Bingöl Sosyal, Kültürel Ve Ekonomik Kalkınma Derneği (BİN-DER) Başkanı Doğan Karasu, Bingöl'ün dışa bağımlılığından kaynaklı sıkıntılarına ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı.
Bölge Müdürlüğü sistemini ‘Bir ilin diğer bir ilin kaynaklarını, planlamada ve kaynakların adil dağılımında, sömürme sistemidir' olarak değerlendiren Karasu, “Gücün, kaynakların yerelde değil merkezde planlanmasıdır. Bingöl birçok konuda Bingöl'den yönetilmiyor, iki ayrı merkezden yönetiliyor. Bunlardan biri Ankara'dır, diğeri ise Elazığ'dır. Kalan kısmı da Bingöl'den yönetiliyor. Her iki idari yapılanma da Bingöl'ün yerelden yönetilme gerçeğine terstir. Elazığ'ın Bingöl üzerindeki bürokratik, idari ve siyasi etkisi ortadadır. Bürokratik, idari ve siyasi kurum ve güçlerimizin zayıflığı Elazığ'ın Bingöl üzerindeki tahakkümünü ve etkisini artırmaktadır. Bölge Müdürlüklerinin çoğunun Elazığ'da olması, kurumsal hiyerarşik olarak Bingöl'ü Elazığ'a bağımlı kılmıştır. Bu etki kırılmadıkça Bingöl'ün istenen düzeyde hizmet alması mümkün olmayacaktır” dedi.
“BAĞLILIK BERABERİNDE BAĞIMLILIĞI DA GETİRİYOR”
Bölge müdürlüklerin çoğunun Elazığ'da olduğunu kaydeden Karasu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bingöl'deki yatırımcı kuruluşların hemen tamamı şube düzeyindedir ve Elazığ'a bağlıdır. Bu bağlılık beraberinde bağımlılığı da getirmektedir. Planlama, yönetim, koordinasyon, kaynak aktarımı, projelendirme, denetim vb. alanlarda idari yetersizliklere, hizmet aksamalarına neden olmaktadır. Yatırımcı kuruluşların Elazığ'da gerçekleştirdiği hizmetlerin kalitesi ve sayısı ile Bingöl'de gerçekleştirdiği hizmetlerin kalitesi ve sayısı arasında dünya kadar fark vardır. Yollara, sulama kanallarına, köprülere, enerji şebekelerine, vb. bakıldığında bu gerçek çok bariz bir şekilde görülür. Elazığ'da yapılan yollar ve bu yolların kalitesi ile Bingöl'de yapılan yollar ve yolların kalitesini karşılaştırdığınızda bu kanaate sahip olursunuz.”
“KARAYOLLARI BİR KAVŞAĞI DAHİ FAZLA GÖRÜYOR”
Bingöl-Genç-Havaalanı ayrımına bir kavşağın dahi fazla görüldüğünü vurgulayan Karasu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Karayolları Bölge Müdürlüğü ya bunu göremeyecek kadar basiretsizdir, ya art niyetlidir, ya da o noktaya bir kavşağı fazla görmektedir. Bir kavşağın yapılmamış olması birçok kazaya sebep olmaktadır. O bölgede her zaman ölümcül kazalar yaşanmaktadır. Bir kavşak yapmak çok mu zordur? Havaalanı yol ayırımına bir kavşak yapmak Karayolları Bölge Müdürlüğü çalışanlarının aklına gelmeyebilir. Uçak dışında yolculuğu tercih etmeyen Bingöllü siyasetçilerin ve bürokratların aklına kavşağın gelmemesi normal midir? Bölge Müdürlüklerinin uhdesinde olan hizmet ağı acayipliklerle doludur. Karakoçan yol ayırımındaki kavşağı nasıl izah edebiliriz? Bilaloğlu'ndaki kavşağı nasıl izah edebiliriz? TOKİ kavşağını nasıl izah edebiliriz? Bu kavşakları görünce Bölge Müdürlüklerinin Bingöl'e bakışını net olarak görebiliriz. Bölge Müdürlüklerinin bulunduğu illerin ulaşım şebekesi ile bu illerin sömürgesi durumunda olan illerin ulaşım şebekesini karşılaştırdığımızda olayın vehameti ortaya çıkıyor. Bölge Müdürlükleri ve idari bağımlılık Bingöl'ün geleceğini ipotek altına almıştır.”