Bir kısmı imar alanlarına dönüşümüyle yok olan Bingöl Ovası'nın çevre yolu alt kısmında kalan bölümünde de yeterli sulama kanallarının olmayışı, olanların verimliliğini yitirmesi ve doğru sulama metotlarını uygulanmaması nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olunduğu belirtildi.
Bingöl Ovası'ndaki inceleme ve izlenimlerini paylaşan eğitimci Doğan Karasu, hem siyasilerin hem de bürokrasinin bu konuda adım atması çağrısında bulunurken, gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda var olan toprakların da çölleşeceğini, verimliliğini yitireceğini ve yok olacağını vurguladı.
Karasu, izlenimlerini, önerilerin ve çağrılarını şu şekilde aktardı;
“BİNGÖL OVASI GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE YOK OLUP GİTMEKTEDİR”
Ekilebilir veya ekilemeyen her karış toprak Bingöl için son derece önemlidir. Ekilebilir alanlar tarımda, ekilemeyen alanlar ise mera alanı olarak kullanılmaktadır. Hayvancılık gerilediği için meraların önemi azalmış gibi görünüyor ama bu durum bu alanların tahribatını, hor kullanılmasını gerektirmiyor. Mera alanları Bingöl için gelecekte önemli bir potansiyeldir. Sorunun büyüğü, can yakıcı olanı ekilebilir alanlarda yaşanmaktadır. Bingöl'de ekilebilir tarım arazisi sınırlıdır. Ekilebilir tarım arazisinin önemli bölümü ise Bingöl Ovası'ndadır. Ekilebilir tarım arazilerimiz, özellikle Bingöl Ovası gözlerimizin önünde yok olup gitmektedir.
“ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜNÜ İŞE YARAMAZ HALE GETİRMİŞTİR”
Bingöl Ovasının sulama kanalları 30-40 yıl önce yapılmış ve çoğu tahrip olmuş, kullanım dışı kalmıştır. Kaldı ki, bu sulama kanalları da ovaya yüktür, ekilebilir tarım arazisinin önemli bir bölümünü işe yaramaz hale getirmiştir. Ara ve yavru kanallar dışında he tarla sahibi kendi arazisi için ayrı bir kanal açmak zorunda kalmıştır. Bu da arazi kaybına, çölleşmeye, verim düşüklüğüne neden olmuştur/olmaktadır.
“DRENAJ YOK, OLAN DA YETERSİZ, ÇARE DEĞİL”
Bingöl Ovası perişan durumda, çölleşmiş, çölleşiyor. Ekilebilir tarlaların bir bölümü sulamadan kaynaklı su birikintisi, bir bölümü sulama suyunun tahliye olamamasından kaynaklı olarak devre dışı kalmış durumdadır. Drenaj yok, olan da yetersiz, çare değil. Kaldı ki, her drenaj artı toprak kaybıdır ve ova eğimsiz olduğundan dolayı fayda sağlamıyor. Hatta drenajlarda, artık su kanallarında biriken sular da ekilebilir alanlar için tehdit oluşturmaktadır. Su birikintilerinin olduğu alanlar, tarlaların etrafı, sulama kanallarının olduğu bölgeler, drenaj ve su tahliye kanallarının içi ve etrafında çölleşmeler, sazlıklar oluşmuş durumdadır.
“DAMLAMA SULAMAYA GEÇİLMELİDİR, ÇÜNKÜ…”
Bingöl Ovası salma su ile sulanıyor. Bu sistem toprağa, çiftçiye zararlıdır. Toprağın verimsizliğine, çölleşmesine, tarım arazilerinin kullanım dışı kalmasına, verim düşüklüğüne, çiftçilerin emeğinin karşılığını almamasına, tarım ile uğraşan insanımızın tarım dışı alanlara yönelmesine neden oluyor. Daha da önemlisi ova toprağımız telef oluyor, kullanılamayacak duruma geliyor.
Bingöl Ovası'nda acilen kapalı, yağmurlama ve damlama sulama sistemine geçilmelidir. Farklı nedenlerden dolayı bu bir ihtiyaç değildir, zorunluluktur. Birincisi, su kaynaklarımız sınırlıdır, sınırlı olan su kaynaklarımızı olabildiğince tasarruflu ve doğru kullanmamız gerekiyor. Kapalı, yağmurlama ve damlama sulama sistemi olmadığı için koca Uzunsavat Baraj suyu bir avuç büyüklüğünde olan Bingöl Ovası'na yetmemektedir. İkincisi, klasik sulama sitemi ile ovamızı, topraklarımızı kaybediyoruz. Toprağımız çölleşiyor, tarlaların bir bölümü ark, sazlık alanlar, bataklık, su birikintileri nedeni ile tarım dışı kalıyor. Ekilebilir tarım alanlarımızı kaybediyoruz. Üçüncüsü, verim düşüklüğü (verim düşüklüğünün nedeni sadece bu değil şüphesiz) nedeni ile çiftçilerimiz zarar ediyor, para kazanamıyor. Bu da çiftçilerimizin farklı iş alanlarına yönelmesine neden oluyor.
“KAYBOLAN TOPRAĞI GERİ GETİRMEK İMKANSIZDIR”
Biran önce Bingöl Ovası'na el atılmalıdır. Bütçe oluşturularak Bingöl ovası kurtarılmalıdır. Siyasiler, bürokratlar, ilgili kuruluşlar Bingöl ovası için seferber olmalıdır. Toprak her türlü betondan daha kıymetlidir. Çürük yapılan binaları 10, 20, 30 yılda bir yıkıp yerine yenisini yapmak mümkündür ama kaybolan toprağı geri getirmek imkansızdır. Acilen kapalı, yağmurlama ve damlama sulama sistemine geçilmelidir. Devletin yapacağı iş çok basittir: Planlamayı yapar, ana hatları çeker. Gerisini üreticiler kendi imkanları ile yapar.