Başbakan Erdoğan, Ali Kırca'ya türbandan Şemdinli'ye kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan, Şemdinli olayı için "Lokal değil" değerlendirmesinde bulundu.
Üç ülkeye yaptığı ziyaretin ilk etabı olan Katar'a gidişinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ANA uçağında gazetecilerin sorularını cevapladı. Gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, türban konusunda son noktanın konmadığını, zamanı üzerinde bir şey söyleyemeyeceğini, ancak gerekli yasal düzenlemeler için konunun Meclis'e mutlaka getirileceğini söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının "amir, emredici" bir hüküm olmadığını söyleyen Erdoğan, kararın tek bir dosya üzerinde verildiğini bu nedenle genelleştirilmesinin yanlış olduğunu söyledi. Erdoğan "Eğer karar emredici bir hüküm niteliğinde olsaydı öteki Avrupa üyesi ülkelerde de yasaklanması gerekirdi" diye konuştu.
MUHTAR BİLE OLAMAZ DEMİŞLERDİ Geçmişte kendisiyle ilgili yasakları kastederek Erdoğan, "Benim için de, 'Tayyip bir daha muhtar bile olamaz!' demişlerdi" hatırlatmasında bulundu. Erdoğan, konunun TBMM'nin yanı sıra AB içinde de gündeme taşınacağının sinyallerini verdi. Erdoğan, "Mağdur olanlar, sorunu Avrupa Birliği'nin önüne getirebilir" diyerek, Orhan Pamuk olayını örnek gösterdi. Kendilerinin daha önce "İslamafobi" sorununu, Avrupa Birliği Parlamenterler Meclisi'nin gündemine taşıdığını hatırlattı. Başbakan'ın AİHM kararı üzerinde AB komisyonu üyeleriyle görüşmede bulunduğu da ortaya çıktı. Erdoğan'ın, AİHM'nin kararına rağmen, "özgürlükler noktasında" konuyu önümüzdeki gündemde Avrupa'da tartıştırmak niyetinde olduğu anlaşılıyor.
TARİFİ HANGİ HOCAYA SORMUŞLAR Erdoğan, AİHM'nin hukuki değil siyasi bir karar verdiğini ima ederek, mahkemeyi sert biçimde eleştirdi. Kararda, başörtüsüyle türban arasındaki farkın tarif edildiğini de hatırlatan Erdoğan, "Bu tarifi, hangi din ulemasına, hangi hocaya sormuşlar" diye sordu. Mahkemenin Hıristiyanlık'la ilgili konularda kilisenin görüşlerini aldığını hatırlatarak, bu tarifin nasıl yapıldığını merak ettiğini söyledi.