Seçim çalışmalarına Solhan İlçesi'nde devam eden Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Bingöl Milletvekili Adayı Yusuf Coşkun, Bingöl'ün Solhan İlçesi'nde 0 Ekim 1992'de PKK'lı teröristlerin otobüsten indirerek katlettiği 19 vatandaşımızın katledişinin yıl dönümü nedeniyle düzenlenen anlam programına katıldı.
Daha sonra Hazarşah köyü ve ilçedeki ziyaretlerine devam eden Coşkun, huzurun her zamankinden daha yoğun arzulandığı bir dönem yaşandığını ifade etti.
Yıllardır akan kanın ülkeye verdiği zararın tarifsiz olduğunu kaydeden Coşkun; “Bugün, yine terör kurbanları andık. Yıllar geçse de acılar dinmiyor ve ne yazık ki, her gün yeni acılar ekleniyor üzerlerine. Yıllardır devam eden terör hadiselerinde en büyük zararı yine bölge halkımız görüyor. Yolu kesilen, baskı altında tutulan, köyüne gidemeyen, bağını bahçesini ekemeyen, okulu yakılan Kürt insanı değil mi? İki üç yıllık bir huzur ortamı yakalandı ve insanımız gerçekten ciddi bir rahatlama içerisine girdi. Bu süreçte gösterilen iyi niyet çabalarına rağmen silahlar gömülmedi, aksine daha fazla silah yığınağı yapıldı, gençler zorla dağa götürüldü, yollara bombalar döşendi. Sürekli yol kesme eylemleri yapıldı, huzursuzluk yaratıldı ve devletin ilk tepkiyi gösteren ve kurşunu atan taraf olması için uğraş verildi. Bu hususta başarılı olunamayınca farklı yollar denendi ve özellikle dış güçlerin de desteğiyle yeniden çatışma ortamına dönüldü. Her fırsatta devletin güvenlik zafiyeti gösterdiği algısı oluşturuldu. Şiddeti ve eylemi yapanlardan bahsedilmedi, sebepleri sorgulanmadı, ‘devlet neden önlem almadı' ya da ‘devlet operasyonlarda vazgeçsin', hatta ‘terörist devlet' ifadeleri kullanıldı. Bir yandan güvenlik güçlerine yönelik saldırılar devam ederken, diğer yandan güvenlik güçlerinin neden tedbir almadığını savundular! Gelinen noktada, yeniden kan akmaya ve analar ağlamaya başladı. Her gün cenazeler taşınıyor. Kimse ölmesin demek yetmiyor elbette. Bunun için eller taşın altına konulmadıkça, şiddete ve teröre imkân tanıyan yollar kapatılmadıkça çözüme ulaşmak güç olacaktır. Bir defa terör meselesi ile Kürt meselesini bir birinden ayırt etmek lazım. Teröre karşı yürütülen operasyonlar, Kürtlere yapılan bir operasyon değildir. Bunun ayırt edilmesi gerekiyor. Yaşananlar gösteriyor ki, bu sorun artık Kürt sorunu olmaktan çıktı. Dış güçlerin ülkemiz üzerinde oynadığı tüm oyunlar bu mesele üzerine yazılmış senaryolarla yürütülüyor maalesef. Halkımızın artık bunları görmesi, özellikle ülkemizin geleceğine etki edecek olan 1 Kasım 2015 genel seçiminde bunları göz önünde bulundurarak karar vermesini istiyoruz. Bu sorunu çözecek olan AK Parti iktidarıdır. Bu yüzden de topyekûn bir saldırı var. AK Parti'nin iktidar olmamasını, Türkiye'nin bu sorunlarla boğuşup ileriye gitmemesini, kalkınamamasını istiyorlar. Basit söylemlerle, algı operasyonlarıyla halkı yanıltıp Türkiye'nin koalisyonlara mecbur bırakılmasını arzuluyorlar. Artık kendi bölgesinde önemli bir güç olmaya başlayan Türkiye'nin kendilerine bağımlı olmasını isteyenlerin kirli ittifaklarına karşı halkımızın el birliğiyle dur demesi lazım. Çok iyi düşünmek, ülkemizin, çocuklarımızın yarınını iyi analiz etmemiz gerekiyor. Aksi halde zor şartlarda bir yaşam mücadelesi sürdürmemiz kaçınılmaz olacaktır” diye konuştu.
1 Kasım seçimlerinin baskıdan, şiddetten uzak olması ve halkın özgürce iradesini sandığa yansıtması temennisini de paylaşan Coşkun; “Geleceğimize oy vereceğimizi unutmayalım. Huzura, barışa, istikrara kastedenlere karşı AK Parti diyelim ve kirli oyunları hep birlikte bozalım” çağrısını da sözlerine ekledi.