'Her dört kadından biri meme kanserine yakalanıyor'Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü, Türkiye'de her dört kadından birinin meme kanserine yakalandığı belirtildi.Bingöl Sağlık Müdürlüğü ‘Kanser Farkındalık Ayı' dolayısıyla yaptığı açıklamada, meme kanseri ile ilgili risk faktörleri, belirtileri, tanısı ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Meme kanserinin, memedeki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıktığı belirtilen açıklamada, “Meme kanserinin neredeyse tamamı kadınlarda görülür. Ancak erkeklerde de meme kanseri görülebilir. Meme kanseri ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan kanser türüdür. Ülkemizde kanser olan her dört kadından biri meme kanseridir” denildi. Açıklamada, meme kanseri ile ilgili şu bilgilere yer verildi: “MEME KANSERİNDE YAŞAM ŞEKLİYLE İLİŞKİLİ DEĞİŞTİRİLEBİLECEK RİSK FAKTÖRLERİ: -Fazla kilolu ya da şişman (obez) olmak -Yeterli fiziksel aktivite yapmamak (hareketsiz bir yaşam sürmek) -Hiç doğum yapmamış ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olmak -Doğum kontrol hapı ve iğnesi kullanmak -Menopoz sonrası hormon tedavisi almak -Alkol kullanmak: Özellikle günde 1 bardaktan (1 bira, 1 bardak şarap, 1 duble sert alkollü içecek) daha fazla alkol tüketimi riski daha çok arttırmaktadır. MEME KANSERİNDE DEĞİŞTİRİLEMEYECEK RİSK FAKTÖRLERİ: -Kadın olmak: Kadınlarda erkeklerden 100 kat daha fazla meme kanseri görülmektedir. -Yaş almak: Yaş arttıkça meme kanseri riski artmaktadır. -Belirli kalıtsal genlere sahip olmak (özellikle BRCA1, BRCA2 gibi) -Ailede meme kanseri öyküsünün olması: Birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş, kız çocuk) meme kanseri görülmesi riski iki kat arttırmaktadır. Meme kanseri olan kadınların çoğunluğunda (yaklaşık 10 kişiden 8'inde), ailede meme kanseri öyküsü olmadığını belirtmek önemlidir. -Kişinin bir memesinde kanser olması: Diğer memede ve aynı memenin diğer bölgelerinde de kanser görülme riskini arttırmaktadır. -Yoğun meme dokusuna sahip olmak -Memede iyi huylu oluşumların (fibroadenom gibi) olması -Erken adet (mens) görmeye başlamak (özellikle 12 yaşından önce) -Menapoza özellikle 55 yaşından sonra girmek -Göğüse radyoterapi almış olmak -MEME KANSERİNİN BELİRTİLERİ- Memelerinizin normalde nasıl göründüğünü ve nasıl hissettiğinizi bilmek, meme sağlığının önemli bir parçasıdır. Meme kanserini olabildiğince erken yakalamak, başarılı bir tedavi şansı sunar. Ancak neyin aranacağını bilmek, düzenli mamografilerin ve diğer tarama testlerinin yapılmasının yerini tutamaz. Tarama testleri, herhangi bir belirti ortaya çıkmadan önce meme kanserinin erken aşamalarında bulunmasına yardımcı olur. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesidir. Ayrıca ele gelen yumru (kitle) olsa da olmasa da aşağıdaki belirtiler de meme kanserinde görülebilmektedir: -Bir memenin tamamının veya bir kısmının şişmesi (belirgin bir yumru hissedilmese bile) -Memede ya da meme ucunda ağrı -Meme derisinde kaşıntı ve yanmayla belirgin yangısal durum (ekzema, mayasıl) -Meme ucunda çekilmeler -Memede portakal kabuğu görünümü -Meme derisinde tahriş -Tek taraflı meme ucunda akıntı- özellikle kanlı akıntı -Memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği -Meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma -Koltuk altında yumru (kitle), bazen memede yumru hissedilmeden önce, kanser koltuk altında veya köprücük kemiğinin etrafında şişme veya yumruya neden olabilir Bu belirtilerden herhangi biri meme kanseri dışındaki şeylerden de kaynaklansa da, belirtiler görüldüğünde, nedeninin bulunabilmesi için bir genel cerrahi uzmanına muayene olunmalıdır. -TANI- Meme kanseri ileri dönemlere gelene kadar belirti vermeyebilir. Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını arttırmaktadır. Erken teşhiste en önemli faktör, kişinin bu konuda bilinçlenmesidir. Erken tanı için aşağıdaki yöntemler uygulanmaktadır: 20-40 yaş arası: Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalıdır. (Kendi kendine meme muayenesi broşürüne https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/kanser-yayinlar/afis-brosur web adresinden ulaşılabilir.) Meme kanseri belirtilerden biri görüldüğünde vakit geçirmeden doktora başvurulmalıdır. Ayrıca iki yılda bir doktora meme muayenesi için gidilmelidir. 40-69 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı, yılda bir doktora meme muayenesi için gidilmeli ve iki yılda bir mamografi çektirilmelidir. Ülkemizde her ilde var olan Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM adreslerimiz https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/ketem) ücretsiz olarak mamografi çekilmekte; ayrıca kendi kendine meme muayenesi eğitimleri ve broşürleri de ücretsiz olarak verilmektedir. -TEDAVİ- Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup; tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir. Meme kanserinde cerrahi, ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gibi farklı tedavi seçenekleri uygulanmaktadır. -KORUNMA- Tüm kanserlerde olduğu gibi; sağlıklı (sebze ve meyveden zengin) beslenme alışkanlıkları, haftada en az 150 dakika orta düzeyde (en az 10 dakika tempolu yürüyüş, bisiklete binme gibi) ya da hafta da en az 75 dakika ağır düzeyde (en az 10 dakika koşma, yüzme gibi) fiziksel aktivite yapma, sağlıklı kiloda olma ve bu kiloda kalma ile alkol kullanmama meme kanseri riskini azaltmaktadır. Aile hekimine danışılarak sağlıklı kiloda olunup olunmadığı öğrenilebilir. Özellikle 1,5-2 yıl emzirmenin de anneyi meme kanserinden koruduğuna dair çalışmalar bulunmaktadır.” YORUM YAZIN
|
|