Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şubesi Başkanı Ramazan Çakırcı; “ÖSYM'nin üniversite sınavına müracaat eden öğrencileri kabinlere sokup fotoğraflarını çektirmesi, onlara adeta esir kampına yada karantinaya sokulan insan muamelesi yapması ülkemiz için gerçek bir utanç ve ayıptır. Toplum mühendisliği faşizminin gerçekten eşi görülmemiş bir örnek uygulamasıdır.
Sınav başvuru merkezlerinde görevlendirilen öğretmenlere adeta “gestapo şefi” yada hafiye rolü verilmek istenmekte, kızlı erkekli 1,5 milyonu aşkın genç Türk vatandaşı, eşi görülmemiş bir psikolojik baskı ve aşağılamaya maruz bırakılmaktadır.” dedi.
Çakırcı; “Eğitim, her vatandaşımızın, Anayasayla da güvence altına alınmış en temel insan haklarındandır. Üniversite eğitimi için gerekli eleme sınavına başvuran kişiler, sözde özgür, demokratik, bilimsel bir eğitim ortamına geçmek için hazırlanacak yerde, onları potansiyel suçlularmış gibi aşağılayıcı böylesi bir işleme tabi tutmak, ancak millet düşmanı kafaların eseri olabilir. Bu teşebbüs, üniversitelerin de dev birer hapishaneye dönüştürüldüğünün çarpıcı bir itirafıdır. Dünyanın neresinde yada Türkiye'nin başka hangi bakanlığında, hangi kurumunda temel insan haklarından birini kullanmak üzere başvuran hür insanlar sanki bir cezaevine; bir esir kampına girermiş gibi, işgalciler tarafından giriş çıkışı silahlılar ve köpeklerce tutulmuş bir Filistin kampına girer gibi karşılanmaktadır. Adayları, gözetmenler eşliğinde özel kabinlere sokup fotoğraflamak, hangi mantığın, hangi gerekçenin, hangi endişenin ürünüdür acaba? YÖK ve ÖSYM, milletle kavganın alanını genişletmektedirler. Bu toplum mühendisliği oligarşisi bilmelidir ki milletle kavga olmaz! Çocuklarımızın, delikanlılarımızın onurunu rencide eden, moral ve motivasyonunu derinden sarsan bu uygulamaya Meclis ve hükümet derhal müdahale etmeli, gerekirse başvurular ertelenmelidir.” dedi.
HABER
BİNGÖLÜN SESİ GAZETESİ
www.bingolunsesi.net