben bekliyorum çünkü şu ana kadar özel yatırımlar hem potansiyelini yeterince realize edemedi hem de ölçek olarak daha çok küçük ve orta ölçekli yatırımlar oldu. Çok büyük ölçekli yatırımlar yeterince gelmedi bölgeye. Bu yeni ortamda daha büyük ölçekli yatırımları da bekliyoruz." “ESED GEÇİCİ, HALK KALICIDIR” Suriye'de yaşananların tarihi bakımdan dönüm noktası, insani ve siyasi anlamda ise büyük bir dönüşüm olduğunu söyleyen Yılmaz, Türkiye'nin, Suriye'deki iç savaşla ilgili tarihi sorumluluğunu yerine getirdiğini ve zulüm ortamından kaçan insanlara kucak açtığını dile getirerek, Esed rejiminin geçici, oradaki halkın kalıcı olduğunu vurguladı. Yılmaz, zulümden kaçanlara, yüzyıllarca aynı şemsiye altında yaşamış kültürler, aynı kültürü, değerleri ve medeniyeti paylaşan insanlar olarak kucak açtıklarını ifade ederek, "Bunun dışında bir tavır ne Türkiye'ye yakışır ne de Türkiye'den beklenir. İnanıyorum ki bu dönemde Türkiye'nin ve Türk halkının yaptığı fedakarlıklar, Suriye halkı tarafından hiçbir zaman unutulmayacak" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin alelade bir ülke olmadığını belirten Yılmaz, belli bir tarihten geldiğini ve köklü bir geçmişe sahip olduğunu bildirdi. Mevcut ortamın, Suriye'nin kendi içinden kaynaklandığına dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu: "Elbette kısmen de olsa bize de bazı acı hadiselerle yansıyor. Bu vesileyle tekrar Reyhanlı'da o hain saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, halen yaralı olanlara acil şifalar, bütün yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Başbakanımızın da vurguladığı gibi mutlaka Türkiye Cumhuriyeti, bu olayların peşini bırakmaz. Bunları yapanlar, uygun zamanda ve zeminde bunun karşılığını mutlaka göreceklerdir." YORUM YAZIN ![]()
|
|