Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gündemdeki siyasi olayları değerlendirdi:
"Değerli basın mensupları, aylık olarak gerçekleştirdiğimiz MKYK toplantısını tamamladık. Bugün de ülkemizin temel meselelerini ele aldık. Son bir aydaki iç ve dış gelişmeleri değerlendirdik. AKP hükümeti olarak ülkemizi kalkındıracak çalışmaları hız kesmeden sürdürüyoruz. Son bir haftada yoğun bir trafik yaşadık. Lübnan'daki Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yemin merasimine davet edildik. Bu önemli davete icabet etmekten memnuniyet duyduk. Yine Diyarbakır, Osmaniye ve Gaziantep'te toplantılara katıldık. GAP projesinde büyük hamle başlattık. Geri kalmışlık, işsizlik, göç ve terör konusunda çok önemli ilerlemeler sağlayacak bu hamleleri Diyarbakır'da halka anlattık. Bu kadar azimli olarak çalışırken ne yazık ki CHP, buna katkıda bulunması gerekirken gündem saptırma atağına girmiştir. Milletimizin umutlarını kırmak, bu iyimser ortamı zehirlemek için gayret içindeler. Bu kez de GAP projesi eylem planımızı izana sığmayacak iddialarla sabote etmeye kalkıyorlar. Bu ülkede iyi şeyler konuşulsun istemiyorlar. Gündemi sürekli fuzuli işgal altında tutan gerçeküstücü bir muhalefetle karşı karşıyayız. Artık bu tür muhalefeti bırakmalılar. Çünkü artık sadece CHP'ye değil milete de zarar vermeye başladı bu anlayış. Sayın Önder Sav'ın bir vali ile konuşması bir gazetede yayınlandı. Peki CHP ne yaptı. Yargıya mı başvurdu? Hayır. Aradan 5 gün geçtikten sonra, İçişleri Bakanlığı harekete geçtikten sonra, açıklamalar yapıldıktan sonra mahkemeye başvurdu. Acaba bu gazeteyi 5 gün sonra mı okudular. Bu göstrermelik hareket, 'Dostlar savcılıkta görsün' anlayışı mıdır? Sayın Baykal, GAP eylem planımızı açıklamamızı bekledi. İddiaya konu olan gazete ortadayken CHP hükümeti, güvenlik güçlerini suçladı. Bunun tek bir izanı var. CHP bilerek ve isteyerek ülkenin iyimser gündemini kundaklamıştır. Ortalığı ateşe verdi, şimdi de 'nasıl kaçarım'ın hesabını yapıyor. Kaçamazsınız, kaçamayacaksınız. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Gerçekler ortaya çıkacak. CHP ve Baykal ya bu iddialarını ispatlayacak ya da altında ezilecek. Gensoru alışkanlığı haline geldi. Gensorunun altında kaldınız. Ve yalanlandınız, işadamları yalanladı sizi. Bu iddianı da ispatlamakla mükellefsin. AKP'YE, ÜLKEMİZE, DEVLETİMİZE suç atamazsın. Nereye kaçarsan kaç arkanda olacağız. Hangi deliğe girerse girsin arkalarında olacağız. Biz CHP gibi boş yaygara koparmayız. Onun için Baykal'ın partimize olan iftiralarını beklemeden yargıya taşıdık. Meclise önerge verdik. Arkadaşlarımız 'Hodri Meydan' dedi. Halen ses yok. Hadi koy ortaya bişeyler. Koyamadı. Koyamaz. Ayrıca içişleri bakanlığı 2 müfettişi konuyu araştırmak üzere görevlendirdi. Böylece milletimiz kimin ne yaptığını ayan beyan görüyor. Biz hangi gerekçeyle olursa olsun kişilerin yasa dışı olarak dinlenmesini kabul edilemez buluyoruz. Bu konuda hiçbirimizin en ufak bir çekincesi yoktur. Bizim temel hak ve özgürlükler konusunda, özel hayatın gizliliği konusunda hassasiyetimizi herkes çok iyi bilmektedir.
Konu daha yargıya intikal etmeden araştırılmadan AKP'yi suçlamak, içişleri bakanlığına, güvenlik güçlerine suç atmak izan dışıdır. Biz bu olayın sonuna kadar üzerine gideceğiz ve ortaya çıkaracağız. Onların paniğinin nedenini de biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde yaşlı bir vatandaşımızın dini duygularıyla kamera önünde alay eden, Peygamberimize laf söyleyen Sayın Sav'ın çıkıp özür dilemesi gerekirken bunu örtmenin gayreti içindeler. Hatalarını ancak böyle düzeltme yoluna gidiyorlar. Sayın Sav, milletin değerlerine yönelik hakaretvari açıklamalarınızdan kurtulmak için avukatlar aramayın, başka çıkış yolları aramayın. Gerçekleri çarpıtarak, yalan ve iftiralarla hiçbir sonuç alınamaz. 1940'lı yılların tek partili yıllarını özlüyorlar. Sayın Baykal ve arkadaşları 40'lı yılların CHP'sini arıyor. Sayın Sav kendisini halen 40'lı yıllarda sanıyor. Valileri de CHP'nin il başkanları sanıyor. Birilerinin Sayın Baykal ve Sav'ı bu uykudan uyandırması gerekiyor. Yatıp kalkıp AKP'nin kadrolaşma içinde olduğunu söylüyorsun. Sav ile görüşen Vali 5 yıldır orada görev yapıyor. Eğer kadrolaşma içinde olsak o valiyi çoktan görevden alırdık. Bu ülkede kadrolaşmanın mimarı, mihmandarı, önderi CHP zihniyetidir. CHP'nin kendini ve devletin bir valisini içine düşürdüğü bu durumu miletimiz adına kınıyorum. Bağırarak, çağırarak bir yere varmanız mümkün değildir. Gerçekleri örtbas edemezsiniz. Sonuna kadar gerçeklerin peşinde olacağız. CHP'nin içine düştüğü bu durumu da milletin takdirine bırakıyorum.
HABERTÜRK