Bintso başkanı çalbay'dan öz kaynak vurgusuBİNTSO Başkanı Erkan Çalbay, 1980'li yılların hayvancılık merkezi olan Bingöl'ün, son 30 yılda terör olaylarından dolayı hayvancılıktaki kaybının 30 milyar doları bulduğunu söyledi.![]() Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası (BİNTSO)'nın yeni yönetimi basın mensuplarıyla bir araya geldi. Başkan Çalbay ve yeni yönetim kurulu, basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladılar. Bingöl'ün 1980-1990 yılları arasında Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun önde gelen hayvancılık merkezlerinden biri olduğunu söyleyen Çalbay, o dönemde 1 milyon 200 bin büyük ve küçükbaş hayvan yetiştirilen Bingöl'de bugün ise bu rakamın yüzde 5'ler seviyesine gerileyerek hayvancılığın bitme noktasına geldiğine dikkat çekti. Bingöl'ün sadece hayvancılıktan kaynaklı yıllık 1 milyar dolar maddi kaybı olduğunu belirten Çalbay: “Geçmişte Kuveyt, Irak ve Suriye başta olmak üzere birçok Ortadoğu ülkesine hayvancılık alanında önemli miktarda ihracat yapan Bingöl'ün, eski günlerinden eser kalmadı. Bingöl'ün son 30 yılda sadece hayvancılıktan kaynaklı kaybı 30 milyar dolar. Bu da kentin gayri safi milli hasıladaki payına oranlandığında kişi başı 4 bin dolara tekabül ediyor. Ancak bugün itibari ile gayri safi milli hasıladaki payımız sadece 775 dolar seviyesinde. Örneğin merkeze bağlı Kartal köyünde 1980-1990 yılları arasında 10 bin adet süt keçisi varken, bugün bu rakam yok denilebilecek düzeylerde. O dönemde sadece bir köyümüzdeki küçükbaş hayvan varlığı bile bugünün değeri ile 10 milyon lira dolaylarında. Bu da yaklaşık bin kişiye asgari ücretli geçim olanağı anlamına geliyor. Ancak, hayvancılığın bitme noktasına geldiği günümüzde bundan bahsetmek mümkün değil" dedi. " Ülkemizin her zamankinden daha fazla kardeşliğe ihtiyacı var " Çözüm sürecini yürekten desteklediklerinin altını çizen Çalbay, adil, demokratik ve modern bir anayasa ile Türkiye'nin daha ileri seviyelere ulaşacağını söyledi. Çalbay: “Ülkemizin her zamankinden daha fazla kardeşliğe ihtiyacı var. Ülkemiz zengin kaynaklara sahip ve bu üzerinde yaşayan herkese yeter. 30 yıldır terör olaylarından dolayı istihdam azalırken, işsizlikte çoğaldı. Çözüm süreci ile birlikte oluşan olumlu gelişmeler, büyük zarar gören Bingöl içinde hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı. “ Bingöl'ün ihracatını artırmayı hedefliyoruz” Kentteki üretim ve istihdamı artırmak için imalat yapan KOBİ'lerin ihracata yönelik çalışmalarının büyük önem taşıdığını vurgulayan Çalbay: “Ülkemiz; dünyada ve Avrupa'da yaşanan ekonomik krizlerden etkilenmeden ilerleme sağlayarak çıktı. Bunun yanı sıra hayati önem taşıyan çözüm süreci ile oluşan ortam her yönden ilerlemeye önemli katkılar sunacaktır. İlimizde üretim yapan firmaların şu anda sadece Kuzey Irak'a ihracatı var. Uzmanlar aracılığıyla özellikle ilimizin ihracatını artırmayı hedefliyoruz. Sulu tarıma uygun geniş tarım arazileri var. Hayvancılığa yönelik tarım ürünlerinin ekimi yaygınlaştırılabilir" "Öz kaynaklarımızı ön plana çıkarmalıyız" Eski teşvik sisteminde Malatya, Elazığ, Rize, Trabzon gibi illerle aynı kategoride olan Bingöl'ün, özellikle büyük firmaların bu illeri tercih etmesinden dolayı gerekli şekilde teşviklerden istifade edemediğini söyleyen Çalbay, yeni teşvik yasası kapsamında 6. bölgede yeralan Bingöl'ün bu kez de Diyarbakır, Mardin, Siirt ve Şanlıurfa gibi kentlerle aynı kategoride olduğuna dikkat çekti. Çalbay: “Örneğin 2,5 milyon nüfusu olan Diyarbakır ile sınır kentleri olan Mardin ve Şanlıurfa gibi iller yatırımcı için daha cazip gelebiliyor. Bu bakımdan, kendi öz kaynaklarımızı harekete geçirmemiz büyük önem taşıyor. Bal, termal kaynaklarımız, yeraltı zenginliklerimiz ve hayvancılık gibi kaynaklarımızı ön plana çıkarmalıyız. Önemli bir kavşakta bulunan ilimiz, öz kaynakların etkili şekilde değerlendirilmesiyle çok daha iyi seviyelere ulaşabilir” şeklinde konuştu. YORUM YAZIN ![]()
|
|