Yaklaşan 14 Mayıs 2023 genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi hareketlilik hız kazandı. Bingöl'de çeşitli temaslarda bulunan Bingöl Eski Milletvekillerinden, Deva Partisi Sağlık Kurulu ve Koordinasyon Kurulu Üyesi Mahfuz Güler, Bingöl Online'a ziyarette bulundu.
Burada gündeme dair değerlendirmelerini paylaşan Güler, AK Parti'den ayrılışının sebeplerine dair soruyu yanıtlarken, Millet İttifakı'nın ve özelde Deva Partisi'nin politikalarına da değindi.
“KURDUĞUMUZ PARTİ BU DEĞİLDİ. O YÜZDEN AYRILDIM”
AK Parti'den neden ayrıldığı yönündeki soruya “Benim kurduğum parti bu parti değil. Hak hukuk bilen, adaleti bilen, yolsuzluğa bulaşmamış bir partiydi. 2007 yılına kadar bu ilkelerinden vazgeçmemişti. Şimdi öyle bir parti yok ortada” şeklinde yanıt veren Güler; “İlkelerimle bağdaşmayan bir tablo ortaya çıkınca istifa ettim ve dürüstlüğüne, bilgi ve birikimine inandığım Ali Babacan'ın daveti ile Deva Partisi'nde siyaset yapma kararı aldım” dedi.
“EHLİYET VE LİYAKAT KALMADI”
Kızılay'ın çadır satma skandalının Türkiye'deki ehliyet ve liyakatin geldiği noktayı gösteren açık bir örnek olduğuna dikkat çeken Güler; “Ehliyet ve liyakat olmayınca, iş ehline teslim edilmeyince Türkiye bu hale geldi. Adeta aile ve dost şirketlerine dönüştürülen kurumlar, maalesef kriz anlarında çökmüş ve liyakatsizliğin acısını ülke olarak hepimiz yaşamışız. Buna benzer yığınla örnek vermek mümkün. Bundan sebep şimdinin Türkiye'si maalesef açlık, yoksulluk ve sefalete sürüklenmiş. Türkiye'yi düze çıkaracak kadrolar Deva Partisi'ndedir. İyi bir ekonomist olan Ali Babacan önderliğinde bu ekonomik çöküntünün giderileceğine, Türkiye'nin yeniden ayağa kalkacağına inancımız tamdır” diye konuştu.
Güler; “Türkiye'nin geldiği son durum hem siyasi hem de ekonomik olarak çok kötü. Hak hukuk adalet kalmadı. Bütün kurumlar görevini yapamaz hale geldi. Dolayısıyla DEVA Partisi, Türkiye'nin önünü açacak, yeni bir yön çizecek bir kadroya sahip. 2013'e kadar Ali Babacan'ın yönettiği ekonomi ile yüksek bir ivme yakalayan Türkiye ile bugünün Türkiye'si arasındaki farkı herkes görebiliyor. AK Parti, siyasal ömrünü tamamlamış, DEVA Partisi'nin deneyimli kadroları Türkiye'yi yönetmeye taliptir.”
“MİLLET İTTİFAKI ORTAK ADAYLA İYİ BİR FIRSAT YAKALAR”
Millet ittifakının ortak adayla gireceği bir seçimde Bingöl'de iyi bir netice elde edeceği inancını da paylaşan Mahfuz Güler; “Millet ittifakı tek adayla Bingöl'de seçime sevilen, sayılan, geçmişi temiz bir adayla girerse, bir milletvekilliğini çok rahat alacağını düşünüyorum. Toplum değişimden yana. Ekonominin tez zamanda toparlanması, kriz havasının giderilmesi, refahın yakalanması, hak ve adaletin güçlenmesi yönünde ciddi bir beklenti var. Bunun da bu seçimde elde edileceğini ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin de sağlanmasıyla Türkiye'nin yeniden bir şahlanışa geçeceği inancını aşıyorum”
“BİNGÖL AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ”
Yerel gündeme dair görüşlerini de paylaşan Güler, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yol açtığı büyük yıkımın ve can kayıplarının insanlığı derinden yaraladığını ve Türkiye'nin önemli bir gerçekliğini bir kez daha hatırlattığını söyledi.
Denetim mekanizması, imar afları ve ruhsatlandırma bakımından ciddi sorunlar olduğunun bu depremlerle bir kez daha görüldüğünü ifade eden Güler, Bingöl'deki yapı stokunun tümüyle incelenmesi, hasarlı yapıların acilen tahliye edilip yıkılması gerektiğini söyledi.
Bu hususta yeni yapıların inşasında hak sahiplerine bir dizi ekonomik desteklerin sunulması gerektiğini, aksi halde mevcut koşullarda insanların yapılarını yenileme şansının olamayacağını dile getiren Güler; “Öncelik Bingöl'ün afet ilanı kapsamına alınması gerekiyor. Bunun acilen yapılması lazım. Bu çerçevede sunulacak olanaklar da ortaya konulması ve yenileme süreçleri hızlandırılmalı. Ayrıca tedbirler de süratle hayata geçirilmeli. Bu hususta herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli” açıklamasında bulundu.
“KÜLTÜR TOKİ KONUTLARI ACİLEN BİTİRİLMELİ”
Bingöl merkez Kültür TOKİ Konutlarının da acilen tamamlanıp teslime dilmesi gerektiğini ifade eden Güler; “Bini aşkın hak sahibi yıllardır bu yeni konutlara taşınmayı bekliyor. Riskli bir süreçten geçiyoruz. Bu yüzden bu konutların acilen tamamlanıp hak sahiplerine teslim edilmesi gerekiyor. Ciddi bir mağduriyet oluştu. Bu konutlara taşınmaları, halkımızın can güvenliği açısından da önem arz ediyor.”