Din, insan için en tabii ve fıtri ihtiyaçtırBingöl Müftülüğü “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” kapsamında konferans düzenlendi. Çağlar: “Din, insan için en tabii ve fıtri ihtiyaçtır. Dinsiz hiçbir millet yoktur ve mabetsiz hiçbir din yoktur” dedi...01–07 Ekim arasında kutlanan “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” nedeniyle Bingöl'de bir dizi etkinlikler düzenlendi. Bu kapsamda İl Müftülüğü'nce konferans gerçekleştirildi. Bingöl Belediyesi Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa, Vali İrfan Balkanlıoğlu, Belediye Başkanı Serdar Atalay, İl Müftüsü Hasan Çağlar, İl Milli Eğitim Müdürü M. Ali Hansu, kurum müdürleri, din görevlileri ve çok sayıda davetli katıldı. Programa, Bingöl Eski Müftüsü ve aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek Kurulu Uzmanı Hanif Burun konuşmacı olarak katıldı. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan program, Hafız Muhammed Emin Selami'nin okuduğu Kur'an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Programda açılış konuşmasını ise İl Müftüsü Hasan Çağlar yaptı. Konuşmasında din görevlileri ve camilerin önemine dikkat çeken Hasan Çağlar, İslam dininde din görevlilerin ve ibadethanelerin büyük önem taşıdığını söyledi. Her Müslüman'ın Cami ve Din görevlisine ihtiyacı duyduğunu belirten Çağlar, Camilerin ibadethane olduğunu, din görevlilerin ise insanlara mesajlar ilettiğinin altını çizdi. Din görevlilerin toplumun bilinçlenmesinde öncü rol oynadığını vurgulayan Çağlar: “Din, insan için en tabii ve fıtri ihtiyaçtır. Dinsiz hiçbir millet yoktur ve mabetsiz ( ibadethanesiz) hiçbir din yoktur. Tarih boyunca her dinin, kendine has ibadethanesi olmuş ve her din mensubu ibadethanesine son derece önem vermiş, saygı göstermiştir. Hükümdarların köşk ve saraylarından çok ibadetlere ehemmiyet verilmiştir. Nitekim günümüzde de yeryüzünün en çok ziyaret edilen ve saygı gösterilen en eski yapıtları, köşkler, beyaz saraylar değil, mabetlerdir. (Camiler Kiliseler vs.) İnsanların sosyalleşip medenileşmesinde din ve mabetler en büyük role sahip olmuşlardır. İlk çağlarda ayrı ayrı ve tek başına ya da sadece aileleri ile yaşayan insanları toplayıp bir araya getiren, onları sosyalleştirip birlik ve beraberliklerini sağlayan, aralarında bilgi-tecrübe alışverişini temin eden ve medenileşme doğrultusunda adımlar attıran faktörlerin başında mabetler ve mabetlerde halkı aydınlatan başta peygamberler olmak üzere din görevlileri gelmektedir” İbadethanesine en çok önem veren dinin, İslam dini olduğunu hatırlatan Çağlar: “Cenab-ı Allah cami ve mescitleri “Allah'ın Evleri” evleri olarak isimlendirmiştir. Camiler-mescitler yeryüzünde tek Allah'a ibadet için yapılan en mübarek ve en mukaddes mabet olan Ka'be-i Muazzamı'nın birer şubeleridir. Kâbe merkez, yeryüzündeki cami ve mescitler bu merkeze bağlı mübarek şubelerdir. Camilere saygı Kâbe'ye saygıdır Camilere ilgi ve alaka Kâbe'ye ilgi ve saygı demektir. Camiler huzur iklimleridir. Barış ve kardeşlik mekânlarıdır. Yaygın eğitim ve öğretim kurumlarıdır. İnsanları manevi huzura kavuşturan mekânlardır. İlahi çağrı ve davetin yapıldığı yerlerdir. Camiler İslamiyet'in ve kâmil insaniyetin öğretildiği, kalp ve ruhların Allah'la huzur bulduğu, gerektiğinde dünya işlerinin de görüşüldüğü, Müslümanların tanışıp kaynaştığı, birlik beraberlik şuurunun pekiştiği ve en önemlisi insanın, Rabbinin huzuruna çıktığı ve O'nunla konuştuğu kutsal mekânlardır” şeklinde konuştu. Çağlar'dan sonra kürsüye çıkan Bingöl'ün Eski Müftüsü ve aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek Kurulu Uzmanı Hanif Burun, Bingöl'de Ulu Camii'nin yapım süreciyle ilgili anılarını anlattı. . Caminin yapımında vatandaşlarında yoğun destek verdiğini hatırlatan Hanif Burun, camii yapımı sürecinde o dönemlerde il valisinden aldığı teşekkür belgelerini gösterdi. Bingöl halkının camilere çok önem verdiğini Bingöl de görev yaptığı sırada daha somut anladığını belirten Burun, konuşmasında din görevlileri ve camilerle, ilgili bilgiler verdi. Bingol Kent HAber/Bingol MEdya YORUM YAZIN
|
|