15 Temmuz sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal kapsamında Kanun Hükmünde Kararnamelerle binlerce insanın listelenip açığa alındığı belirtilen açıklamada, “Ortaya hiçbir somut bilgi, belge koymaksızın sadece duyum üzerine, şüphe saikiyle insanların geleceği karartılmakta, maddi-manevi hayatları altüst edilmekte. Hükümet ise her KHK listesiyle aileleriyle birlikte büyük bir açmaza, sıkıntıya sürüklenenlerin sayısının kartopu misali büyüdüğü gerçeğine gözünü yummakta. 15 Temmuz'da karşılaşılan şeyin ve ardından gelişen birtakım olayların devleti zecri tedbirler almaya mecbur bıraktığı söylemi ise bu acı gerçeği değiştirememekte. Birtakım mazeretler, gerekçeler ileri sürülerek savunulmaya çalışılsa da haksızlık, adaletsizlik örtülemeyecek kadar açık ve büyük. Ne ile suçlandığını dahi bilmeyen, haklarında hiçbir somut delil, belge ortaya konulmadan, hatta bilgi verilme ihtiyacı dahi hissedilmeden binlerce insanın bir gecede kamu görevinden ihraç edilmesi hukuk devleti olma iddiasıyla bağdaştırılamaz! Hiç kuşkusuz sadece siyasi görüşleri yüzünden, hatta sadece siyasi birtakım kararlara, uygulamalara itiraz ettiklerinden ötürü yüzlerce akademisyenin bir gecede üniversiteden uzaklaştırılabildiği bir ülkede düşüncenin özgürlüğünden ve üniversitenin saygınlığından söz edilemez” denildi.
Açıklamada, “Kim tarafından hazırlandığı, neye dayandırıldığı belli olmayan ve hukuki itiraz yolları da kapatılmış bir halde hazırlanmış listelerle insanların emeklerinin, saygınlıklarının, aile huzurlarının ve geleceklerinin bir anda gayet müstağni bir şekilde süpürülmeye kalkışıldığı bir ortam ne onu inşa edenlere ne de onu teneffüs edenlere ya da seyredenlere hayır getirmez. Bundan önceki kararnamelerde olduğu gibi son kararname ile de yapılan şeyin kanuna uygun sayılsa da asla hukuka uymadığını, uymayacağını bir kere daha hatırlatıyoruz. Hükümete hatırlatmak istiyoruz: Özgürlük alanlarını genişletme vaadiniz ve bu yöndeki çabalarınız neticesinde destek aldığınız geniş kesimler nezdinde giderek daha fazla tartışılmaya başlanan bu gibi icraatları gözden geçirmenin vaktidir! İktidar imkânlarıyla palazlanmış ve medyada sözcülüğünüze soyunmuş goygoycu takımının sahte iyimserlik mesajları sizi aldatmasın! Bugün hoşunuza gitsin diye size düpedüz yalan söyleyen bu zevatın, yarınlarda şartlar değişip kendilerine bugün bolca sunduğunuz imkânlar azaldığında veya tümden ellerinden gittiğinde sizi süratle terk edeceklerinden şüpheniz olmasın. Hukukun yerini keyfiliğin, adalet ve vicdan ilkelerinin yerini ise intikam ve tahakküm duygularının almasına izin vermeyin ve mazlumların ah'ını almaktan sakının! Kimi icraatlarınızın sebep olduğu tepkilerin dalga dalga büyümesinin halkın desteğini yitirmenize yol açabileceğinden, seçim kaybetmekten endişe edin ama her şeyden önce zulümle anılmaktan çekinin. Allah'tan korkun ve adaleti ayakta tutmayı bütün işlerin önüne alın” denildi.