Geçtiğimiz hafta sonu çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Bingöl'de kurum amirleriyle toplantı düzenleyen ve bazı kurum amirlerine yönelik sert eleştirilerde bulunan Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz'ın tepkisini değerlendiren Bingöl Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Kalkınma Derneği (BİN-DER) Başkanı Doğan Karasu, sistemdeki çarpıklıkları işaret etti.
‘Bürokratlardan yana serzenişte bulunan Bakan Yılmaz'ın Bingöl'ün bürokrat profilini nasıl gördüğü hususu hem haklı ve hem de haksız nitelikler içeriyor' diyen Karasu: “Dile getirdiği bu sıkıntılar bölge düzeyinde karşılaştığı sıkıntılardır. Devlet Bakanı sıfatından sonra bu hususu en çarpık şekliyle görmüş kanaatindeyim. Bingöl ve bölgedeki bürokratik sıkıntıyı milletvekili iken farklı, bakan olduktan sonra farklı görmeye başlamıştır. İcra makamı olmanın getirdiği hizmet etme özelliği bürokratik yetersizliklerle kısıtlanınca sıkıntı duymaya başlamışlardır. Bu durum Sayın Bakanımızın hizmet etme isteğini gösteriyor. Bu konuda hiçbir şüphemiz yoktur. Keşke sıkıntı duyduğu hususları bürokrat atamalarını yaparken göz önünde bulundursalardı. Doğru hizmeti yapmak doğru ve yeterli insanların iş başına getirilmesiyle mümkündür” dedi.
“Bizler de memnun değiliz ama atayanlar kendileri”
Karasu: “Sayın Bakanımız bürokratların performansından memnun değil. Bu hizmeti almaya çalışan bizlerde memnun değiliz ve bu işin mağduruyuz. Kaldı ki, Sayın Bakanımızın şikâyetçi olduğu bürokratları BİN-DER veya Bingöl Berberler Ve Kuaförler Derneği atamış değil ki. Verimsiz bir bürokratı BİN-DER ya da Bingöl Berberler Ve Kuaförler Derneği görevden alma yetkisine de sahip değil. Genelde bölgede ve özelde Bingöl'de bürokratları kim atıyor? Ona bakmak lazım. Toplumun çok yakından bildiği, konuştuğu, bizlerinde bilimsel yönetim anlayışına ters düştüğüne inandığımız bürokrat atamalarındaki politik ve sosyolojik tespitimiz şudur: Bingöl'de ve bölgede bürokratları milletvekillerinin akrabaları, yakın çevreleri, onları kuşatanlar ve siyasetten geçinenler tayin etmektedir. Bu her zaman böyle olmuştur. Acıdır ama bir hak olarak algılanıyor. Bu kuşatıcı güçler milletvekillerini kuşatmakta ve istedikleri birilerini kurumun başına getirmektedirler. Onların istemediği bir bürokratın iş başında kalması da söz konusu olamaz. Bu ‘bürokrat menajerleri' yanlış ve yanlı tercihlerle siyasi iradeyi etkilemekte, kurum yönetimini verimsiz kişilere emanet etmektedirler. ‘Bürokrat menajerleri'nin kaygılarıyla, hizmeti alan biz halkın kaygıları çok farklıdır. ‘Bürokrat menajerleri'nin istedikleri her dönem oluyor, biz halkın ise nafile. Öyle bir yapı ki her şeyi olabildiğince verimsizleştiriyor. Bu yapı içinde gariban valiler ne yapsın. Çok üretken, çok nitelikli, hizmeti seviyor olmaları bile bu yapıyla birlikte verimsizleşiyor. Sonuçta aynı kısır döngü devam ediyor, kaynakların doğru ve etkili kullanımı istenilen düzeyde gerçekleştirilemiyor” diye konuştu.
“Liyakat esas alınmalı”
Bakan Yılmaz ve milletvekillerine önerilerini sunan Karasu, şöyle devam etti. “Seçim sözleşmenizde bürokrat atamalarında liyakate önem vereceğinizi söylemiştiniz. Liyakatin ölçüleri bellidir. Bizim layık gördüklerimiz layıktır anlayışı değildir şüphesiz. Liyakati esas alırsanız sizler, bizler, memleketimiz karlı çıkar. Ülkemiz kazanır. Toplum o beyannamenin tüm maddelerini ezbere biliyor, günü geldiğinde ezberinde olanlarla pratiğin karşılaştırmasını yapar. Bugün de bunu sessizce yapıyor. Bu söylediklerimizin tümü Bingöl'ün kalkınmasında rol oynayacak önemli hususlardır. BİN-DER olarak doğru bildiklerimizi söylemeye devam edeceğiz. Sizlerin yetersiz gördüğünüz bürokratlar, biz doğruları söylediğimiz için, bizlere olmadık ve hiç hakketmediğimiz cezalar vermektedirler. Bunu bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuracağız, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık dahil tüm ilgili yerlere ileteceğiz. Bizim tek derdimiz Bingöl'dür, bu ülkenin kalkınmasıdır.”
Bingol Kent HAber/Bingöl Medya