Araştırma önergesinde, engellilerin sorunlarının çözülmesi, temel hak ve özgürlüklerinin yaşam bulması için köklü reformlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Baluken, 2002 yılında Türkiye İstatistik Kurumu ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan Türkiye Engelliler Araştırması sonuçlarına ilişkin şu bilgilere yer verdi: “Türkiye'de 8 milyon 431 bin 937 engelli vatandaş vardır. Bu da nüfusun yüzde 12,29'una denk gelmektedir. Engel durumuna göre baktığımızda ise bu yüzde 12,29'un yüzde 9,7'si süreğen hastalığı olan; yüzde 1,25'i ortopedik, yüzde 0,48'i zihinsel, yüzde 0,38'i dil ve konuşma, yüzde 0,37'si işitme, yüzde 0,6'sı görme engelli bireylerden oluşmaktadır.”
9 MİLYON ENGELLİ
Türkiye'de 9 milyona yakın engelli vatandaşın bulunduğunu ifade eden Baluken, engellilerin sorunların başında erişilebilirlik geldiğini kaydetti.
Engellilerin karşılaştığı sorunlardan bir diğerinin istihdam olduğunu ifade eden Baluken, şu ifadelere yer verdi: “Türkiye'de her beş engelliden yalnızca biri (yüzde 21,7) işgücü piyasasında yer almaktadır. Erkek engelliler için yüzde 32,2 ve kadın engelliler için ise yüzde 6,7 olan bu oran, kentlerde yüzde 25,6 ve kırsal alanda yüzde 17,7'dir. Çalışabilir durumdaki engellilerin işgücünden ülke ekonomisinin yararlanmasını sağlayacak bir istihdam politikası oluşturulmalı ve kararlılıkla uygulanmalıdır. Bu hususta öncelikle kamu kurum ve kuruluşlarındaki engellilere ayrılan boş kadrolara atamalar yapılmalıdır. Gerek Anayasa da gerek taraf olunan uluslararası sözleşmelerde engellilerin tüm temel haklar açısından eşit olduğu vurgulanmaktadır. Ama ne yazık ki uygulamalarda çok ciddi eşitsizlikler vardır.”
EĞİTİM SORUNLARI
Engellilerin eğitim alanında karşılaştığı sorunlara dikkat çeken Baluken, araştırma önergesinde şu ifadeler yer verdi :” Engellilerin yüzde 21'i okur-yazar değildir. Sadece yüzde 7'si lise, yüzde 2'si üniversite eğitimini tamamlamaktadır. Eğitim sistemi ve müfredat engelli olmayanlar için planlanıp uygulanmaktadır. Böylece daha en baştan eğitim sistemi, engellileri dışlamaktadır. Her insan farklıdır ve farklı yöntem tekniklerle öğrenir. Eğitim sistemi bireysel farklılıkları dikkate alarak planlanmalı ve uygulanmadır. Hele ki bu birey görme, işitme, zihinsel veya ortopedik engelli ise eğitim programı baştan sona bu öğrencilere yönelik hazırlanmalıdır.”
Engellilerin muayene ve takipleri ile engelliliklerini raporlama süreçlerinde çok ciddi sıkıntılarla karşılaştığını da vurgulayan Baluken, engellilerin karşılaştıkları sorunların tespit edilmesi ve bu sorunların çözülmesine yönelik kalıcı politikaların geliştirilmesi için neler yapılması gerektiği yönünde Meclis'in ve kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.