Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türkiye'nin zor bir dönemde ve süreç içerisinde olduğunu belirterek, "Küresel rekabet acımasızca aslanlarla ceylanların yarışına dönüştürmüştür dünyayı. Tüm bu sorunların çözüm yolu birlikten, beraberlikten geçer" dedi.
Tokat Ticaret ve Sanayi tarafından düzenlenen vergi rekortmenleri ödül töreni, Büyük Tokat Oteli'nde yapıldı. Törene eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in yanı sıra Vali Yardımcısı Bayram Gale, Gazi Osmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Rektörü Prof. Dr. Zehra Seyfikli, Tokat TSO Başkanı Orhan Sarıtaşlı, Sivas TSO Başkanı Osman Yıldırım, iş adamları ve çok sayıda davetli katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan TTSO Başkanı Sarıtaşlı, Tokat'ta vergi ödeme oranının yüzde 95'ler seviyesinde olduğunu söyledi. Daha sonra kürsüye gelen eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ise, konuşmasında bir ülkenin ileri veya geri gitmesinin örnek verdiği 4. gruba bağlı olduğunu iddia ederek, "Nedir onlar biliyor musunuz? Haydutlar. Benim tanımındaki haydut şudur: Haydutlar bir davranış yaptıkları zaman toplum, memleket kaybeder. Hep kendileri kazanır. Hem de resmi değil sürekli gayri meşru olarak kendileri kazanır. Haydutluk kültürü, yapısı eğer bir genel toplum kültürü haline dönüşürse o ülke tamamı aptallardan olan ülkeden daha da geriye gider. Neden biliyor musunuz? Haydutların genel karakteri; kendisi bir kazanmak için memlekete bin kaybettirir" diye konuştu.
Türkiye'nin zor bir dönemde ve süreç içerisinde olduğunu söyleyen Şener, "Küresel rekabet acımasızca aslanlarla ceylanların yarışına dönüştürmüştür dünyayı. Bu yarışın içinde bizde varız ülke olarak. Ama aynı zamanda Türkiye zor bir bölgededir. Irak'ta, Filistin'de her gün insanlar ölüyor. Ortadoğu'da haritalar yeniden çiziliyor. ABD-İran gerginliği nereye gidecek belli değil ve Türkiye terörü yok etmek için çaba harcıyor. Tüm bu sorunların çözüm yolu birlikten, beraberlikten geçer. İnsanların da,kurumların da birbirine inanmasından, güvenmesinden ve toplumsal kültürün doğru olana, ülkeye faydalı olana prim verir hale dönüşmesinden geçer. Haydutluk değil en azından zeki insan davranışının bu ülkedeki siyasetçisinden, bürokratından sokaktaki vatandaşına kadar herkesin temel duygusu ve huyu haline gelmesinden geçer. Bunların hepsini sağlamanın yolu ise bir arada ortak diyaloglar içerisinde olmaktan geçer. Ben Türkiye'nin bu anlayış doğrultusunda yarınlara güçlü olarak yürüyeceğine inanıyorum" dedi.
HABERTÜRK