Eğin: 'Halk GELECEK'ine sahip çıkacak'Gelecek Partisi Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Cemal Eğin: 'Baraj engelimizin olduğunu düşünmüyorum. Hedefi ve çıtayı geniş tutarak, güçlü bir kurmay ve kuvvetli bir ekiple sahadayız. Zannediyorum ki, milletimizin artık bıktığı birileri gidici ve iş başına Gelecek Partisi gelecek.'Yaşamın zorluğu, ailesini Bingöl'ün Kiğı İlçesi'nden İstanbul'a göçe zorlamıştı. Artık hayatlarını milyonların yaşadığı, dünyanın da gözdesi olan İstanbul'da sürdüreceklerdi. Küçük yaşlarda buranın tozunu yutmuş, gençlik yıllarından itibaren ülkücü harekete katılmıştı. Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'na yol arkadaşlığı yapmış, yakınındaki isimlerden biri olmuştu. Yazıcıoğlu'nun şehadetinden sonra parti çalışmalarını daha fazla sahiplenmiş, her fırsatta ziyaret ettiği memleketi Bingöl'de, partisinin seçimlerde kazanma umudu yokken bir anda “Her evden bir oy” sloganıyla meydanlara inmiş ve Bingöl Milletvekili Adayı olarak kapısını çalmadığı seçmen bırakmamıştı. Sandıklar açıldığında istenilen hedefe ulaşamasa da, seçim sonucunu “Neticeyi değiştiremedik belki ama rüzgârımızın şiddeti kurumuş dalları kırıp, bir ağaç olarak gördüğümüz toplumda yeni umutları yeşertti” sözleriyle yorumlamıştı. İlerleyen yıllarda AK Parti ile yolunu birleştirmişti. Millete hizmet yolundaki mücadelesini burada da sürdürdü ancak aradan geçen birkaç yılın sonunda yol ayrılığına girerek Ahmet Davutoğlu liderliğindeki Gelecek Partisi ile siyasi hayatını devam ettirme kararı aldı. Parti değişiklikleriyle ilgili yapılan kısmi eleştirilere “Her zaman doğru olanın yanında yer aldım. Doğru olduğunu düşündüklerimizin yanlışlarına rıza gösteremezdik. Bugün de doğrunun yanındayım, Gelecek Partisi'ndeyim” sözleriyle karşılık veren Cemal Eğin, yöneltilen soruları da şöyle yanıtladı; Hem iş insanı, hem de siyasi bir kimliğiniz var. İlk olarak siyasete girişini sorsak, neler anlatırsınız? Nasıl başladı siyasi serüveniniz? Merhum lider şehit Muhsin Yazıcıoğlu'nun ok gibi düz söylemleri üzerine vatan millet, bayrak, ümmet aşkını taşıyan ben ve benim gibi birçok kimsenin siyasete atılımında etkili olmuştur. Kendisini örnek alarak, çok uzun yıllar yakın çalışma ekibinin içinde yer alma fırsatı buldum ve ondan öğrendiklerimle siyaset sahnesindeki rolümüzü etkin kılma gayretimizi sürdürdük. Kurumsal çalışmalarımız güçlendikçe siyasete daha fazla zaman ayırabildim. İş insanı olmam da siyasette bir bakıma avantaj oldu. Çünkü siyasetten mali çıkar elde etmek veya bu yolla zengin olma gibi bir derdim olmadı. Büyük Birlik Partisi'nin Bingöl'deki potansiyeli de irdelendiğinde herkesin göze alamayacağı bir şekilde Bingöl'den Milletvekili Adayı oldunuz. Kaybetmekten çekinmediniz mi? Merhum Lider Muhsin Yazıcıoğlu'ndan ‘siyasette dava bilincinin güçlü olması' tezini öğrendik. Kazanmak ya da kazanmamak mühim değil. Davamıza sadakatimiz karşısında yaptıklarımızı bir övgü vesilesi de kılmıyoruz. Herkesin iktidara karşı çekimserlik gösterdiği bir dönemde memleketimden aday olup, il, ilçe, belde, köy, mezra bırakmadan tüm seçmenlerimize ulaşmaya çalıştım. Bu, o dönemki atmosferde zordu ancak zorlukları göze almıştık. ‘Her evden bir oy' sloganıyla çalışmalarımızı sürdürdük ancak hedefimize ulaşamadık. Yine de bu süreçte yer almaktan mutluyum. Sonraki süreçte Bingöl'de AK Parti'ye geçişiniz oldu. Hatta AK Parti'den