Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, verdiği kanun teklifinde 1960, 1971, 1980 ve 1997 darbelerinde yaşamını yitiren, yaralanan, ruh ve bedensel sağlıklarında ciddi sorunlar yaşanan, kamu memuru iken görevinden edilen ve daha farklı şekillerde mağdur edilen vatandaşların ve toplumsal kesimlerden özür dilenerek, bu kişi ve kesimlerin yaşadığı olumsuzlukları onarmayı hedeflendiğini söyledi.
Gerekçesini şu sözlerle açıklayan Baluken: “Türkiye siyasi tarihi, askeri darbelerle iç içe girmiş bir yapı arz etmektedir. Askeri darbeler demokrasi, özgürlükler ve insan haklarına karşı yapılarak, siyasilerin toplumdan aldığı temsil yetkisini sekteye uğratmıştır. Böylece aynı zamanda halk iradesine de müdahalede bulunularak cumhuriyetin kurucu mottoları ihlal edilmiştir. Ordu kurumunun siyaseti dizayn etme isteği doğrultusunda gerçekleştirilen müdahaleler, toplumda büyük yıkımlara sebep olmuştur. Askeri darbeler sonucunda yapılan Anayasalar ise söz konusu müdahaleci anlayışın siyaset kurumu üzerinden görünmez yumruk şeklinde var olmasına neden olmaktadır. Bu yönlü bir müdahale anlayışı kendi kurumları ile var oldukça, askeri darbelerle yüzleşilme ve mağduriyetlerin giderilmesi olmadıkça esasında askeri darbelerde süreğen hale gelmektedir. Askeri darbeler, olağan üstü hal olarak tanımlanırken, darbe zihniyetinden kaynaklı sorunların geçmişe ve geleceğe dönük kurumsal ve sosyal gerçeklikleri bu olağan üstü hali olağan hale getirmektedir. Dolayısıyla askeri darbeler katı müdahalelerden sonra da varlığını topluma, devlete, kişiye ve zihniyetlere sinerek sürdürmektedir” dedi.
‘Askeri darbelerin Türkiye'de bu yönlü hareketlenmesi 1982 Darbe Anayasası ile hala varlığını korumaktadır' diyen Balukne: “Fakat 24. Dönemde TBMM'de başlatılan Yeni-Sivil Anayasa çalışmaları sürerken, darbenin içselleşmiş durumunu yok etmek ve geçmişe yönelik yüzleşme ile zararların tazmin edilmesi söz konusu yeni anayasa çalışmalarına da ivme kazandıracaktır. Bu noktadan hareketle kanun, 1960, 1971, 1980 ve 1997 yıllarında yapılan askeri darbeler sonucunda yaşamını yitiren, yaralanan, ruh ve bedensel sağlıklarında ciddi sorunlar yaşanan, kamu memuru iken görevinden edilen ve daha farklı şekillerde mağdur edilen yurttaşlarımız ve toplumsal kesimlerden özür dileyerek, bu kişi ve kesimlerin yaşadığı olumsuzlukları onarmayı hedef almaktadır. Bunun için gerekli olan usul ve esaslar, işlem ve işleyiş tarzı belirlenmiştir. Tüm bunlardaki amaç, devlet toplum ilişkisinin yeniden düzenlenmesidir. Askeri mantıkta toplumun devlet için var olduğu bir aşamadan devletin toplum ve birey için var olduğu bir evreye geçişi açığa koymaktadır. Toplumun güçlendirilmesi için askeri darbelerin olağanlaşmasının ortadan kaldırılması bir zorunluluktur” şeklinde konuştu.