Erdoğan'dan genelkurmay'a çağrı"Yönetici konumundakiler de tutucu davranmamalı, zanlıları yargıya teslim etmeli"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, irticayla mücadele eylem planıyla ilgili işleyen süreçte kurumların hedef haline getirilmesini, acımasızca eleştirilmesini son derece mahsurlu gördüğünü belirterek, "Bütün yanlışlar ortaya çıkmalı ama bunlar ortaya çıkarken, kurumlar asla yıpratılmamalı. Bu, Silahlı Kuvvetlerimiz için gereklidir, Emniyet teşkilatımız için gereklidir. Yönetici konumundakiler de tutucu davranmamalı, zanlıları yargıya teslim etmeli" dedi. Başbakan Erdoğan TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Albay Dursun Çiçek'in hazırladığı iddia edilen irticayla mücadele eylem planı ile ilgili gelişmelere de değinen Erdoğan, geçmişte bu belge için 'Gerçekse de vahim, sahte ise de vahim' açıklamasını yaptığını hatırlattı. Partilerine yönelik kirli senaryoları içeren bu belgenin 'peşini bırakmayacaklarını, sabırlı olunması gerektiğini, konunun hukuka intikal ettiğini, sonucun beklenmesi gerektiğini' de daha önce söylediğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Nitekim, hukuk işliyor. Partimle ilgili hazırlanmış olan böyle bir rapor karşısında sessiz kalmamız, hiçbir şey söylemememiz Hele hele bu ülkede kahir ekseriyette parlamentonun yüzde 65'ini bu millet size verecek, siz sessiz kalacaksınız. Öyle bir şey düşünülebilir mi? Biz hukuka yüklendik, farklı yerde bir arayışa girmedik. Gerçeklerin gün yüzüne çıkması için adeta yoğun bir çalışma ve adaletin işlediğini görüyoruz. Bütün kurumlarımız, hukuka yardımcı olarak, savcı ve hakimlerimizin işlerini kolaylaştıracak şekilde sürece katkı verdi, destek verdi. Hiçbir şeyin üzeri örtülmüyor, örtülemez; hiçbir şey karanlıkta kalmıyor, kalmayacak da. Ancak bu süreçte gerek hukuk sistemimiz, gerek kurumlarımızın bir hedef haline getirilmesini, acımasızca eleştirilmesini son derece mahsurlu gördüğümü ifade etmek durumundayım." Hukuki süreç işlerken birkaç zanlı üzerinden Türkiye'nin köklü kurumlarının, hukuk sisteminin yıpratılmasının asla doğru olmadığına vurgu yapan Erdoğan, "Hukuka da, demokrasiye de, ülkemize ve milletimize de bunlar yarar sağlamaz. Biz, suç sabit olmadıkça kimseye 'sen suçlusun' deme hakkına sahip değiliz" dedi. "TSK VE EMNİYET YIPRATILMASIN" AK Parti olarak bu iddiaların peşini bırakmayacaklarını belirten Erdoğan, adaletin tecellisi noktasında parti ve iktidar olarak, üzerlerine düşeni hukuk ve demokrasi içinde yerine getirmeye devam edeceklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, bütün yanlışların ortaya çıkması ve sürecin hakkaniyet içinde devam etmesi gerektiğini de belirterek, şunları söyledi: "Ama bunlar ortaya çıkarken, kurumlar asla yıpratılmamalı. Burada da hassas olmamız gerekir. Bu Silahlı Kuvvetlerimiz için gereklidir, bu güvenlik teşkilatlarımız için, Emniyet teşkilatımız için gereklidir. Bütün mesele nedir? Oradaki zanlılar varsa bunların ortaya çıkartılması, bunların hukuka teslim edilmesidir. Burada da yönetici makamında olanların tutuculuk içerisine girmemesi gerekir. Gelip bunları yargıya teslim edin." TÜRKİYE DIŞ POLİTİKADA YÖN MÜ DEĞİŞTİRİYOR? İran ziyareti sonrası Türkiye'nin dış politikası eksen mi değiştiriyor sorularına muhatap olduk. Türkiye'nin dış politikası açık olarak söylüyorum yön, eksen, kulvar değiştirmiyor. Türkiye'nin dış politikası normale dönüyor. Olması gerektiği gibi oluyor. Türkiye AB'ye yük olmaya gelmiyor, Türkiye AB'den yük almaya geliyor. Türkiye'yi iyi anlayın. Aksi bir durum olursa Türkkiye hiçbir şey kaybetmez. Biz Kophanag Kriterleri'ne karşılık Ankara Kriterleri'ni koyar yolumuza devam ederiz. Yönümüzün batı olması doğuyai kuzeye, güneye sırt çevirmemiz anlamına gelmez. DEMOKRATİK AÇILIM SÜRECİ Milli Birlik Projesi için yola çıkarken sabırlı, sağduyulu ve soğukkanlı olmamız gerektiği, sürecin tahrik edilebileceği uyarılarında bulundum. Son günlerde yaşanan olaylar haklı olduğumuzu ortaya koydu. Habur'da ve Diyarbakır'da ortaya konan sorumsuz tavır tepkiye neden olmuştur. Buradaki öncelikli sorun terör sorunudur. Biz partimizi kurarken dedik ki biz etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşıyız. Biz ulaşabildiğimiz herkese ulaşıp fikir aldık. Biz bu süreci tahrik etmek isteyenleri de görüyoruz. Kimileri benim Türk kardeşlerimin hassasiyetlerini, kimileri Kürt kardeşlerimin hassasiyetlerini istismar ediyor. Kimileri de benim gazi kardeşlerimi istismar ediyor. Bizim şehit ve gaziler konusundaki duyarlılığımız MHP'den daha fazla. Onlar iktidar döneminde şehit ve gaziler için kaç tane kanun çıkardı. Biz bu konuda bir dizi düzenlemede bulunduk, onlara yeni haklar verdik. Bizi terörist başıyla kol kola gösteren kişi, terörist başını bu ülkeye getirerek bu süreci başlatan ve yürüten kişidir. Bizim illegal yapılanmalarla muhatap olmamız söz konusu değildir. İllegal kişilerle masaya oturmayız. Biz kez daha söylüyorum. Hassas bir süreçten geçiyoruz. Özellikle şehit ve gazi ailelerimizin sabırlı olmalarını talep ediyorum. Biz bu yola şehit ve gazi yakınlarının yakarmaları nedeniyle çıktık. Bu kan devam mı etsin? Bayrağa sarılı tabutlar gelmeye, dul kadınlarımız ağlamaya devam mı etsin? MHP dağa çıkacakmış. Buyursun çıksın. Bizim dağa çıkmaya niyetimiz yok. haberturk YORUM YAZIN
|
|