Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Birleşmiş Milletler'de kabulünün üzerinden 69 yıl geçtiğini anımsattı.
Geçen süreye rağmen hak ihlallerinin sistematik bir şekilde yaşanmaya devam ettiğini vurgulayan Kava, dili, dini, cinsiyeti, coğrafyası ne olursa olsun insanın asgari düzeyde bile olsa saygı görmesi ve göstermesi medeniyet ve demokrasinin en temel ilkesi olduğunu belirtti.
İnsan haklarının, insanlığın ürettiği veya benimsediği ortak değer olduğunu kaydeden Kava, “Barış ve huzurun evrensel ölçekte yaygınlık kazanması, bu değerin varoluşumuzun ortak zemini ve paydası olarak yaşanır kılınmasına bağlıdır” dedi.
“BM AMACINI YİTİRMİŞTİR”
BM'nin İtibarını ve güvenilirliğini yitirdiğini ifade eden Kava, kitlesel katliamlar yapan siyasi ve ideolojik güç odaklarının neredeyse emrine girdiğini belirtti.
Kava, “BM gözlemci ve görevlileri artık kitlesel boyut kazanan hak gaspları karşısında seyirci bile değil, adeta organizatördür. Dün Srebrenitsa'da katliama ortaklığı, bugün Gazze'de, Halep'te, Arakan'da yıkım ve kıyıma sessiz kalması ve son olarak Siyonist lobilerin sıkıştırmasıyla ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan edip, büyükelçiliği buraya taşıma kararına tepkisizliği, Birleşmiş Milletler'in artık işlevsiz, yok hükmünde bir örgüt olduğunu ortaya koymuştur” diye konuştu.
Kudüs'ün, kadim kültürlerin, farklı dini inanç mensuplarının bir arada yaşadığı barışın güçlü sembol şehri olduğunu ifade eden Kava, şunları söyledi: “Bu şehir insanlığın ortak zengin birikimi adına korunmalı, çatışmaların kucağına terk edilmemelidir. Bu mübarek şehir, kendinden olmayanı yok etmek için acımasızca saldıran siyonizmin azgın zorbalığına terk edilemez, edilmemelidir. BM, birlikte yaşamayı mümkün kılacak değerlere ve inançlara saygı adına, şimdiden acı ve ıstıraplara yol açan bu karara bile karşı çıkamamış, mazlumlara karşı zalimlerle iş birliği rolü üslenmiştir. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ‘yalannameye' dönüşmüştür. Eğitim-Bir-Sen olarak, ırk, dil, din, sınıf ayrımı gözetmeksizin, devredilmez, vazgeçilmez temel insan haklarını, korunması ve yaşatılması zorunlu medeniyet değerleri olarak telakki ediyor, bütün haklarıyla insana saygılı bir medeniyet ikliminde insanlığın tekrar soluklanmasını diliyoruz. Günümüzde ideolojik zalimliğe teslim olmuş siyasal güç odaklarının milyonlarla ifade edilen kitleleri perişan etmelerine rağmen insan haklarının bütün insanlığın temel tepki ve tutumunu belirleyen ana bilinç ve değer olduğuna inanıyoruz.”