Ecevit olayının kilit ismi bahçeli iddiasıEcevit'e uygulanan tedavi ile tasfiye edilmek istendiğini öne süren eski koruma müdürü ve DSP İzmir Milletvekili Recai Birgün, Savcı Öz'e, 'Bahçeli konuşursa kilit açılır' diyecek...Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat, merhum Başbakan Bülent Ecevit'in yakın koruması ve DSP İzmir Milletvekili Recai Birgün'ün, Ecevit'in hastalığı ilgili iddialarını köşesine taşıdıdı. Önümüzüdeki hafta Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz'e bilgi verecek olan Birgün şunları söyleyecekmiş: "Sayın savcım, eğer MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli konuşursa, Türkiye'de gizli kalmış pek çok şey açığa çıkacaktır... Bülent Ecevit'in Başbakanlık'tan uzaklaştırılması için düzenlenen komplolar da" İşte Yavuz Donat'ın yazısı... İzmir Milletvekili Recai Birgün gelecek hafta İstanbul'da, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e diyecek ki: - Sayın savcım, eğer MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli konuşursa, Türkiye'de gizli kalmış pek çok şey açığa çıkacaktır... Bülent Ecevit'in Başbakanlık'tan uzaklaştırılması için düzenlenen komplolar da. Dün sabah Recai Birgün'e sorduk: - Her şeyi ama her şeyi savcıya söyleyecek misiniz? - Söyleyeceğim. - Sayın Devlet Bahçeli dışında "şu kişi de konuşsa" diyeceğiniz siyasetçi olacak mı? - Evet. Evet, Recai Birgün gelecek hafta Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e "sayın savcım" diyecek: - Eski başbakanlardan sayın Tansu Çiller de konuşmalı... Konuşursa çok şey aydınlanacaktır... Bülent Ecevit'in Başbakanlık'tan uzaklaştırılmasının ardından, nasıl bir senaryo planlandığı dahil. KARA KUTU ÇOK DOLU Perşembe, sabah saat 09.00. Günün ilk sohbetini Recai Birgün ile yapıyoruz. Gümüşhane-Kelkit doğumlu. Yurtiçinde ve dışında görev yapmış "başarılı bir emniyetçi." Başbakan Ecevit'in "Koruma Müdürü" idi. Şimdi "DSP, İzmir Milletvekili. ZAMAN TÜNELİ Recai Bey'le "dünü... Yakın geçmişi" konuştuk. Ecevit'in "son başbakanlığını." Başbakan iken hastalandığı sırada yaşananları. - Sayın Birgün... Zaman tünelinde bir gezinti yapınca, aklınıza ilk geliverenler neler? - Sayın Donat, hangi birini anlatayım? ŞÜPHELİ SÜREÇ Recai Birgün: * Ecevit'in yaşamında "3 aylık bir şüpheli süreç" var. * Bu süreci birebir yaşayan üç kişi... Bülent Ecevit... Hanımefendi... Ve ben. * Pek çok şeyden eminim fakat elimde belge yok... Belge olmayınca da "yüksek sesle konuşamıyorum..." Konuşunca dava açıyorlar. HANGİ ODAKLAR? Recai Birgün "bazı somut olayları" anlattı. Sonra da dedi ki: - Sayın Ergenekon savcısına da aktaracağım... Söylediklerim belki biraz siyasi yorum olacak ama... İçi bilgi ile beslenmiş yorum... Türkiye'de bazı odaklar Ecevit'in Başbakanlık'tan ve siyasetten uzaklaşmasını istediler. SENARYO - Emin misiniz Recai Bey? - Evet... İstediler ki Ecevitsiz bir dönem başlasın... Bu senaryonun ülke içinde ve dışında destekçileri vardı. Recai Bey, "daha önce söylediği bir şeyi" tekrar vurguladı: - Konu Irak'ın işgali ile bağlantılıydı. Amaç Ecevit'siz ve MHP'siz iktidardı. KARANLIK NOKTALAR Recai Birgün: * Sayın savcıya da söyleyeceğim. Başbakan Ecevit daha hayattayken "evinde öldü" dediler... * "Başbakan adına imzayı Koruma Müdürü Recai Birgün atıyor" dediler. * Yaptıkları senaryo tutmadı, bu defa "DSP'yi böldüler." * Karanlıkta kalan pek çok nokta var..." Savcıdan aydınlatmasını isteyeceğim. İLK KUŞKU - Recai Bey... Karanlıkları ilk ne zaman fark ettiniz? - İlk kuşku hanımefendiden geldi. - Nasıl? - Bir gün bana dedi ki: "Recai Bey bir şeyler oluyor... Neler oluyor?.." Benim de bazı kuşkularım vardı... İlk kez birbirimize açıldık... Sonra ben dedim ki............. KARA KUTU Recai Birgün'ün "dedikleri" çok ayrıntılı, çok uzun. Anlaşılan o ki, gelecek hafta Recai Bey ile savcı Zekeriya Öz'ün görüşmesi "hayli uzun sürecek." Zira "kara kutu" Recai Birgün "çok dolu." GİZLİ TARİH Türkiye'nin "örtülü ya da örtüsüz, açık ya da gizli, sivil destekli ya da dış takviyeli" darbeler tarihi oldukça "eskidir ve derindir." Bu bağlamda "siyasi sicil" de oldukça kirlidir. Tarihin "gizli kalmış bir başka sayfasını" aralamaya ne dersiniz? Başbakan Turgut Özal hastalandı, Amerika'ya gitti. "Dönecek mi dönmeyecek mi?.. Dönerse göreve devam edebilecek mi?" soruları ortalıkta uçuşuyordu. "O süreçte" Başbakanlığa Kaya Erdem vekalet ediyordu. "Kimler, neden, nerede, nasıl" bir senaryo yazdılarsa yazdılar. Senaryo şuydu: - Özal'a bir şey olursa yerine Kaya Erdem geçmesin. Ve bir gün Başbakan Vekili Kaya Erdem'in önüne bir "kâğıt" konuldu: - Efendim bazı iç ve dış gelişmeler karşısında, ülkenin yüksek çıkarları için, bugün bir açıklama yapmanız gerekiyor... Biz yazdık, getirdik... Lütfen imzalar mısınız? "Yazılı metni" getirenler "etki ve yetki bakımından" devletin en saygın noktasında olan "yüksek" şahsiyetlerdi. Bürokrasinin her kademesinde yıllarını geçirmiş, muhtıraları darbeleri görmüş, Kaya Erdem düşündü, taşındı... "İstenen açıklamayı" yapmadı. Eğer yapsaydı... Sadece kendisi değil, Türkiye de "dünyaya rezil olacaktı." Erdem "siyasetten temelli silinecekti." Kaya Abi bir Bodrum akşamında "bu olayı" bize "ayrıntısıyla" anlatmıştı. Bilmiyoruz bugün "konuşur mu?" Konuşsa "gizli kalmış bir değişik darbe girişimini" herkes onun ağzından dinler. Yavuz Donat'ın yazısının devamını okumak için tıklayın... YORUM YAZIN
|
|