Erdoğan, bingöl'den bismillah dedi12 Eylül 2010'da yapılacak “Anayasa Değişikliği Paketi” referandumu için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilk mitingini Bingöl'de yaptı. PTT Kavşağı'nda yapılan mitinge yaklaşık 15 bin kişi katıldı.Bingöl'ü seçmemiz bir tesadüf değil, Bingöl'le başlamamız bir rastlantı değil. Bingöl 1982 yılında yapılan ilk halk oylamasında, darbe oylamasında en yüksek oyla karşı çıkan ilimiz oldu. Bingöl, 2007 halk oylamasında Anayasa değişikliğine yüzde 95,8 oy oranıyla "Evet" diyerek en ön sırada yer aldı. Bingöl AK Parti'yi yüzde 71.71 gibi bir oy oranıyla bağrına bastı. İşte onun için "Bingöl" diyoruz. İşte o yüzden millet iradesine sımsıkı sarılan Bingöl'den "Evet" diyoruz" şeklinde konuştu. Erdoğan, 12 Eylül'deki referandumla ilgili ilk mitingini Bingöl'de yaptı. Erdoğan, Bingöl PTT Kavşağındaki mitingde, Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadulllah Ergin, Tarım ve Köy işleri Bakanı Mehdi Eker, Devlet Bakanı Aliye Kavaf, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, AK Parti Gurup Başkanvekili Abdulkadir Aksu, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, AK Parti Bingöl Milletvekilleri Kazım Ataoğlu, Yusuf Coşkun ve çok sayıda AK Partili katıldı. PTT Kavşağı ve Genç Caddesi'ni dolduran on binlerce kişiye seslenen Başbakan Erdoğan, Bingöl halkından “evet” sözü aldı. “Bunlar, milletin hayrına olan işlerde bir araya gelmezler” Muhalefete de yüklenen Başbakan Erdoğan, 'Siz bunların milletin hayrına olan herhangi bir konuda bir araya geldiklerini gördünüz mü? Bunlar dikkat edin milletimizin hayrına olan hiçbir konuda bir araya gelmezler. Sadece 'hayır' oyu vermek için bir araya geliyorlar. Bunlar ileri demokrasiye 'hayır' diyor. Demokratikleşmeye 'hayır' diyor. Özgürlüğe 'hayır' diyor. Çocuk haklarına 'hayır' diyor. Bunlar, milletin projesine 'hayır' diyor. Darbe anayasasına 'evet' diyor. Olay budur. Bunlar hukukun üstünlüğüne 'hayır' diyor ama üstünlüklerin hukukuna 'evet' diyor. Burada ittifak ediyorlar. Bunlar çetelerle mücadeleye 'hayır' diyor. Gizli ya da açık şekilde çetelerin avukatlığını yapıyorlar. Bunlar hizmete baktığınız zaman 'hayır' diyorlar. Büyük Türkiye'ye 'hayır' diyorlar. Türkiye'nin kalkınmasına, ilerlemesine, itibarının artmasına, güçlenmesine 'hayır' diyorlar. Bunlar, statükonun, vesayetçi anlayışın devamı için aynı noktada buluşuyorlar. Aynı safta AK Parti'yi taşa tutuyorlar. Bu partilere önceki dönemlerde destek veren kardeşlerimizin bu birliktelikten, bu tablodan rahatsızlık duyduğunu biliyorlar. Aylardır Anayasa değişikliklerine neden 'hayır' dediklerinin gerekçesini bile bulamıyorlar. Çaldıkları minareye kılıf bulmaya çalışıyorlar. Şu ana kadar milleti tatmin edecek, bırakın milleti kendi arkadaşlarını tatmin edecek, kendilerini tatmin edecek tek bir gerekçe bile üretebilmiş değiller” diye konuştu. CHP'nin gündeme getirdiği 35. Madde ile ilgili olarak da konuşan Başbakan Erdoğan, “Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İç Hizmet Kanununun 35. maddesiyle ilgili olarak, 'Bir komisyon kuralım meseleyi tüm boyutlarıyla ele alalım. Komisyon çalışsın, gerekirse meclisi olağanüstü toplarız. Gerekirse yeni yasama yılı açılışında gündeme alırız. 35. maddeyle ilgili yeni bir düzenleme yaparız' diye ifade etti. “Bunlar demokrasi kaçkını, hukuk kaçkını” 'Sizler en güzel cevabı verdiniz. 12 Eylül'de sandık önüne konduğunda benim aziz milletim, sevgili milletim, altını çiziyorum, hukuk kaçkınlarına, Meclis kaçkınlarına, demokrasi kaçkınlarına en güzel cevabı verecek' diyen Erdoğan, 'Hiç endişeniz olmasın, bunlar 30 yıldır 12 Eylül'den hep şikâyet ediyorlar, 12 Eylül yasalarından, kurumlarından, Anayasa'dan şikayet ediyorlar. Çok ilginçtir, bir yandan şikâyet ediyor, öbür yandan 12 Eylül benzeri müdahalelere alkış tutuyor, hatta 'ordu göreve' pankartlarına sessiz kalıyorlar. Bir yandan '12 Eylül mağduruyuz' diyorlar, öte yandan 12 Eylül öncesi ülkeyi kan gölüne çeviren çetelerin uzantılarıyla yaptığımız mücadeleyi engellemeye çalışıyorlar. Bir yandan '12 Eylül'de çile çektik' diyorlar, öbür yandan, 12 Eylül Anayasasının değişmesine 'evet' diyemiyorlar. 