Siyaset ve bürokrasi çevresinde son günlerin en çok konuşulan konusu “Cevdet Yılmaz'ın Pazar rüzgârı”nı az da olsa detaylandıran Değişgeç, partileşme çalışmalarını hızlandıran Mustazaflar Hareketi'nin gelecek yerel seçimde Bingöl'de aday göstereceği isimden de bahsediyor.
İftar sonrası karşılaştığım bir ağabeyimle sohbet ederken önce Ramazan'ın güzelliği konuşulmuş, ardından işler tartışılmıştı ki, laf dönüp dolaştı ve yine siyasete geldi.
Konu, Kalkınma Bakanı Dr. Cevdet Yılmaz'ın geçtiğimiz Pazar günü celallenişiyle başlayan çetin rüzgârdan geriye kalanlar idi.
Yıllardır itinayla taşıdığı sabır küpünü kıran Bakan Bey'in, Karayolları Bölge Müdürü'ne o sert çıkışı, ifadesi güç sözler ve çevredekilerin “Bu Bakan Bey değil” hissini sunan bakışları ve yaşanan tedirginlik, Rektör'e çarpan yıldırımın ardından yerini bazı kurum amirleri, belediye başkanları ve parti yöneticileri üzerinde yaratılan depreme bırakıyor.
Yani anlayacağınız, her fırsatta mütevazı davranan Bakan Bey yok artık. Bundan böyle hoşgörüden anlamayanların anlayacağı dilden konuşan, bunu da ‘göstermelik' yapmayan bir Cevdet Yılmaz var.
Anlatılanlar karşısında masanın etrafındaki herkes “Çok iyi olmuş, çok geç kalınmış bir duruştu ama olsun. Birilerinin canı incinmeden işlerin düzene gireceği yok zaten” cümlesi ekseninde birleşiyordu.
Hadi bakalım, memlekete hayırlı olsun…
* * * *
Konu bu kez, AK Parti'nin Bingöl'de başarısızlık için ısrarlı davranışı ve seçilmişlerin hatalarının gelecek seçimlere yansımasına gelmişti ki, o ağabeyimin ağzından çıkan söz aynen şöyle olmuştu;
“Hizbullahçılar, (Mustazaflar) gelecek yerel seçimde bağımsız aday çıkarıyorlar. Bingöl'de düşünülen isim de bellidir ama o kişinin kararı net değildir. Bingöl merkezde 7 bin çakılı oyları var. İl genelinde, özellikle kırsalda oyları daha yoğundur. İl genel meclis üyesi çıkartabilirler, belediye başkanlığında da zorlarlar. Bu durum ilçeler için de geçerlidir. BDP'den de oy alırlar ama en ağır tahribat AK Parti'de yaşanır. Düşünülen isim de çok donanımlı bir kişi. Burada olmazsa Diyarbakır'dan aday olur”
Bir anda ibrelerin yönü değişmiş, masa etrafında konuşlananların gözleri fal taşı olmuştu. Herkesin cevabını istediği soru “Adayları kimdir?”
Cevabını geç de olsa almıştık. Ama ben isim vermeyeyim. Henüz erken.
Şuanda isim önemli değil ama ortaya konulan iddia, siyasi dengenin tümüyle değişeceği gerçeğinin önemini bir anda maksimum seviyeye taşıdı.
Çok uzak değil yerel seçimler. Zaten erkene alınma durumu da var. Kaba hesapla bir buçuk yıl kaldı. 2013'ün son aylarına doğru seçimin gerçekleşme olasılığı yüksek.
Bingöl'de BDP'nin belediye seçimlerine yönelik ciddi bir hazırlığı var ancak düşünülen isimler noktasında karar verilmiş değil. Aslında hazırlık derken, AK Partili mevcut Belediye Başkanı Serdar Atalay'ın yaptığı her hatayı avantaja çevirme çabaları var. Serdar Bey'in de maşallahı var ama. Siyasi arenada kendi düzenini oturtmak, vazgeçilmek olmak, en üst seviyede olmak istiyor ama her fırsatta ayağına çamur bulaştırıyor ve o çamurla yürüdüğü yolda izini belli ettiriyor.
AK Parti il teşkilatının da gelecek yerel seçimleri kaybetmek adına her türlü fedakârlığı gösterdiğini içtenlikle söyleyebiliriz. Tıpkı 2011 genel seçimlerinde olduğu gibi. Has Parti'nin de katılım kararının ardından yelkenler iyice suya indi.
Mustazaflar'ın bağımsız adayla seçime girdiğini düşünsenize? Has Parti'nin AK Parti'ye katılmayan tabanı ile Saadet Partisi tabanının Mustazaflar'ın bağımsız adayının etrafında kenetlenme olasılığı da yüksektir.
Böylesi bir tabloda AK Parti'yi kim kurtarır bilmem ama bu işten en karlı çıkanın BDP olacağı da kesindir. Seçime daha bir buçuk yıl var. Erken midir, geç midir, o da siyasi partilerin sorunu.
“Mustazaflar'ın seçime gireceğini de nerden çıkarıyorsunuz?” diyenleriniz de olabilir. Onu da açıklayayım.
Mustazaflar Hareketi'nin kurucu üyelerinden Mehmet Bahattin Temel ve Sait Şahin'in geçtiğimiz hafta Doğruhaber Gazetesi'ne yaptıkları ziyaretin haberi, 12.09.2012 tarihinde İlke Haber Ajansı tarafından abonelerine servis edildi.
Haberde, parti kurma hazırlıklarından bahseden Temel: "Biz siyaseti dinin hizmetine sokarak İslam'a hizmet etmek istiyoruz. Eylül veya Ekim ayında İçişlerine Bakanlığına dilekçemizi verip siyasi parti kurma çalışmalarımızı tamamlayacağız. Yerel seçimlere 15 aylık bir zaman kaldı. İl ve ilçelerde örgütlenmemizi tamamlayacağız. Parti olarak yerel seçimlere yetişmesek bile bağımsız olarak bazı yerlerde aday gösterip seçime gireceğiz" diyor.
* * * *
Bir konu daha var ki, söylemeden geçemeyeceğim. “Bingöl Valiliği'nin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker onuruna Özlem Düğün Sarayı'nda verdiği iftar yemeği”
Hatırlayanlar vardır belki. Geçen yıl Bingöl'e gelen dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay onuruna Havuzbaşı Düğün Salonu'nda verilen yemek, Elazığ Akgün Otel tarafından sunulmuş, ben de köşe yazımda “Bingöl'de esnaf mı kalmadı yemeği de Elazığ'dan getirtiyorsunuz! Bu işi yapacak esnaflarımız da var, mekânları da var” diye sert çıkmıştım.
Geçtiğimiz günlerde Bingöl Valiliği'nin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker onuruna Özlem Düğün Saray'ında düzenlediği organizasyonu Yaylalı Konağı İşletmesi tarafından yapılan iftar yemeğine katılan herkes “süper olmuştu” demekten kaçınmadı. Ben de dahil. Hatta gururla, sevinçle.
İftar yemeği organizasyonunu Bingöl esnafına verdiği için Bingöl Valiliğine, aldığı işin hakkını verip bizleri utandırmadığı, haklı çıkardığı için Yaylalı Konağı İşletmecisi Bedri Bakır'a teşekkür ediyorum.
Selam ve Dua ile.