Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava, yaptığı yazılı açıklamada sendika olarak başlattıkları hatıra yarışmasının başvurularının başladığını bildirdi.
Yarışmanın başlığının ''Ödenmiş Bedeller Unutulmasın'' olarak belirlendiğini belirten Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Kava, “Yarışmamıza katılmak isteyenler konu ile ilgili yarışma broşürünü ve bilgiyi sendika şubemizden, www.egitimbirsen.org.tr veya www.bingolegitimbirsen.org.tr adresinden alabilirler.Yarışmaya katılacaklar hatıralarını son katılım günü 25 Kasım 2011 tarihine kadar sendikamız Bingöl Şubesine teslim etmeleri gerekmektedir” dedi.
“Tarihin tekerrür etmemesi için başta 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat gibi darbe dönemlerinde bedel ödeyenler ile baskılar ve antidemokratik süreçlerde mağdur olanların katılacakları, Geleneksel Mehmet Akif İnan Hatıra Yarışması'nın 5'incisi olan “Ödenmiş Bedeller Unutulmasın” yarışmamızı başlatmış bulunuyoruz” diyen Kava, sözlerine şöyle devam etti:
“Halkın seçerek Meclis'e gönderdiği, fakat millet iradesini hiçe sayanlar tarafından haddi bildirilen, kişilik hakları dahi gözetilmeyip aşağılanan Merve Kavakçı başta olmak üzere, görevini yaparken ‘andıç'lanan, köşesini kaybeden, işine son verilen basın çalışanları, inancı gereği başını örttüğü için mesleğinden atılan kamu çalışanları, eğitim-öğretim hakkı ellerinden alınan kız öğrenciler gibi bütün sosyal kesimlerden bedel ödeyenlere, devletin özür borcunu yerine getirmeye devam etmesi gerektiğini belirterek, “Hakları iade edilmeyen hiçbir mağdur kalmamalıdır. Hukuk devletinden beklentimiz, şimdiye kadar bedel ödetenlerin de bedel ödemesini sağlamak, adaleti tesis etmek ve vicdanların rahatlaması için hukukun gereğinin yapılmasıdır.”
Geçmişten bu yana susturulan, bastırılan, yok sayılan özgürlükleri elinden alınan, sesleri kısılanların konuşma, sorumlularının ise gerçeklerle yüzleşme zamanının geldiğini düşündüklerini kaydeden Kava, çeteler, karanlık odaklar, vesayetçi güçler tarafından tehdit olarak görülen, hak ve özgürlükleri ortadan kaldırılmaya çalışılan insanlara; milli iradeyi güçten düşürmeye çalışan anlayışın temsilcileri tarafından hep bedel ödetildiğini söyleyerek, “Ordudan atılıp 9 yıl boyunca annesine atıldığını söyleyemeyenler, yaşları büyütülerek idam edilenler, kadın olarak haklarını aradıkları için coplanıp çocuğunu düşürenler, eğitimleri yarıda kalanlar ve öz vatanlarında parya muamelesine tabi tutulanlar oldu. Cezaevlerinde işkence görenler, akla hayale gelmedik işkenceler nedeniyle ölmüş olabileceklerini düşünerek bunun bir kabir azabı olduğuna inananlar, işkencecilerin insanlık dışı uygulamaları nedeniyle insan olmaktan utananlar oldu. Yurtdışına sürgüne gönderilenler, kendi öz vatanında sürgün muamelesi görenler oldu. 200 bin üyesiyle Türkiye'nin en büyük eğitim sendikası olarak, ödenen bedellerin unutulmasına; bir yığın acının, gözyaşının, yüreklerdeki öfkenin bedenlerle beraber toprağa akmasına müsaade edemez, unutulup gitmesine asla göz yumamazdık” ifadelerini kullandı.
“Türkiye demokratikleşirken, onlar toplum adına saymakla bitirilemeyecek bedeller ödediler. Bazen konuşabildiler ama çoğunlukla içlerine attılar. Türkiye'de demokrasi korku tünelinden çıkma mücadelesi verirken en büyük bedeli onlar ödediler ama bunu haykıramadılar” diyen Kava, 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu dâhil yeni sivil anayasa talepleri ile darbe ürünü bir Anayasa'dan kurtulmaya çalışılırken, darbelerin, baskıların ve antidemokratik süreçlerin yaşattığı mağduriyetlerin bir sahaf hassasiyetiyle toparlanması ve tarihe not düşülmesi için uğraştıklarını, demokrasi filizlenirken ödenen bedellerin gün yüzüne çıkarılması, bedel ödeyenlerin anılarının kitaplaştırılmasının startını verdiklerini söyledi.
Türkiye darbecilerden hesap sorarken, paramiliter yapılar hukukun karşısına çıkarılırken, faili meçhullerin üzerine gidilirken; horlanıp aşağılanan, işten atılıp hakları ihlal edilenlerin yüreklerinde oluşan tahribatın tamiri için çalışılmaya devam edilmesi, itibarı iade edilmeyen hiç kimsenin bırakılmamasını istediklerini vurgulayan Kava, sadece eğitimcilerin değil, bütün toplum kesimlerinin katılımını hedefledikleri “Ödenmiş Bedeller Unutulmasın” yarışmasında Genel Merkezimiz tarafından toplam 13 bin TL ödül vermeyi kararlaştırdıklarını bildirerek, “Türkiye'nin yakın tarihinin karanlık dehlizlerini gün yüzüne çıkaracak anı yarışmamızda 1. olacak esere 4 bin, 2. esere 3 bin, 3. esere 2 bin olmak üzere mansiyonla ödüllendirilecek 3 esere biner lira, jüri özel ödülü olarak da bin olmak kaydıyla toplamda 13 bin TL'lik ödüllü yarışmamızı başlatmış bulunuyoruz. Hiçbir rakamın yaşanan mağduriyetin ve ödenen bedelin maddi karşılığı olmadığının bilincindeyiz. Anıları yazmaya teşvik etmek, tarihe not düşmeye vesile olmak ve gelecekte demokratikleşme sürecini geride bırakmış, ileri demokrasiye sahip bir ülkenin aldığı mesafenin altındaki hak sahiplerini tanımak ve tanıtmak istiyoruz. Güçlü, özgür ve ileri demokrasiye sahip bir ülkenin inşasında herkesin ortalama gayretinden öte bedel ödeyen insanlarımızı gelecekteki nesle tanıtmayı görev sayıyoruz. Tarihin tekerrürünün önüne geçmek için sahip çıkılması gereken vesayetten arındırılmış demokrasinin kalıcı hale getirilmesinin öneminin ödenen bedellerde yattığına inanıyoruz” şeklinde konuştu.