Çözüm sürecini birde onlardan dinleyinSüreçten önce evlerimize un, şeker, yağ gibi gıdaları satın alıp yaylaya getirdiğimizde devlet bu gıdaları getirmemiz için kendilerinden izin alarak, bize verdikleri fişlerle bu yiyecekleri getirmemize izin veriyordu.![]() Karlıova Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ahmet Bingöl, Her yıl yaz aylarında Karlıova dağlarında hayatlarını hayvan otlatarak geçiren Beritan aşiretiyle röportaj yaptı. Beritan Aşiretinden Özdemir ailesi ile yaşadıkları zorlukları, geçim kaynaklarını ve çözüm sürecine dair konuşan Bingöl'ün kaleme aldığı röportaj; YILLARDIR HAYVAN BAKICILIĞI YAPIYORSUNUZ BU KADAR EZİYETE DEĞİYOR MU, KAZANIYOR MUSUNUZ? Öncelikle gelip yerleştiğimiz yaylalara yüklü miktarda para vererek kiralıyoruz. Ayrıca Devlet bizden mera komisyon parasını alıyor. Ayrıca buralardan kış olduğunda Urfa'ya gittiğimizde oradaki ağalar bizden ayrıca kira parası alıyor. Hayvanlarımızı sağdığımızda sütün fiyatı çok düşük Urfa'dan buraya gelmeden önce sütün kilosu 1,50 TL den sattık. Ayrıca sattığımız peynirler ise hemen hemen yıllardır hep aynı fiyattan satılıyor. Anlayacağınız bu dağlarda bazen eksi on derecelerdeki soğukta çoluk çocuk olarak çadırlarda sürdürdüğümüz hayatın karşılığı çok ucuz çektiğimiz eziyetlere değmiyor. ŞUANDA DEVLET İLE İMRALI ARASINDA YAŞANAN BİR ÇÖZÜM SÜRECİ VAR. BU SÜREÇ SİZİ NASIL ETKİLEDİ, GEÇMİŞTE YAŞADIĞINIZ SIKINTILAR SONA ERDİ Mİ YOKSA SİZİN İÇİN PEK BİR ŞEY ETKİLEMEDİ Mİ? Bu Çözüm Süreci bizi çok rahatlattı. Mesela eskiden ormanlara giremiyorduk hayvanlarımızı ormanlara götürüp otlatamıyorduk ama şimdi öyle bir sorun yok. Süreçten önce her yerde barınamıyorduk rahat değildik. Eskiden evimize rahatlıkla yiyecek bile getiremiyorduk. Örneğin Süreçten önce evlerimize un, şeker, yağ gibi gıdaları satın alıp yaylaya getirdiğimizde devlet bu gıdaları getirmemiz için kendilerinden izin alarak bize verdikleri fişlerle bu yiyecekleri getirmemize izin veriyordu. NASIL YANİ DEVLET HER İSTEDİĞİNİZ YİYECEKLERİ YAYLAYA GETİRMENİZE İZİN VERMİYOR MUYDU? Şu şekilde izin vermiyordu. Mesela benim on nüfusum varsa Devlet on nüfusa göre yiyecek getirmeme izin veriyordu fazlasına müsaade etmiyordu. Bunu da fişlerle düzenliyordu. Fişlere miktarı yazılan yiyeceklerin alınmasına izin veriyorlardı. Fazlasını örgüte getireceğimiz şüphesi var olduğundan her istediğimiz gıdayı istediğimiz miktarda alamıyorduk. Bizler Dağlardaydık her istediğimizde şehir merkezlerine gelemiyorduk bazen barındığımız birçok yaylaya araç gelemiyordu çoğu yolu at ve eşek sırtından geliyorduk o yüzden fazla alıp çadırlarımızda stok etmek istiyorduk ama buna izin verilmeyince az buçuk aldığımız yiyecekler hemen bitiyor ve bundan dolayı sık sık şehir merkezlerine gelip tekrar yiyecek alıyorduk. Ama şimdi artık rahatız istediğimiz yiyecekleri istediğimiz kadar alabiliyoruz. Birçok zaman çatışmaların ortasında kaldığımız oluyordu çocuklarımız tehlikeler geçiriyordu ama şimdi Allaha şükür hiçbir şey yok hepimiz çok rahatız inşallah bu süreç barışla sonuçlanır hepimiz rahat ederiz. PEKİ, DAĞLAR SOĞUK OLMUYOR MU? ÇADIRLARINIZ PEK FAZLA SAĞLIKLI DEĞİL, SOĞUĞU GEÇİRİYOR ÇOCUKLARINIZ HASTALANMIYOR MU? Gerçeğini sorarsanız çok soğuk bazen eksi onlara kadar bu çadırlarda kalıyoruz. Dağlar Soğuk olur mesela dün akşam kap kacaklarımız da su vardı bu sular donmuştu. Ama biz yıllardır bu şekilde yaşıyoruz artık soğuğa dayanıyoruz çocuklarımızda alışmış bu soğuklara pek nadir hastalanırlar. Biz sıcağın ve soğuğun en keskin yanını yaşıyoruz gece birden soğur ve eksilere kadar sıcaklıklar geriler, gündüz ise eksilerden artı on beş yirmi dereceye kadar artınca yüzümüzde güneş yanıkları hiç eksik olmaz. EŞİNİZ VE ÇOCUKLARINIZ ARTIK YETER, DAĞLARDA YAŞAMAYALIM DEDİKLERİ OLUYOR MU? Dedikleri elbette oluyor. Zaten Beritan aşiretinden çoğu aile dağları ve hayvancılığı bırakıp şehirlere yerleşerek kendilerine farklı işler kurdu. Ama Dağlara ve Hayvancılığa alışmış birçok aile ise bu işleri bırakamıyor. Zenginde olmuyoruz ama fakirde değiliz bu yüzden her geçen gün Allaha şükür edip buralarda geçimimizi yapmaya çalışıyoruz. Çoğumuzun mezarları bile Dağlarda gömülü. ÇOCUKLARINIZ OKULLARA NASIL GİDİYOR? Çocuklarımız Kış aylarında Elazığ veya Urfa'ya gittiğimizde oralarda okullara yazdırıyoruz oradaki okullarda okuyor. Bu bölgelere geldiğimizde zaten okulları bitme aşamasında olduğu için onların iznini alıp geliyoruz. Çocuklarımız Okullarda başarılıdır hayatlarını kurtarsınlar diye onların okullarını aksatmamaya çalışıyoruz bu yaşadığımız eziyetleri onlar yaşamasın, çocuklarımız dağlarda perişan oldu diye onların çocukları perişan olmasın diye okumaları gerektiğini onlara söylüyoruz. Röportajımız devam ederken çadır içerisinde mis gibi sac ekmeği kokusu gelince çadıra yöneldik. Çadır içerisinde ekmek pişiriliyordu, köz çayının yanına koyun yoğurdu ve tulumla birlikte yeni pişirilen sac ekmeğiyle kahvaltımızı yaptıktan sonra onlarla vedalaşıp ilçenin yolunu tuttuk.
YORUM YAZIN ![]()
|
|