Hüda par'dan fetö raporuHÜDA PAR hazırladığı raporla FETÖ/PDYnin devlet imkânlarını kullanarak komplo kurduğu kişi ve kurumların mağduriyetlerine dikkat çekerek, Yasin Börü ve arkadaşlarının linç edildiği 6-8 Ekim olaylarının FETÖ-PKK işbirliğiyle gerçekleştirildiğini belirtti.![]() HÜDA PAR Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Başkanlığı, FETÖ/PDY'nin mağdur ettiği kişi ve kurumlar üzerine yaptığı çalışma sonrası hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı. Devlet içerisine yerleşerek 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunan FETÖ/PDY'ye,1980 askeri darbesinden bu yana işbaşına gelen hükümetler -Erbakan Hükümeti hariç- tarafından alan açıldığına dikkat çekildi. İslami cemaat görüntüsü ile kamuoyunda meşruiyet kazanma stratejisi izleyen FETÖ/PDY'nin rakip gördüklerini tasfiye etmek amacıyla Türkiye'de faaliyet gösteren pek çok dindar şahsiyet ve İslami cemaati hedefe koyduğu vurgulandı. Devlet içinde kritik bürokratik alanlar başta olmak üzere özellikle adliye, mülkiye, ordu, emniyet ve eğitim alanında ciddi bir kadrolaşmaya giden FETÖ/PDY'nin yargı zulmünün “Ergenekon” soruşturmaları ile başladığı şeklinde yanlış bir anlayış olduğu belirtilen raporda, bu yapının 90'lı yıllardan bu yana yargı kumpaslarının içinde olduğunun altı çizildi. Raporda, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından devlet içi genel bir temizlik operasyonu yapıldığı, bu yapının devlet gücünü kullanarak mağdur ettiği, hapishanelere doldurduğu, itibarını yok ettiği kişi veya kuruluşun hak ve itibarlarının iadesi için onarıcı adımların atılması gerektiği vurguladı. FETÖ/PDY'nin yargı ayağında binlerce hâkim, savcı, yüksek yargı mensubunun yakalaması/tutuklaması, açığa alınması veya ihraç edilmesinin bu kişilerin hazırladıkları iddianameleri ve aldıkları kararları şüpheli hale getirip güvenilmez kıldığı belirtildi. HÜDA PAR'A YÖNELİK KOMPLOLAR 2013 yılı içerisinde HÜDA PAR üye ve tabanına yönelik polis, muhbir ve diğer görevliler tarafından muhtelif tarihlerde müteaddit defa taciz ve tehditlerde bulunulduğu ve partiye yakınlığı bulunan kimselerin hukuk dışı muamelelere maruz kaldığı kaydedilen raporda, partilerine yönelik komplolara adları karışan görevlilerin daha sonra FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında ihraç edildiğinin altı çizildi. İSLAMİ STK'LARA YÖNELİK OPERASYONLAR Adana, Adıyaman, Erzurum, Malatya-Elazığ, Konya ve Ankara'da İslami STK'lara yönelik komplolara dikkat çekilen raporda, sahte delillerle açılan davalar sonucu STK'ların yasal çalışmalarının terör faaliyeti kapsamında ele alındığı söz konusu STK üye ve gönüllülerinin hapis cezaları ile karşı karşıya bırakıldığı kaydedildi. 6-8 EKİM OLAYLARI VE PKK-FETÖ İŞBİRLİĞİ Son olarak 2014 yılında HDP'nin sokağa çıkma çağrısıyla yaşanan 6-8 Ekim olaylarının hatırlatıldığı raporda, söz konusu olaylarda PKK-FETÖ işbirliğine dikkat çekildi. Raporda şu ifadelere yer verildi: "Bu olaylar sırasında PKK/HDP üyeleri her tarafta öldürme, yakma yıkma, yağmalama olayları gerçekleştirirken, emniyet birimlerinin tüm sokaklardan çekilmesi, karakollarına kapanması, yüzlerce imdat ve yardım çağrısına rağmen hiçbir olaya müdahale edilmemesi dikkat çekmiştir. Bu durum PKK-FETÖ ittifakını açıkça ortaya çıkarmıştır. Hükümet tarafından birçok ilde 8 Ekim 2014 tarihi itibariyle sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş hatta Ordu birliklerinin desteği sağlanmış olmasına rağmen olaylar 10 Ekim 2014 tarihine kadar yer yer devam etmiştir. Sonradan o dönemde bu illerde görev yapan mülki amirlerden bazıları ile emniyet yetkililerinin pek çoğunun FETÖ/PDY bağlantılı olduğu anlaşılmıştır. HÜDA PAR'ın ve yakın STK'ların üyelerine ve binalarına Kobani bahanesiyle gerçekleştirilen saldırıların neredeyse tümünün ortak özelliklerinden biri de, bunların faillerinin yakalanmamış olması, olaylar ile ilgili soruşturmaların ciddiyetle yapılmamış olmasıdır. 6-8 Ekim olaylarının, 15 Temmuz darbe girişimi aktörleriyle ortak bir organizasyon olduğu konusunda hiçbir kuşku yoktur." SONUÇ FETÖ tarafından adı kirletilerek meş'um emellere ulaşmanın aracı haline getirilen adaletin gerçek manada tesisiyle adalet toplumunun yeniden inşası isteniyorsa, kişi ve kuruluşlara yaşatılan mağduriyetlerin giderilmesi için yapılması gerekenler şöyle sıralandı: -Cezaevinde haksız yere ömür tüketen masumların özgürlüğüne kavuşturulması, -Hakkında verilen haksız hapis cezaları sebebiyle yurt dışına gitmek zorunda kalmış olanların tekrar Türkiye'ye güven içinde dönebilmesinin önün açılması, -Mahkûm edildiği hapis cezasını çekmiş olanların maddi manevi zararlarının tazmini ve iade-i itibarlarının sağlanması, -Haksız yere kapatılan kurum ve kuruluşların yeniden açılması ve meydana gelen zararın tazmini, -Sırf Müslüman olduğu için FETÖ'nün hedefine giren kişi ve yapılara yönelik komplo ve kumpaslarda rolü olan asker, polis, savcı veya hâkimlerin bu suçlardan dolayı yargılanması kamuoyunun ortak arzu ve beklentisidir. (İLKHA) YORUM YAZIN ![]()
|
|