Bingöl Üniversitesi'nde eğitim gören bir grup öğrenci tarafından yapılan ve rektörlükçe yasa dışı olarak kabul edilen basın açıklaması nedeniyle haklarında soruşturma başlatılan öğrenciler için bir araya gelen bir grup öğrencinin geçtiğimiz günlerde Genç Caddesi Dörtyol Saat Kulesi önünde gerçekleştirdiği protestoya yönelik eleştiriler sürüyor.
Protestoyu değerlendiren AK Parti Bingöl İl Başkanı Cevdet Çalbay da üniversiteyi ve Rektör Gıyasettin Baydaş'ı savundu.
“HUZUR BOZUCU EYLEMLERE KARŞI ATILAN ADIMLARI DESTEKLİYORUZ”
“Son günlerde kamuoyunda Bingöl Üniversitesi üzerinde oluşturulan menfi hava, bizleri olduğu gibi Bingöl kamuoyunu da derinden üzmektedir” diyen AK Parti İl Başkanı Çalbay, bilimsel araştırmalara konu olması gereken üniversitenin, üniversite ile doğrudan alakalı ve huzuru korumak amaçlı alınan karardan dolayı hedef haline getirilmek istendiğini ifade etti.
Çalbay, “Bir su kabını bile doldurmayan bu tür klişe olayları şehrin ve ülkenin gündemi haline getirip, üniversite rektörü ve yönetimini hedef alacak şekilde büyütmeyi iyi niyetten uzak olarak görüyoruz. Bingöl, Türkiye'de huzurlu ve güvenli bir kent olarak bilinmektedir. Bingöl şehri gibi üniversitesinin de huzursuzluktan ve taşkınlıktan uzak bir eğitim yuvası olmasını istiyoruz. Bu nedenle huzuru ve güveni bozucu eylemlere karşı atılan her adımı sonuna kadar desteklediğimizi ve arkasında olduğumuzu belirtmek istiyoruz” dedi.
“YARGI YOLU AÇIKTIR”
Üniversite yönetiminin huzuru ve güveni tesis amaçlı almış olduğuna inandıkları bu karardan dolayı Bingöl kamuoyunun meşgul edilmemesi gerektiğini söyleyen Çalbay, yargı yolu açık olan bu karardan dolayı yönetime karşı bir linç kampanyası yürütmenin üniversiteye ve Bingöl'e bir fayda getirmeyeceğinin de altını çizdi.
“KAOS ORTAMINDAN KAÇINILMALIDIR”
Üniversite ortamında her türlü görüşün serbestçe savunulması ve ifade edilmesi taraftarı olduklarını vurgulayan Çalbay, “Ancak bu özgürlük, hiç kimseye başkalarını rahatsız edecek ve huzuru bozacak siyasi gösteri ve slogan atma hakkını vermemelidir. Üniversiteler bilimsel çalışmaların merkezi olarak bilinmektedir ve öyle de kalmalıdırlar. Bu ortamı oluşturmak hepimizin asli görevlerindendir. Kaosa ve huzursuzluğa meydan verecek her türlü girişimden kaçınılmalıdır. Aksi halde sonuçlarına sadece biz değil, bilimsel başarılarıyla kısa sürede hızlı büyüme ve kurumsal kalkınmasıyla, öğretim görevlilerinin çalışmalarından dolayı almış oldukları ödüllerle ve öğrencilerinin ulusal ve uluslar arası başarılarıyla medyaya konu olmasını istiyoruz. Bilim yuvası olan üniversiteleri ideolojik anlayışların slogan ve gösteri yapma ortamına terk edersek, daha önce kötü şekilde tecrübe ettiğimiz ve arkasında binlerce ölü bırakan sağ-sol kaosu gibi istemediğimiz durumlara zemin oluşturacağının bilinmesini istiyoruz. Bu nedenle üniversitenin almış olduğu bu karara herkesin saygı duymasını bekliyor, varsa bir yanlışlığın, bunun çözümünün medya aracılığıyla yıpratma ve hedef olarak göstermek değil, yargı yoluyla yapılmasını öneriyoruz” şeklinde konuştu.