19 Eylül 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından Mustafa Kemal Atatürk'e mareşal rütbesi ve gazilik unvanı verildiğini hatırlatan Yener: “Bulunduğumuz coğrafya tarihin en kanlı savaşlarına, en karmaşık siyasi oyunlarına sahne olmuştur. Bu olumsuzluklar etrafımızda sürüp gidiyor. Böyle olmasına rağmen milletimiz ülkesini bir istikrar ve güven ortamı haline getirmeyi başarmıştır. Gazi yahut şehit olmaya hazır milyonlarca ferdiyle bu huzur, bu sükun sürecektir. Kahramanlığı ve hürriyet tutkusunun yanında, milletimizin bir üstün özelliği de sahip olduğu vefa duygusudur. Bize Türkiye Cumhuriyetini emanet eden gazi ve şehitlerimize gösterdiğimiz hürmet bundandır. Türk inşam gazi veya şehit olan atasım en derin duygularla anmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Bizim için vatan savunmasında şehit ve gazi olmak kadar güzel bir kavram olamaz” diyen Yener, şu ifadeleri kullandı: “Vatanımızın kurtuluşunda düşmanla amansız mücadele eden malül veya gazi olarak hayat mücadelesi veren bu değerli şahıslara sahip çıkmak ve onlara saygılı olmak milletimizin tarihine ve mazisine bağlılığın bir ifadesidir. Gazi Atatürk'ün bu sözleri, gazilerimizin tescil edilmiş en büyük gurur ve teminatıdır. Aynı zamanda Atatürk' ün bir vasiyeti olarak kabul edilmelidir. Bu günde bizlerle beraber olarak mutluluğumuzu paylaşan sizlere tüm gaziler adına teşekkür ederim. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere bu vatan için toprağa düşen tüm şehitlerimizin ve ebediyete intikal eden gazilerimizin manevi huzurlarında saygı ile eğilir, kahraman gazilerimiz sevgi ve şükranlarımızı sunarım.”