milletvekili aday adayı da oldunuz. Yakın geçmişte de Sayın Ahmet Davutoğlu liderliğindeki Gelecek Partisi'ne geçtiniz. Geçişlerinizdeki temel sebep nedir? Ak Parti'ye bazı dostlarım ile istişare ederek katılmıştım. Hedefimiz, Bingöl'de 3/3 milletvekili çıkarmaktı. Aday adaylığımda, aday gibi çok özverili bir seçim kampanyası sürdürmüştüm. Bir yerlerden, bazı karanlık eller son gün listelere müdahale ederek, beni listeden çıkardıkları gibi birinci sıra adayını da Diyarbakır'dan yapmışlardı. O zamanlar, devleti idare eden Ak Parti'de işler bu kadar kötü gitmiyordu. Doğru yaptıkları zamanlar yanlarındaydım, lakin yaptıkları yanlışlıkların ayyuka çıktığını görünce destekleyemezdim. Sayın Ahmet Davutoğlu ile çalışmamdaki sebep, ‘Başbakanlığı ve Genel Başkanlığındaki dönemde adının hiçbir olumsuzlukla yan yana gelmemiş olması ve bu nedenle kendisine olan güvenimin yüksek ve mazisi temiz bir lider' olmasıdır. Kimseyle herhangi bir hasımlığımız yoktur. Gelecek Partisi olarak hedefimiz, inandığımız fikirler doğrultusunda iktidar olup, milletimize hizmet ederek güçlendirilmiş parlamenter sistem ile yolumuza devam etmektir. Gelecek Partisi'nde iyi bir göreviniz de var şuanda. Parti kongreleri hızla sürüyor ve Genel Başkan Ahmet Davutoğlu'na da refakat ediyorsunuz çoğunlukla. Türkiye'nin dört bir yanına gittiğinizde neler görüyorsunuz? Partinizin gidişatı nasıl? Evet, Gelecek Partimizde Genel Merkez yöneticisi olarak Anadolu'yu geziyoruz. Hedefimiz; bir an önce 81 il, ilçeleri ve beldeleri ile teşkilatlanmayı tamamlayıp kongrelerimizi bitirmektir. 65 ilin üzerinde il başkanlıklarımızı, 300'ün üzerinde ise ilçe başkanlarımızın atamaları tamamlandı. Seçime girebilmek için öncelikli hedefimiz, 41 ilde kongrelerimizi tamamlayıp genel merkez kongremizi de yapmaktır. Gittiğimiz bütün illerde inanılmaz bir ilgiyle karşılaşıyoruz. Zannediyorum ki, artık milletimizin bıktığı birileri gidici ve iş başına Gelecek Partisi gelecek. Muhalefet partisinde siyaset yapan bir isim olarak, ekonomik sorunlarla ilgili tepkilerin sıklıkla dillendirildiği bu süreçte Türkiye'nin bulunduğu konumu nasıl yorumlarsınız? Kötü yönetilen ekonominin iş dünyasından çiftçisine, kadar hatta kundaktaki bebeğe kadar herkesi olumsuz etkilediği aşikârdır. 2020 yılı içerisinde 120 milyar lirayı aşkın borç ödenerek, 250 milyardan liradan fazla yeni borçlanma olduğu da gözler önündedir. TUİK'in yüzde 12'lerde olduğunu öne sürdüğü sokak enflasyonunun rakamları yüzde 25'lerdedir. Türk parasının Dolar, Euro ve Altın karşısında kaybettiği değere bakıldığında, adı konmamış ancak devalüasyon olduğu görülmektedir. Ama ilginçtir ki, her defasında ‘gelecek ay bu aydan daha iyi olacak' deniliyor ancak geçen onca aya rağmen bir önceki ayı arar oldu bu halk! Para politikalarının bu anlayışıyla yönetilemeyeceği aşikardır. Öte yandan adam kayırmacılığın ve mülakat marifetiyle liyakatsiz insanların iş başına getirildiği de göz önündedir. İsraf had safhada. Örneğin, 32 kilometrelik Bingöl-Sancak yolunun ihalesiz davetiye usulü ile tahmini 50-60 milyon aralığında yapılması mümkün olan işin, kaç paraya yaptırıldığına baktığımızda oradaki israfı görebilmemiz mümkündür. 2018 yılında; yap, işlet, devret modeli ile 5 firmaya verilen ihaleler için 7,8 milyar Dolar geçiş garantisinden doğan Hazine'den ödeme yapılmıştır. Biz yapılan işlere karşı çıkmıyoruz, verilen rakamlara karşı çıkıyoruz.”
