Gazze kapıları kapandıSabah 8 ile akşam 7 arasında giriş çıkış yapabilirsiniz. Özay Şendir yazdı..
![]() Bu yazıyı Gazze'deki odamdan Mısır'dan gelen cola'yı içerken yazıyorum. Cola deyip geçmeyin,ambargo yüzünden Gazze'de cola petrolden daha değerli. Beş kilometre gerimde İsrail sniper'ları ile Hamas militanları arasında çatışma yaşanıyor. Gece vakti o alana girmek imkansız.Kulağımız telefonda,tanklar da içeri girerse Gazze'nin kapıları yarın sabah açılmayacak. O ne demek diyenler olabilir,normal günlerde Gazze'ye sabah 8 ile akşam 7 arasında giriş çıkış yapabilirsiniz. Kalan saatlerde kimse bu şehre girip çıkamıyor. Eğer bu gece kara operasyonu başlarsa kapılar yarın sabah açılmayacak. Çocukluğumda hiç başıma gelmemişti,bir odaya kilitlenmekle,bir şehre kilitlenmek arasında çok fark var mı acaba? Camdan bakınca denizdeki İsrail savaş gemilerinin uyarı ateşlerini görebiliyorum. Filistinli balıkçılar sahilden en fazla 3 deniz mili kadar açılabiliyorlar. Sınırı geçenlere önce uyarı atışı yapılıyor sonra gemileri batırılıyor. Dün Gazze'den Güney İsrail'e fırlatılan 3 Kassam roketine tanık oldum. Atıldığını duymamanıza imkan yok,havada ıslık çalarak ilerliyor. Füzeler ev yapımı,genelde hedefi bulmuyor ama bulduğu zamanda düştüğü yeri yakıyor. Tıpkı menzili 36 kilometre olan İsrail tanklarından gelen mermiler gibi... Sonra operasyonda çocuk ve akrabalarını kaybedenlerden 3 ailenin taziye ziyaretine tanıklık ettim. Ne komik, akşam otel odama gelinceye kadar da kornalar çalarak şehirde tur atan 3 düğün konvoyu gördüm... Otelde deniz kenarında yemek yiyenlerin oturduğu bir sürü masa vardı. Deniz kıyısında yemek ve havai fişrk niyetine gemilerden atılan roketlerin kırmızı izlerini izlemek... Aşk ve ölüm,savaş ve politikanın bu kadar dip dibe yaşandığı başka bir toprak parçası daha var mı acaba? DUVARDAKİ KAN... Dün gece Kanal 1 Ana Haber için Fatih Altaylı'ya bir binanın 11.katından bağlandım. Her katta kurşun delikleri vardı,10'uncu katı 11'inci kata bağlayan yerin duvarındaysa kan izleri. O izler İsrail askerleriyle Filistinli militanlar arasındaki çatışmadan kalan izler değil. Gördüklerim Hamas ile El Fetih üyeleri arasındaki çatışmadan geriye kalanlar. Duvardaki kan da kardeş kanı denilenlerden. İsrail operasyonu sırasında El Fetih militanları ile Hamas militanları birlikte çatışmışlar. Bildiği en iyi dil dolar dili olan şoförüm El Fetih'in "İnkılapçı" denilen gruplarının Hamas tarafından sürüldüğünü kalanların da çok uyumlu olduklarını anlattı. O sırada bir bankamatik önünde uzun ve hararetli bir kalabalık gördüm. O kalabalık maaşını Ramallah'tan alan devlet polislerine aitmiş. Ülke olmaya çalışan bir yer düşünün,memurların maaşının bir kısmını El Fetih diğer kısmını Hamas ödüyor. SAVAŞ VE SİYASET... Burada olup bitenleri anlamak hiç de zor değil. Amerika,sorunun çözümü için İsrail ile El Fetih geleneğinin temsilcisi Abbas'ı masaya oturtuyor. Bu Hamas'ın dışlanması ve iyiden iyiye Gazze'ye hapsi demek... Buna karşın Hamas,İsrail'e roketler yolluyor. İsrail'de Olmert'in koalisyon hükümeti pamuk ipliğine bağlı denecek kadar zayıf. Olmert güçsüz görüntüsü vermemek için operasyon emri veriyor. İsrail birlikleri Gazze'ye giriyor,Abbas hain damgası yememek için masadan kalkıyor. Bu kadar basit mi diyeceksiniz,bu coğrafyada işler bu kadar basit yaşanıyor. SAVAŞ VE TEKNOLOJİ... Gazze'nin üzerinde insansız bir zeplin dolanıyor. Bu zeplin vurulamayacak kadar yüksek bir irtifada uçuyor ama içi çok gelişmiş gözetleme aygıtlarıyla dolu. Bir yerden roket fırlatıldığı an koordinatları tespit edip,sınırdaki tanklara ya da havadaki helikopterlere bildiriyor. Fırlatılan roket daha havadayken hemen o alana bir top mermisi ya da füze ateşleniyor. İsrail füzelerin sivil halkın bulunduğu yerden atıldığını söyleyerek kayıplardan Hamas'ı sorumlu tutuyor. Bugün tank ateşiyle vurulan bir eve girdim. Yerde tüm Gazze'deki çocukların sırtında gördüğüm ve Unicef'in dağıttığı okul çantalarından vardı. Çantanın sahibi olan çocuk artık yaşamıyormuş,kardeşiyse yoğun bakımdaymış. Bir başka evde Boğaziçi mezunu Filistinli bir inşaat mühendisi vardı. Unutmaya başladığı Türkçesiyle evinin 26 saat işgal edildiğini anlattı... SAVAŞ VE YAŞAM... Gazze'de hayatta kalmak için dikkat etmeniz gereken kurallar var. Mesela hep duvar dibinden yürüyerek füze atışlarından korunmak. İsrail obüs kullandığı zaman ilk patlamadan sonra değil üçüncü patlamadan sonra yerinizden kımıldamak zira obüsler asla tek bir atış yapmıyor. Havada sinek vızıltısı sesi aramak. Füze taşıyan casus uçakların belli belirsiz sesleri sinek vızıltısına benzer bir ses çıkarıyor ama bu sesi kaçırırsanız başınız belada demektir. Burada çocuklar bile hangi sesin hangi silaha ait olduğunu bilecek kadar tecrübeli hale gelmişler. En bilmişi arabanın üzerine TV yaz dedi,niye dedim,yoksa vurulursun dedi. Şimdi arabanın üzerinde 1 metre boyunda TV yazısı var. Tecrübeye saygı duymak lazım... YORUM YAZIN ![]()
|
|