Hastaneler deli dumrul köprüsüSağlık katkı paylarına değinen Kızılboğa: “Siyasi irade hastaneleri ‘Deli Dumrul Köprüsü'ne dönüştürmüştür. Girenden çıkandan para almaktadır. Hastanelerin ticarethane mantığıyla işletilmesini asla kabul etmiyoruz”...Türk Kamu-Sen Bingöl İl Temsilciliği, dün saat 13.00'te Dörtyol Saat Kulesi önünde yaptığı basın açıklamasıyla hükümeti eleştirdi. Bingöl Kamu-Sen adına basın açıklamasını okuyan Türk Sağlık-Sen İl Temsilcisi Salih Kızılboğa: “Türkiye Kamu-Sen olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sakıncalarını anlatabilmek için yaptığımız eylemlerin haklılığı, uygulama safhasında ortaya çıkmıştır. Hatırlanacağı gibi Konfederasyonumuz, bu kanunun vatandaşlarımızın emeklilik ve sağlık haklarını budayacağını; emekli olmayı zorlaştıracağını, sağlığı paralı hale getireceğini söylemişti. Kanunun sakıncalı maddelerinin yeniden düzenlenmesi için basın açıklamaları, mitingler, eylemler gerçekleştirdik. En son yaptığımız bir saatlik iş bırakma eylemi, sağlık hizmetlerinde vatandaşlarımızın cebine el atılacağını vurgulamak ve hükümeti bu niyetinden vazgeçirmek içindi” dedi. “Sosyal güvenlik açıkları bizlere ödetilmeye çalışılmaktadır” Emeklilik yaşının 60'tan 65'e çıktığını vurgulayan Sağlık-Sen İl Temsilcisi Salih Kızılboğa: “Başka geliri olan dul eşe bağlanacak ölüm aylığı oranı %75'ten %50'ye düşürüldü. 20 ay askerlik borçlanması için ödenecek para 2 bin 772 TL'den 4 bin 440 TL'ye yükseltildi. Yaşla sınırlı olmaksızın ana-babalarından sağlık yardımı alan kız çocuklarına yaş sınırı getirildi. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edeceklerin emekli maaşlarının kesilmesi kararlaştırıldı. Asgari ücretin üçte biri kadar geliri olan, 18 yaşın üstündeki herkesten eğitim görmemeleri kaydıyla- Genel Sağlık Sigortası adı altında prim alınmaya başlandı. İşsiz kalanların sağlık sigortası 6 aydan 3 aya düşürüldü. Sağlık hizmetlerinin sunumunda alınan katılım payları artırıldı. Sosyal güvenlik açıklarını azaltmak üzere yapıldığı iddia edilen bu düzenlemelere rağmen, bu konuda başarılı olunamadı ve yılsonuna kadar Sosyal Güvenlik Kurumunun açığının 50 milyar TL'yi geçeceği ifade ediliyor. Seçim öncesinde siyasi rant sağlamak için yapılan uygulamaların cezası yine vatandaşa kesilmekte, yanlış yönetimden kaynaklanan sosyal güvenlik açıkları bizlere ödetilmeye çalışılmaktadır. Tek çatı altında toplanan kurum çalışanları ayrımcılıktan, sendikal baskılardan bıkmış durumdalar. Kurumun oluşumunun üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen tam 4 başkan değişti. Birçok görevler vekâletle yürütülüyor. İşte reformun içyüzü bundan ibarettir. Adına reform denilen aldatmaca, son bir yıl içinde sosyal devlet ilkesinin son kırıntılarını da alıp götürmüştür” “Neden sağlık sigortası primi ödüyoruz?” Sosyal Güvenlik Kanunu ile hastanelerin paralı olacağını, muayenelerde, tedavilerde, kullanılan araç gereçlerde ve ilaç bedellerinde vatandaşlarımızın cebinden çıkacak paranın artacağını söylemiştik diyen Kızılboğa, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bizler eylem yaparken, Sayın Başbakan bizi yalan söylemekle ve vatandaşları kandırmakla suçlamıştı. O gün bizleri eleştiren ve mücadelemizi kırmaya çalışanlar, bugün haklılığımızı gördüler. Şimdi hastaneye her gidişimizde bizlerden para alıyorlar. Devlet hastanelerinde muayene başına 5 TL, özel hastanelerde her muayene için 12 TL katılım payı ödüyoruz. Ayrıca eczaneye gittiğimizde reçete başına 3 TL alınıyor. Tedavilerde ve kullanılan araç gereçlerde katılım payı adıyla alınan paralar artırıldı. Üstelik bu paraların çoğu bizim haberimiz olmadan maaşlarımızdan otomatik olarak kesiliyor. Madem hastaneye her gidişimizde para ödeyeceğiz, neden bir de sağlık sigortası primi ödüyoruz? Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de kişi başına yıllık 4 muayene yapılıyor. Muayene katılım payı, reçetelerden alınan 3 TL, ilaç ve tedavi katılım payları ile birlikte 70 milyon nüfustan yıllık toplam en az 10 milyar Lira gasp ediliyor. Yani yılda kişi başına ortalama 143 TL'miz hastanelerde biz farkına varmadan cebimizden alınıyor. Dört kişilik aileden kesilen para yıllık 572, aylık 48 TL. En düşük memur maaşına yapılan zam ortalama 37,5 TL. Bir taraftan kaşıkla verirken, diğer taraftan kepçeyle gözümüzü oymaya çalışıyorlar. Hastaneye adım attığımız andan ilacımızı alıncaya kadar yolunacak kaz muamelesi görüyoruz. Bu durumdan tedavi hastalıktan daha acı verici hale geliyor. Siyasi irade hastaneleri “Deli Dumrul Köprüsü”ne dönüştürmüştür. Girenden çıkandan para almaktadır. Bizler hastanelerin ticarethane mantığıyla işletilmesini asla kabul etmiyoruz. Deli Dumrul dayatmasıyla alınan katılım paylarının sona erdirilerek, sosyal devlet ilkesinin tam olarak hayata geçirilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu. Açıklama sonrası Kamu-Sen üyeleri hükümeti alkışlarla protesto ettiler. Bingol kent haber/Bingol Medya YORUM YAZIN
|
|