Muhalefet kanadından iktidara yönelik “baskıcı” eleştirilerine katılıyor musunuz? İktidarın beğendiğiniz yönleri yok mu? Ya da sizin farklı bir eleştiriniz var mı? Biz her şeye karşı çıkmıyoruz, yapılan yanlışlıklara karşı çıkıyoruz. Örneğin, Libya'nın meşru hükümeti ile ülkemizin iş birliğini destekliyoruz. Kıbrıs açıklarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne garantör ülke olduğumuzdan, ülkemizin petrol aramasını destekliyoruz. Libya Hükümeti ile uyum içerisinde oluşumuz, güneyde petrol aramak amacı ile gönderdiğimiz petrol gemilerinin arama çalışmalarını güçlendirmektedir. Gelecek Partisi'ne dönecek olursak, yakın zamanda yapılması muhtemel olası bir seçimde oy oranınıza dair bir tahmininiz var mı? Parti olarak seçime hazır mısınız? Gelecek Partisi olarak; Genel Merkezimiz, il ve ilçelerimiz olarak sahadayız. Muhtemel bir erken veya baskın bir seçime karşı tüm hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Oy oranlarımıza gelince, örneğin üç ay önceki sonuçlar ile şimdiki sonuçlar arasında her geçen gün yükseliş artıyor. İl ve ilçelerimizi oluşturdukça, oranlardaki yükseliş daha belirgin bir şekilde görülmektedir. Her türlü seçime hazır olduğumuzu söyleyebilirim. Bir de ittifak meselesi var. Şahsınızın milliyetçi kimliği de biliniyor, bu minvalde soracak olursak Gelecek Partisi olası seçimde hangi ittifaktan yana olur? HDP ile aynı ittifakta yer alınması durumunda tavrınız ne olur? Biz Gelecek Partisi olarak yola çıktığımızda, ittifak yapacağız diye çıkmadık. Baraj engelimizin olduğunu da düşünmüyorum zaten. Hedefi ve çıtayı geniş tutarak, güçlü bir kurmay ve kuvvetli bir ekip ile sahadayız. Kamuoyu tarafından parti politikalarımız olumlu karşılık bulmuştur. Genel merkez ekibimizin tamamı; vatanına, milletine, bayrağına bağlı bir ekiptir. Din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmaksızın Türkiye'nin tamamını kucaklayarak hizmet etme çabası içerisinde olacağız. Seçim dönemine girdiğimizde, daha net cevaplar verebilmek mümkün olacaktır. Son olarak ekleyecek olursak, Cemal Eğin olası bir seçimde Gelecek Partisi'nden milletvekili adayı olur mu? Olacaksa da Bingöl'ü mü tercih eder, yoksa İstanbul'u mu? Evet, milletvekili olarak ülkeme hizmet vermeyi isterim ancak İstanbul yaşadığım şehir, Bingöl doğduğum ve çok sevdiğim memleketim. O konuda takdir Parti Genel Merkezimizindir. Kaynak: Detay Dergisi YORUM YAZIN
|
|