Bingöl Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nce, ‘5 Haziran Dünya Çevre Günü' nedeniyle program düzenledi.
Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa Vali Yardımcısı Numan Tahir Şimşek, Çevre ve Şehircilik İl Müdür Mahsum Semerci, İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Sarı, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Mehmet Emin Çakan, İl Ticaret Müdürü Abdulvahap Tanık, öğrenciler ve öğrenci velileri katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklala Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Şube Müdürü Mehmet Yıldırım yaptı.
Çevrenin önemine değinen bir konuşma yapan Yıldırım: “Her canlının toprağa suya ve havaya ihtiyacı vardır. Bunlar olmadan yaşam olmaz. Bunların hepsinin genel adı doğadır. Doğa insanlara birçok nimetler sunar. Bu nimetlerin hepsi insan içindir. Doğa zenginliklerimiz her geçen gün azalmaktadır. Sanayileşme ve kentlerdeki nüfus yoğunlukları, çevre sorunlarının artmasına sebep olmuştur. Bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen çevre kirlenmesi, günümüzde insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Günümüzde küresel ısınma ile iklim farklılıkları meydana gelmeye başlamıştır. 1972 yılında İsveç' in Stocholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında alınan bir kararla 5 Haziran günü Dünya Çevre günü olarak kabul edildi. Dünya Çevre günü, ülkemizde ve dünyada çevre korumacılığının yaygınlaştırılması, çevre kalitesinin iyileştirilmesi ve bilinçli katılımların sağlanması amacıyla her yıl olduğu gibi çeşitli etkinliklerle değerlendirilmektedir” dedi.
‘Çevreyi; insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim ve dayanışma içinde bulundukları fiziksel, biyolojik, sosyal, kültürel ve ekonomik ortamdır' diye tanımlayan Yıldırım: “İçinde bulunduğumuz yüzyıl bütün teknolojik imkânları insanlığın hizmetine sunarken, bir yandan da insanlığın ortak malı olan çevreden geri getirilmesi zor, hatta imkânsız olan varlıkları da alıp götürmektedir. Hızlı nüfus artışı teknolojik gelişim ve değişmeler, plansız sanayileşme ve kentleşme, dünyanın akciğeri olan ormanların yok edilmesi, nükleer denemeler, bölgesel savaşlar, verimi arttırmak adına kullanılan yapay gübreler ve ilaçlar ve de bazı kimyasal maddeler; bir yandan bitmez gibi görünen ve hayati öneme sahip olan doğal kaynakların hızla tükenmesine, bir yandan da insan ve diğer canlıların yaşam kalitesinin etkilenmesine neden olmaktadır. Artan kirlilik ve iklim değişiklikleri dünyanın en önemli çevre sorunlarını oluşturmaktadır. Doğanın temel fiziksel unsurları olan hava, su ve toprak üzerinde zararlı etkilerin oluşması ile ortaya çıkan ve canlıların hayati faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyen sorunlarının tümü çevre kirliliğini meydana getirmektedir. Çevre kirliliği doğanın kendini temizleme gücünün üstünde olan yüklerin çevrede meydana getirdiği birikimlerdir. Doğayı kirleten ve ekolojik dengeyi bozan başlıca etken insan unsurudur. Normal şartlarda kendi kendini temizleme özelliği olan doğa, insanların çeşitli faaliyetleri sonucu aşırı olarak kirlenmekte ve kendi gücünü aşan kirlenmeyi temizleyememektedir. Çevrenin korunması ve geliştirilmesi konusunda gösterilen çabaların amacı, insanların daha sağlıklı ve daha güvenli bir çevrede yaşamasıdır. Bunu sağlayacak olanda insanın kendisidir. Çünkü çevreye zarar verende, çevreyi koruyan ve geliştiren de insandır. Çevre bilincine sahip olmayan bir insan yaşadığı dünyayı kendisinden sonra başkalarının da kullanacağını idrak edemez. Bu açıdan kamuoyunun mutlaka çevre konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Yıldırım'ın konuşmasının akabinde program slayt gösterimi ile devam etti.
Düş Bahçesi Çocuk Tiyatrosu'nun hazırladığı çevre konulu tiyatro gösterimi ilgiyle izlendi.