12 Eylül ile yüzleşemeyenler, 12 Eylül Anayasasının değişmesine 'evet' diyemeyenler, şimdi TSK İç Hizmet Kanununun 35. maddesini hatırladılar. Doğrusu bu uyanış gerçekten bizi çok memnun etti. Demek arada sırada bir uyanma emaresi oluyor' diye konuştu. AK Parti'nin rotasının millet tarafından çizildiğini ve milletin dediğinin AK Parti'de geçerli olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Bu partinin rotasını millet çizmiştir. Kararlı bir şekilde bu yolculuğu devam ettiriyoruz. Bingöllüler olarak, Bingöl'e yönelik sevgimi, muhabbetimi sizler gayet iyi biliyorsunuz. Bu benim Bingöl'e Başbakan olarak 7. gelişim. Bunları hiç buralarda gördünüz mü, geldiler mi? Halinizi, hatırınızı sordular mı? Derdinizi dinlediler mi? Gelmezler çünkü bunlar Anayasa Mahkemesi'ne gitmekten millet iradesini Anayasa Mahkemesi'ne taşımaktan millete gitmeye fırsat bulamıyorlar. Bunlar hakaret etmekten, sövmekten başka bir şey bilmezler. Bu kardeşiniz bunların hakaretlerine bu dille cevap vermeyecek. Çünkü bizi milletimiz terbiye etti. Biz milletimizin ahlak değerleriyle hareket ediyoruz. Eğer olur ya, buraya gelirlerse onları alıp Karlıova'ya götürün. Orada güneşin o muhteşem doğuşunu seyretsinler. Belki ufukları açılır, zihinleri açılır da Türkiye'nin yeni bir Anayasa ile aydınlanmasına "Evet" derler" diye ifade etti. Halktan evet sözü istedi Konuşması sırasında sürekli halka evet dedirten ve halktan yüksek sesle cevap alan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "12 Eylül'de sandığa gideceksiniz. AK Parti'nin Anayasa değişikliği değil, bir zümrenin, grubun, Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasa değişikliğini değil; millet projesini, değişim projesini oylayacaksınız. İstikbalimizi, emeğimizi, ekmeğimizi çok yakından ilgilendiren bir değişikliktir. Bingöl'de CHP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, "Bu bir parti meselesi değil, memleket meselesi", bu değişikliğe "Evet" demenizi istiyorum. Bingöl'de BDP'ye oy verenlere de sesleniyorum. Hükümete, muhalefete, AK Parti'ye, BDP'ye değil; kendinize, çocuklarınızın geleceğine "Evet" demenizi istiyorum. Gönül verdiğiniz partilerin üst yönetimleri, kendi kişisel hırsları için "Hayır" diyor olabilir ama sizi çok yakından ilgilendiren bu değişikliğe "Evet" demenizi istiyorum. Şu kalan 50 günde de hanım kardeşlerim de çalışacaklar, sandıkları patlatacaklar. Bingöllü Hanım kardeşlerime, beyefendilere sesleniyorum. Çocuk istismarının önüne geçmek, dul ve yetimlerin, gazilerimizin haklarını Anayasal teminat altına almak için "Evet" diyoruz. Sendikal haklar için "Evet" diyoruz. Bingöllü memur kardeşim, memurlara toplu sözleşme hakkı için, kınama cezalarına yargı yolunu açmak için "Evet" diyoruz. En çağdaş Anayasa Mahkemesi'ne kavuşmak için "Evet" bekliyorum. Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçmek için sizlerden "Evet" bekliyorum. TSK'dan YAŞ kararıyla atılanların mahkemelerde haklarını aramaları için "Evet" demenizi bekliyorum. Ekmeğimizi daha da büyütmek, kardeşliğimizi daha da pekiştirmek için sizlerden gür bir sesle "Evet" bekliyorum. 12 Eylül'le hesaplaşmak için, tekrar 12 Eylüllerin yaşanmaması için 12 Eylül 2010'da sizden "Evet" bekliyorum. Ben Bingöl'den sadece "Evet" beklemiyorum, bir kez daha Bingöl'den rekor bekliyorum. Bingöl'ün hak mücadelesine bir kez daha öne çıkmasını istiyorum.” YORUM YAZIN
|
|