Konu ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Bingöl Defterdarı İhsan Mintaş, kayıt dışı ekonomi ile ilgili verilen mücadele kapsamında yapılan denetimlerde görevlilerin onur kırıcı davranışlardan kaçınıldığının altını çizerek, Anayasanın 73. maddesinde “Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.” hükmüne yer verildiği ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile gelir politikalarının geliştirilmesi hususunda Bakanlığın görevli kılındığına dikkat çekti.
Bingöl Defterdarı Mintaş, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yapılan açıklamada şu uyarılarda bulundu:
“Bu bağlamda; kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek ve mükelleflerimizin vergi beyanlarının doğruluğunu denetlemek amacıyla gerek Bakanlığımız Gelir İdaresi Başkanlığınca gerekse özelde Defterdarlığımızca genel veya sektörel bazda defter ve belgeler üzerinde inceleme, yaygın ve yoğun vergi denetimleri, hâsılat tespiti gibi denetim programları hazırlanmakta ve uygulamaya konmakta olup bahse konu olan yaygın ve yoğun vergi denetimleri ile hâsılat tespitleri de Bakanlığımız Gelir İdaresi Başkanlığının hazırladığı program çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.”denildi.
Açıklamada, “ Yapılmakta olan bu denetimlerde öncelikli olarak mükellefin eksikliklerin tespiti ve giderilmesi noktasında bilgilendirme, vergi beyanları ile fiili durum karşılaştırılarak uyumsuz olan beyanların tespiti ve belge düzenin yerleştirilmesi amaçlanmakta, ceza kesilmesi hedeflenmemekte olup kanunların vermiş olduğu yetkiyle ve Bakanlığımız direktifleriyle gerçekleştirilmekte olan bu denetimlerde mükelleflere karşı güler yüzlü, eğitici ve ikna edici bir davranış sergilemesi hususunda azami gayret gösterilmekte ve rahatsız edici, onur kırıcı davranışlardan kesinlikle kaçınılmaktadır.
Yapılan bu denetimler ile mükelleflerin bilinçlenmesi, vergiye gönüllü uyumu, belge düzeninin yerleşmesi, verginin daha adaletli olarak toplanması, vergi gelirlerinin olması gereken seviyeye getirilerek toplumsal refah ve kalkınmanın bir aracı olarak daha etkin kullanılmasında toplumun tüm bireylerinin çıkarının bulunduğu da ayrıca unutulmamalıdır.”