Bingöl Belediyesi tarafından hazırlanan ve Sosyal Destek Projesi (SODES) kapsamında desteklenen 'Üniversiteli Gençler Gençlik Merkezi'nde Projesi kapsamında Bingöl Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen ‘Etkili İletişim, Beden Dili ve Empati' programına konuşmacı olarak katılan Bilal Zemin, öğrencilere etkili iletişim, beden dili ve empati konuları üzerinde bilgiler verdi.
Sınıfta etkili iletişim becerilerinin kullanımını anlatan Zemin, “Kişiler arası ilişkileri artıran çeşitli iletişim becerilerini kullanan öğretmenler öğrencilerle sınıf sorunlarını tartışmayı ve sınıf olayları hakkında öğrenciden geri bildirim almayı benimsemektedirler.
Öğretmenler seçtikleri öğretmen-öğrenci ilişkisinin türüne bakmaksızın bu bölümde tanımlanan iletişim becerilerini kullanabilirler. Daha açık ve etkileşime dayalı bir sınıf yönetim biçimi seçmek öğretmenin sınıfını daha etkili olarak yönetmesini sağlamaktadır. Etkili iletişim becerileri iyi bir sınıf yönetiminin temelini oluşturmaktadır. Etkili iletişim becerileri kullanmaksızın iyi yönetilmiş bir sınıf ve olumlu bir öğrenme çevresi yaratmadaki diğer tüm girişimler genellikle kısa süreli ve ciddi olarak sınırlanmış olacaktır. Özen gösterici kişiler arası etkileşimler güven, güvenlik, ait olma ve benlik saygısı gibi önemli bireysel ihtiyaçların karşılanmasında önemli bir yere sahiptir. Öğrencilerin önemli ihtiyaçlarını karşılayan ilişkileri yaratmaya ek olarak, etkili iletişim becerilerini kullanmak kendi ihtiyaçlarımızı daha etkili bir şekilde karşılamamıza ve mesleki amaçlarımızı gerçekleştirmemize yardım etmektedir. Bu bölümde sunulan becerileri kullanmak bize aşağıdaki konularda yardım sağlamaktadır: .Sıcak ve arkadaşça olma ve öğrencilerle ilişkilerden hoşlanma, Kendi ihtiyaç ve isteklerimizi sınıf içinde açıkça ifade etme, Öğrencileri daha iyi anlama ve kabul etme ve onlara karşı daha olumlu duygular geliştirme, Öğrencilerin kendilerini anlaşılmış ve özen gösterilmiş hissettiği ve böylece bize ve akranlarına daha olumlu tepki vereceği bir ortam oluşturma” dedi.
Sessizce dinlemenin gerçekte kabul etmeyi gösterdiğini ifade eden Zemin, “Edilgin dinleme karşıdakinin gerçekten kabul edildiğini hissettiren ve sizinle daha fazla paylaşması için onu yüreklendiren çok güçlü bir sözsüz iletidir. Hep konuşan siz olursanız karşınızdakiler düşüncelerini, duygularını anlatma fırsatı bulamaz. Sessizlik iletişim engelini ortadan kaldırdığı gibi sık tekrarlandığında karşımızdakinde iletinin kabul edilmediği izlenimini verir. En önemlisi karşımızdakini sonuna kadar dinleyip, yargılamadan tepki vermek karşımızdakinin duygularını ve görüş açılarını anlamak, iletişimin kolay ve açık olmasına yardımcı olur. Karşımızdakini kabul ettiğimizi gösterip onları anladığımızı belirten özel bir konuşma tekniğidir. Yansıtıcı dinleme ile yorum ve analiz yapılmaz, ses tonumuz ve kullandığımız sözcükler acaba, belki anlamı taşımalıdır. Yansıtıcı dinlemenin en önemli özelliği: konuşanın duygularını ona yargısız olarak geri iletmektir. Karşımızdakinin dediğini ya da demek istediğini kendi kelimelerimizle karşımızdakine yansıtarak uygulanır. Neden tekrar?: Duyduklarını tekrar etme; söylenenlerin yanlış anlaşılmadığını kanıtlar. Soruna hemen çözüm getirmez dolayısıyla konuşan çocuğun sorununu daha etraflıca düşünmesine ve çözümü kendisinin bulmasına yardımcı olur” diye konuştu.
Zemin, “Kızgınlık ve engellenme duygusu, farkında olunan ya da olunmayan çatışmalardan kaynaklanır. Sadece kısa süreli duygusal gerginlikleri değil, uzun süreli çatışmaları çözmek de yaşamın önemli bir parçasıdır. Yukarıda, kızgınlık ve kırgınlık duygularının ifadesinde ve bir çözüme ulaşmasında gereken basamakları belirttik. Şimdi uzun süreli çatışmaları çözme yollarını belirteceğiz. Bir çatışma konusu ortaya çıktığı zaman, taraflar, kendi isteğinin yapılmasına olanak verecek bir çözümde ısrar edecek yerde, her ikisi de yaratıcı bir biçimde iki tarafı da tatmin edecek bir çözüm yolu bulmaya çalışmalıdırlar. Çatışma çözme yaklaşımını uygulayabilmek için bireyin kendisini bilinçli olarak eğitmesi gerekir” şeklinde konuştu.