K Parti Bingöl milletvekili aday adayı Arslan, yaptığı yazılı açıklamada 12 Haziran'da yapılacak seçimlerde 45 aday adayının Bingöl'e daha iyi hizmet yapabilme inancı ile yola çıktığını söyledi.
Aday belirleme sürecinde parti yetkililerinin halkın taleplerine karşılık verecek hassasiyetle çalışmalar yürüttüğüne şahitlik ettiklerini ifade eden Arslan, “Aday belirlemelerinin sadece seçim takvimi içinde ortaya konan performanslarla gelişmediğinin de özellikle bilinmesi gerekir. Türkiye'nin en önemli sorunlarını çözmeye namzet yeni TBMM üyelerinin bu hedefe uygun kriterlere sahip olması, parti misyonuna sadakat ve liyakat kriterlerinin de belirleyici olacağı muhakkaktır. Bu süreç sonunda halkımızın beklentilerinin karşılık bulduğu bir listenin ortaya çıkacağından da kimsenin kuşku duymaması gerekir. Sayın Başbakanımızın sürecin başında ortaya koyduğu ‘öyle adaylar belirleyeceğiz ki halkımız biz olsaydık aynı belirlemeyi yapardık' anlayışı Bingöl adaylarının belirlenmesinde de göz ardı edilmeyecektir” diye konuştu.
Bingöl halkının demokrasiye katkısı devam edecektir
Bingöl halkının demokrasiye katkısının devam edeceğini vurgulayan Arslan, “1982 anayasasının halk oylamasında en fazla ret oyu vererek ülkenin sivil demokrasi anlayışına öncülük eden, en son yapılan 12 Eylül 2010 tarihli referandumda da daha ileri demokrasiden yana iradesini ortaya koyan Bingöl halkının bu duyarlılığını 12 haziran seçimlerinde de devam ettireceğini düşünüyorum. Daha çok özgürlük, herkesin kendisini içinde bulacağı, daha ileri bir demokrasi özlemine karşılık verecek, sivil anayasanın oluşumuna Bingöl halkı yine rehber olacaktır” ifadelerini kullandı.
Bingöl'ün turizm gelirlerini artıracak potansiyeli yatırıma dönüştürülmelidir
“Bingöl'ün turizm gelirlerini artıracak potansiyeli yatırıma dönüştürülmelidir” diyen Arslan, şu ifadeleri kullandı: “Dünya coğrafyasında görülmeye değer zenginliklere sahip Bingöl'ümüzün bu potansiyelini gelire çevirmek gerekir. Yılın belli mevsiminde güneşin doğuşunun en iyi izlendiği Bingöl dağları, Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınmasına karar verilen yüzen adanın, özelikle tesisleşme, konaklanma ve ulaşım imkânlarına kavuşturulması gerekir. Yine kış turizminin tesisleşmeyle çok ciddi gelir kaynağına dönüştürülebileceğini, termal su kaynaklarımızın tesisleşmeye dönüştürülmesiyle son yıllarda bu alanın ortaya koyduğu cazibe ve gelire kavuşmamız mümkün olacaktır.”