Burada gazetecilerin sorularını cevaplayan Ekici, helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP'nin merhum genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölmeden bir süre önce bir general tarafından tehdit edildiği iddialarına cevap verdi.
Bu bilginin daha önceden kendilerine geldiği ve iddia edilen generalin de ismini bildiklerini anlatan Ekici: “Bu bilgi daha önceden bize gelmişti ve bu bilgiyi özel yetkili savcıya ilettik. Gündemdeki haberde, bir generalin şehit genel başkanımızı tehdit ettiği söyleniyor. Generalin ismi de bizde var, savcılıkça da biliniyor ve gerekli soruşturmalar sürüyor. Şuanda emekli bir general, en üst düzey generallerden biridir. Rahmetli genel başkanımızın bu generale gerekli cevabı verip vermediğini tam olarak bilmiyoruz. Tanıkların bir kısmı dinlendi, bir kısmının da dinlenmesine devam ediliyor. Eğer böyle bir şey varsa, rahmetlinin sözüyle buradan şunu söylemek istiyorum, Büyük Birlik Partisi ve Alperenler olarak o generalin apoletlerini söker, ağzına tıkarız. İnşallah böyle bir şey yoktur. Ancak, biz her türlü seçeneği de göz ardı edemeyiz” dedi.
“DARBE DÖNEMİNDE SAKLANAN VE KİMLİK DEĞİŞTİRENLER, BUGÜN SAHTE KAHRAMANLAR OLARAK ORTAYA ÇIKMIŞLAR”
Ekici, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Büyük Birlik Partisi olarak 81 ilde gerçekleştirilecek İl Divan Toplantıları çerçevesinde bugün Bingöl'de bulunuyoruz. Türkiye gündeminde 28 Şubat davası günlerdir tartışılıyor. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, 28 Şubat sürecinde en dik duran siyasi parti lideriydi. Milli iradeye karşı yapılan tüm müdahalelere gerek siyasi andıranlarla, gerekse fiiliyatıyla karşı duran kişiydi. Sincan da tanklar yürürken, namusunu milletine dönmüş, tanka selam durmam diyerek, yine dönemin kudretli generali Çevik Bir'e Türkiye'nin Suriye olmasına müsaade etmeyeceğiz diyerek bir nevi askeri müdahaleyi önleyen en önemli siyasi aktörlerden biridir. Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları destek olmasaydı, Refah-Yol diye bir hükümetin fiilen kurulmasının da mümkünatı yoktu. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle baktığımız zaman rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ve dava arkadaşlarının bu mücadelesinin görmemezlikten geliniyor. O gün bir yerlere saklananlar, kimlik değiştirenler, bugün sahte kahramanlar olarak ortaya çıkıp, arzı endam etmektedirler. Biz bu durumu milletimizin vicdanına havale ediyoruz.”
“TÜRKİYE GEÇMİŞİYLE YÜZLEŞMELİ”
“Yine, 12 Eylül davası kamuoyunda tartışılmaya devam etmektedir. Yine bu davada da en fazla mağdur olmuş, ülkücü hareket ve onun lideri olan Muhsin Yazıcıoğlu ve dava arkadaşlarıdır. Biz Büyük Birlik Partisi olarak bu davaya da müdahil olduk ve bu davanın da takipçisi olacağız. Biz bu davaları Türkiye demokrasisi açısından önemsiyoruz. Bazılarına sembollük gelebilir ve bunların sembollük olmadığını, Türkiye'nin geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini ve bunlarında hakkettikleri cezaları alması taraftarıyız”.
“30 YILDIR BU ÜLKE DARBE ANAYASASIYLA YÖNETİLMEKTEDİR”
“Türkiye'deki antidemokratik yapının en önemli argümanı anayasadır. Anayasalarımız 1960'lardan beri darbeciler tarafından yapılan anayasalarla Türkiye yönetilmektedir. 30 Yıldır bu ülke, darbe anayasasıyla yönetilmektedir. Biz Büyük Birlik Partisi olarak Sivil bir anayasanın yapılması noktasında her türlü desteği vereceğimizi, kamuoyuna bildirdik. Ama gelinen noktada gördüğümüz kadarıyla iktidar ve ana muhalefet partilerinin yeni sivil bir anayasa yapmaları gibi bir kaygılarının olmadığını görüyoruz. Bunu iktidar partisi ile ana muhalefet partilerinin bir siyasi araç olarak kullanmaktadırlar. Buradan Sayın Başbakanı ve iktidar partisini uyarmak istiyorum. Sivil ve demokratik bir anayasa, Türkiye'nin geleceğidir. Bunu siyasette argüman yapmadan, Türkiye'de 10 yıllık bir iktidarları sonucunda sivil ve milli bir anayasanın bu iktidarın boyun borcu olduğunu ifade etmek istiyorum.”