Bingöl'de geçtiğimiz haftalarda yaşanan dokuz günlük su kesintisinin ardından yapılan açıklamaların en serti, dün, Bingöl Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Kalkınma Derneği (BİN-DER) Başkanı Doğan Karasu tarafından yapıldı.
Kürük hattında meydana geldiği belirtilen heyelanın 48 metre olduğunu belirten Karasu, ‘Kürükte heyelan oldu, 500 metre isale hattı kullanılamaz hale geldi' bilgisinin gerçek olmadığını belirtti.
SİYASET-MÜTEAHHİT İLİŞKİSİ
Bingöl'e gelen hizmetin düşük kalitede olduğunu belirtip bunun nedenini “siyaset-müteahhit ilişkisindeki sakatlıktır” sözleriyle özetleyen Karasu: “Siyasetçiler temel hizmetlerin yapımına ya gizli ortaktır veya işi yanlış yapanlara sırt çıkmaktadır. Bu durum yapılan işlerin yanlış, eksik, hatalı yapılmasına neden olmaktadır. İşi alana ve işi yapana avantajlar sağlayan bu anlayışın asıl bedelini Bingöl halkı ödemektedir. Kürük Suyu Projesi'nin nasıl yapıldığını, nasıl değiştirildiğini, projenin görünen ve görünmeyen ortaklarının kimler olduğunu, işi kimin teslim almadığını, kimlerin teslim aldığını biliyoruz. Bir müteahhide ve onun görünmeyen siyasi ortağına rant sağlama anlayışı biz Bingöllülere bedel ödetmiş ve ödetmeye devam etmektedir” dedi.
TEKNİK ÇALIŞMALAR YAPTIK
Yaşanan dokuz günlük susuzluk ve Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay'ın açıklamaları ile yapılan reklamları eleştiren Karasu, şöyle devam etti:
“Sayın Serdar Atalay, yönetim beceriksizliğini gizlemek için küçük bir heyelanı öyle bir abarttı ki, ‘hamdolsun' bu heyelan bizi yutmadı, susuzluk önemli değil demeye başladık. Sayın Atalay büyük afet dedi. Paralı adamları, maaş alıp işe gitmeyen haram rızıklılar, ideolojik hastalar ve partili yeminli savunucular da ‘büyük afet, 2 bin metre heyelan oldu' yaygarasını kopararak cehennem ateşine odun taşıdı. Dokuz gün bekledik, kirli su akmaya başladı. Suyun kirliliği günlerce sürdü, su hala az akıyor. Sayın Serdar Atalay boş durmadı. ‘Kürükte heyelan oldu, 500 metre isale hattı kullanılamaz hale geldi' bilgisini reklam panolarına astı. Oysa bu bilgi tümüyle gerçek dışıydı. Mühendis arkadaşımıza metreyi verdik, afet bölgesine gönderdik. Mühendis arkadaş gerekli çalışmaları yaptı ve derlediği teknik bilgileri bize verdi. Gerçek şu: Heyelanın olduğu mesafe 500 metre değil, 4 boruluk (her boru 12 metre) ve toplamda 48 metredir. ‘Hamdolsun' bizi 9 gün susuz bırakan ‘büyük afet' 500 metre değil, 48 metreydi. 1'i 10 göstermek, 48'i 500 yapmak aldatmacaydı, yalandır, biz Bingöllülere saygısızlıktır. Heyelanın tahrip ettiği alan 500 metre ise 500 BİN defa ‘hamdolsun' demeyi, 500 BİN defa ‘mihriban' şarkısını söylemeyi, bir duruşta 500 rekat toplu şükür namazı kılmayı taahhüt ediyoruz. Sayın Serdar Atalay'a soruyoruz: Heyelan 48 metrelik bir alanı tahrip ettiğine göre geriye kalan 452 metrelik tahrip olmuş diğer alan nerededir? Rus Metresi'ni mi kullandın? Milliyetçi - muhafazakarım diyen birinin ‘hamdolsun' yalan söylüyorum demeyeceğine göre çıkan bu yanlış sonucun güvenilir ölçüm aracı olan metreden kaynaklı olduğunu düşünüyoruz.”
SERDAR ATALAY ÖZÜR DİLEMELİDİR
Belediye Başkanı Serdar Atalay'ın Gece-gündüz boruları kaynak ettik, zor şartlarda geçici hattı yaptık” dediğini hatırlatan Karasu, şunlar söyledi:
“9 günde 32 tane 12 metrelik ve bir tane 5 metre uzunluğunda toplamda 389 metre, günde 3.66 boru kaynak etmiştir. Günde 3.66 boruyu kaynak ettiği için 'hamdolsun' demek Bingöllülerle dalga geçmek ve dini istismar etmektir. Sayın Serdar ATALAY 48 metreyi 500 metre, 389 metre seyyar hattı 500 metre olarak gösterdiği için Bingöllülerden sizleri kandırdım, gerçeği çarpıttım, yanlış bilgi verdim diyerek özür dilemeli, olmayan bir durumu varmış gibi gösterdiği için de Allah'tan af dilemelidir. Kalkınma Bakanımız Sayın Cevdet Yılmaz'a susuzluğu bizimle yaşadığı, Ankara'dan gelip Kaleönü İlköğretim Okulu Kütüphanesi'nin açılışını yaparak toplumsal kalkınmamıza engin katkılar sunduğu için teşekkür ediyoruz.”