Darbe mağduru imamlardan özür dilenmeli27 Mayıs, 12 Mart gibi 12 Eylül darbesi ve diğer darbe ve baskılar Türkiyedeki Müslümanlara karşı yapılmış sindirme ve zulüm operasyonlarıdır diyen Aytar, 12 Eylül darbesine karşı dik duran imamlardan özür dilenmesi, maddi ve manevi tazminat ödenmesi çağrısında bulundu.![]() Anadolu Gençlik Derneği Bingöl Şubesi Başkan Yardımcısı, Teşkilatlanma Başkanı ve Basın Sözcüsü Aytar, yaptığı yazılı açıklamayla 12 Eylül sürgün mağduru olan imamlara vefa çağrısında bulundu. İNSANLIK SUÇU İLE BİRLİKTE VATANA DA İHANET SAYIYORUZ “27 Mayıs, 12 Mart gibi 12 Eylül darbesi ve diğer darbe ve baskılar Türkiye'deki Müslümanlara karşı yapılmış sindirme ve zulüm operasyonlarıdır” ifadesini kullanan Aytar, “Müslüman halkımıza karşı darbe yaptıran emperyalist ve Siyonist güçler ve yerli işbirlikçileri bilsinler ki kendi akıbetleri; aynen Firavunların, Nemrutların, Ebucehillerin akıbeti gibi olacaktır. Bu darbeleri yapan darbeciler her ne kadar kendilerine göre çeşitli gerekçeler öne sürseler de arka planda duran günümüz egemen sömürgeci batılı emperyalist güçlerin taşeronluğunu yapmış ve Müslüman halka zulüm ederek ağababalarından takdir almış zavallılardır. O zavallı kişiler kullanıldıktan sonra ağababaları tarafından bir mendil gibi tarihin çöp sepetine atılmışlardır. Gerekçesi ne olursa olsun mazlum halka karşı yapılan bu tağuti zulümleri yapan darbecilerin ve destekçilerinin geç de olsa mutlaka yargılanmalarını istiyoruz. Bu darbecilerin, emir-komuta düzeni içinde ülke yönetimine el koymak, sistematik işkence yapmak, katliam yaparak cinayetler işlemek, bilerek ülkeyi ekonomik zarara uğratmak ve ülkenin geleceğini emperyalizmin çıkarları doğrultusunda inşa etmek insanlık suçu ile birlikte vatana da ihanet sayıyoruz” diye konuştu. YILLARCA SÜRGÜNE TABİ TUTULAN 84 İMAMI SAYGIYLA SELAMLIYORUZ 12 Eylül darbesi Bingöllü Müslümanlar için tam bir kâbus, kan, gözyaşı, zulüm ve işkence olduğunu söyleyen Aytar, “Bingöl'ü yıllarca adeta yarı açık bir zindan haline getirmiştir. O dönemde Müslüman Bingöl halkından bu zulümlere uğramayan tekbir fert bile kalamamıştır. Tüm Bingöl adeta Diyarbakır cezaevinde yaşananları kendi evlerinde, sokaklarında ve köylerinde en şiddetli bir şekilde yaşamışlardır. Darbelere karşı her zaman dik duran onurlu davranan, onlarla asla işbirliği yapmayan, bu uğurda zulme uğrayan, işkence gören, sürgün yaşayan tüm mazlumları ve özellikle Bingöllün mücahit kanaat önderi âlimlerini minnetle anıyoruz. Darbe sonrası hazırlanan anayasaya ret oyu vererek şerefli bir duruş sergileyen ve bu nedenle yıllarca sürgüne tabi tutulan 84 imamı saygıyla selamlıyoruz. O dönemde dik durmanın bedeli olarak hakaret, işkence, görevden atılma, sürgün gibi yöntemlerle sindirilmeye çalışılan Bingöl'ümüzün değerli şahsiyetlerinden H. Hasan Hansu, Ramazan Alcu, Mehmet Ali Narin, Ahmet Kurtaran, Şakir Sav, Sahip Korkutata, Abdullah Akdeniz, Selahattin Baki ve diğer tüm değerli şahsiyetlerimizin bu dik duruşun şerefini dünya ve ahirette şerefle taşıyacaklar ve halkımızın gönlünde taht kurmaya devam edeceklerdir” ifadesini kullandı. “ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMALIYIZ” “Bingöllü Müslümanlar olarak bu zulümleri bir daha asla yaşamamak ve gelecek nesillerimize de yaşatmamak için üzerimize düşeni yapmalıyız” diyen Aytar, yetkililere duyurmak amacıyla şu taleplerde bulundu: 1-Darbe anayasası derhal askıya alınmalı ve Müslümanların talepleri doğrultusunda yeni anayasa hazırlanmalı, 1-Darbe döneminde Bingöl'de sürgünlerin yaşanmasına, çeşitli zulüm ve işkencelerin yapılmasına öncülük eden dönemin Valisi İsmet Metin ve Tugay komutanının mutlaka yargılanmasını işkence ve zulümlerin müsebbiplerinin geç de olsa tespit edilip yargılanmasını istiyoruz. 2- Sürgün edilen 84 imamdan ve diğer memurlardan devlet adına özür dilenmesi 3- Darbe mazlumlarına Maddi manevi tazminat verilmesi 4–7 Kasım 1982'de ülke genelinde yüzde 92 ‘evet' oyu ile kabul edilen 12 Eylül Anayasası'na yüzde 90 civarında ret oyu veren Bingöl ilinin ismini Cesur Bingöl olarak değiştirilmesi, 5-Söz konusu kıymetli şahsiyetlerin isimlerinin cadde, sokak ve parklara verilmesi “NE MUTLU HAKTAN VE ADALETTEN YANA OLANA” Aytar, “Anadolu Gençlik de var olan imanlı ve ahlâklı kadrolarla adı ne olursa olsun her zaman ve her yerde kimden gelirse gelsin zalime ve zulme karşı duracak; hak ve hakikatin emrinde olacağız. Âlemlerin rabbinin hoşnutluğunu arayan Anadolu Gençlik hareketinin 38. Döneminin tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyoruz. 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümünde tüm darbeleri ve darbecileri nefretle kınıyor ve lanetliyoruz. Zafer her zaman inananların olacaktır ve zafer yakındır. Ne mutlu haktan ve adaletten yana olana; yazıklar olsun zalimlere ve işbirlikçilerine” şeklinde konuştu. YORUM YAZIN ![]()
|
|