Bu toprakları bozmayınBingöl Üniversitesi tarafından düzenlenen 'Doğu Anadolunun Kalkınmasına Yönelik Politikalar ve Bingöl Örneği' adlı panelde konuşan Prof. Dr. Burçin, Bu toprakları bozmayın çağrısında bulunarak: Sizler organik tarıma yönelin. Turizm potansiyellerini ön plana çıkarın. Bölgenin dokusuna zarar vermeden nasıl kalkınabilirsiniz onu düşünün. Türkiyenin organik tarıma ve ülke içi turizme ihtiyacı var dedi.![]() Bingöl Üniversitesi (BÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından dün saat 10.00'da düzenlenen panele Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Durmuş Yılmaz, Hacettepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Burçin ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Ersoy konuşmacı olarak katıldılar. Rektörlük Binası Konferans salonunda düzenlenen Panel'de bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Durmuş Yılmaz, dünyanın, finansal krizle başlayan, sonrasında reel ekonomiye sıçrayan ve bütün piyasaları etkisi altına alan krizin içinden geçtiğini söyledi. Kriz nedeniyle Türkiye'nin gösterdiği performansın uluslararası camia tarafından dikkatle izlendiğini ve hakkında övgüler yağdırıldığını kaydeden Yılmaz, bu anlamda Türkiye'nin bir başarı hikâyesinin olduğunu kaydetti. Kendini yönetemeyen ve kaynaklarını doğru kullanamayan toplumların, sorunları kendisine çektiğine ve bu sorunları çözmek için başkalarının yardımına ihtiyaç duyduğuna işaret eden Yılmaz, böyle bir dönemden geçen Türkiye'nin, şu anda yeni bir döneme girdiğini ifade etti. Yılmaz: “İlk defa geldiğim Bingöl'de bulunmaktan dolayı çok mutluyum. Şuanda dünya bir finansal krizle başlayan sonra reel ekonomiye sıçrayan ve bütün piyasaları etkisi altına alan krizin içinden geçmekte. Bu kriz vesilesiyle ülkemizin gösterdiği performans uluslararası camia tarafından dikkatle izlenmekte ve hakkında övgüler düzenlenmekte. Dolayısıyla Türkiye'nin bir başarı hikayesi var. Eğer kendinizi iyi yönetemiyorsanız kaynaklarınızı doğru kullanamıyorsanız siz sorunları davet ediyorsunuz ve bu sorunları çözmek için başkalarını yardımına muhtaç oluyorsunuz. Türkiye böyle bir dönemden geçti arkasından yeni bir dönem geldi o dönemde kendi iç dinamiklerimizle yapamayacağımız bazı şeyle o yaptığımız sözleşme ve antlaşmalarla yapar hale geldik ve bu gün bir güven kazandık ve bu gün bu güven bize doğuyu yaptırmanın yer ve şekillerini gösterdi” dedi. “Bingöl'ün Organik gıda üretim üssü olma potansiyeli var” Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Durmuş Yılmaz'ın konuşmasının ardından kürsüye çıkan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Ersoy, Her Şehrin doğal potansiyeli olduğunu belirterek, Bingöl'ün organik gıda üretim üssü potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Bingöl'ün kalkınmasında üniversitenin aktif rol oynayacağına dikkat çeken Ersoy: “Bütün kurumlarımı tekrardan gözden geçirmeliyiz. Buralarda FKA aracılığıyla güzel araştırmalar yapılmış. Bingöl'ün güzel potansiyeli var. Bingöl Organik gıda üretim üssü haline getirilebilir buna şansı var. Ama burada Vilayet, Belediye, Ticaret Sanayi ve Esnaf odaları birlikte bu stratejiyi birlikte geliştirmeli. Ayrıca Kalkınma Ajansı içerisinde üretimi destekle birimi oluşturulmalı. Bütün kurum ve kuruluşları üreticiyi destekleyecek şekilde organize edilmelidir” dedi. “Biz üretimi artırmadıkça zenginleşemeyiz” Bingöl'ün kalkınması için kurum ve kuruluşların ortak çalışması gerektiğine vurgu yapan Ersoy: “Bingöl'ün sanayi bölgesini canlandırmamız gerekir. Organize sanayilerimiz ortaklık mantığıyla geliştirilmiştir. Küçük sanayi işletmelerimiz ortaklık mantığıyla geliştirilmiştir. Yöneticilerin tavsiyesiyle Bingöl tanıtma, tanıma tedarik ve pazarlama şirketi kurmalıdır. Burada her üreticinin ortak olduğu kar amacının olmadığı öncelik bölgemizi tanıtmalıdır. Sonra diğer ülkelerde olan biteni bize tanıtmalıdır. Tedarikte ve pazarlamada bize yardımcı olmalıdır. Bugün ki üretimde temel meselesi pazarlamadır. Onun tarımsal gıda üretimlerini burada geliştirebiliriz. Cevizciliği geliştirebiliriz. El sanatlarını geliştirebiliriz. Biz üretimi artırmadıkça zenginleşemeyiz. Zenginleşmek içinde ortaklık mantığını geliştirmeliyiz. Bingöl'ün gelişip kalkınması için ortaklık mantığının geliştirilmesi lazım” ifadelerini kullandı. “Vali, Rektör ve Belediye Başkanı'na ben muhteşem üçlü diyorum” Ersoy'un konuşmasının ardından bir konuşma yapan Hacettepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Burçin, Bingöl ve çevre iller ile ilgili çeşitli tespitlerde bulunduğunu söyledi. Zengin olmanın yolunun sürekli üretip, adil paylaşımdan geçtiğine dikkat çeken Burçin: “Vali, Rektör ve Belediye Başkanı'na ben muhteşem üçlü diyorum. Bölgesel kalkınmanın baş aktörleridirler. Kalkınma sağlanacaksa bu aktörlerin aktif rol üstlenmesi gerekiyor. Doğunun bu anlamda önemli zenginliklere sahip olduğunu görüyoruz. En önemlisi bozulmamış bir coğrafyaya sahip. Avrupa bozulan topraklarını kurtarmanın telaşında. Mezopotamya dünyanın en verimli topraklarıdır. Bu toprakların boş kalmaması lazım. Ayrıca bölgede yine eşsiz bir tarih var. Dağı taşı tarihle dolu. Elazığ'da 12 bin yıllık höyük bulundu, bölge turizm açısından müthiş bir potansiyele sahip” dedi. “Bölgenin kurtuluşu sanayide değil” Bölgenin kurtuluşunun sanayide olmadığını ifade eden Burçin: “Bu toprakları bozmayın. Ağır sanayi toplumları mutlu değil ki. Türkiye'de ağır sanayi ile çalışan bölgeler var zaten. Sizler organik tarıma yönelin. Turizm potansiyellerini ön plana çıkarın. Bölgenin dokusuna zarar vermeden nasıl kalkınabilirsiniz onu düşünün. Türkiye'nin organik tarıma ve ülke içi turizme ihtiyacı var. Kalkınmayı başarabilmek için kurumsal işbirliğine ihtiyacımız var. Huzur, barış, güven; bu üçü olduğu müddetçe özgürce üretir özgürce tüketiriz” dedi. Panele konuşmacıların yanı sıra Bingöl Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Belediye Başkanı Serdar Atalay, Üniversite Öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. YORUM YAZIN ![]()
|
|