ADANA'da, ‘Ben Eskiden Küçüktüm' adlı oyununu sahneleyen usta
tiyatrocu Ali Poyrazoğlu, yaptığı esprilerle izleyenleri gülmekten
kırıp geçirdi. Oyunda Anıtkabir'deki anı defterine Atatürk'e hitaben
yazılan metinlerden örnekler veren ve bu anlatıma fanteziler de katıp
mizahlaştıran Poyrazoğlu, seyircileri kahkahaya boğuldu.
Taç
Perde'nin sponsorluğunda Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda sahne
alan Ali Poyrazoğlu, ‘Ben Eskiden Küçüktüm' adlı oyunu sahneledi.
Yaklaşık 400 izleyici, toplumsal gelişmeleri ve insanların öykülerini
anlatıldığı oyunda 2 saat boyunca Ali Poyrazoğlu'nun açtığı zaman
tünelinde yolculuk yapıp, mizah dolu hatıralara güldü. Güncel ve siyasi
konulara da değinen usta tiyatrocu, yaptığı esprilerle seyircileri
kahkahaya boğdu.
Oyunun bir bölümünde Yeşil Kabare'yi kurduğu
günlerde Zeki Müren'le yaşadığı hatıralarını anlatan Ali Poyrazoğlu,
izleyicilerle birlikte Müren'in klasikleşen ‘Şimdi Uzaklardasın' adlı
şarkısını seslendirdi. Zaman zaman kendisine bir grup dansçının eşlik
ettiği Poyrazoğlu, Anıtkabir defterindeki metinlerden örnekler verdi.
Anı defterinde birbirinden ilginç dilek ve talepler olduğunu anlatan
Poyrazoğlu, konuşurken sürekli duran eski başbakanlardan Mesut
Yılmaz'ın deftere 1 satır yazı yazdığını, 5 satır boşluk bıraktığını
söyledi. İzleyenler, anı defterine yazılanları dinlerken dakikalarca
güldü.
Poyrazoğlu'nun Anıtkabir anı defterine yazılanlarla ilgili verdiği birbirinden komik örnekler şöyle:
-İnşaat
sektöründe çok tanınan bir kişi, Atatürk'ün huzuruna çıkmış. Deftere,
‘Anıtkabir oldukça sağlam yapılmış. Kolonlar çok iyi. Yapanları tebrik
ederim, ellerine sağlık. İmarı açıdan da oldukça güzel olmuş...'
-Bir
mankenlik ajansı yetkilisi, mankenleriyle Ata'nın huzuruna çıkmış,
saygı duruşunda bulunduktan sonra anı defterine şunları yazmış:
‘Saygılı atam, mankenlerim açtığın yolda ilerliyor. Sen ölmedin, seni
de aramıza aldık...' Sanki Atatürk ölmedi, bunların arasında ayakkabı
tanıtıyor.
-1989 yılında Demokratik Türkiye Partisi Özürlüler
Komisyonu üyesi Necati Adıbelli, Atatürk'ün manevi huzuruna çıkmış ve
şunları yazmış: 'Sevgili Atatürk. Özürlüler Günü münasebetiyle
huzurundayız. En kısa sürede özürlü milletvekili ve bakanların olduğu
çağdaş bir Türkiye için çalışıyoruz...' Adıbelli, bunu 18 yıl önce
yazmış. Bugün meclise baktığımızda dileğinin gerçek olduğunu görüyoruz.
-Metinlerin başına 'Ulu önder', 'Büyük Komutan' gibi sıfatlar
yazılıyor. Geçmiş dönem bakanlarımızdan biri, uyuyan güzel ne
yapacağını şaşırmış, bütün sıfatları karıştırarak ortaya bir şey
koymuş: 'Ulu önder başkomutan, önder ata, başöğretmen, büyük asker,
büyük Ata, ulu Ata, izindeyiz...'
-Kadının biri öyle bir benimsemiş
ki Atatürk'ü arkadaşı olarak görmüş. Deftere, 'Kocam beni aldatıyor. Ne
yapayım?' diye yazmış. Atatürk'e soruyor ne yapacağını. Atatürk kalkıp,
sana, ‘Gece yatarken kocanı yastıkla boğ, öldür' mü diyecek.
-Fenerbahçe
Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım da şunu yazmış, ‘Aziz Atatürk.
Fenerbahçeli olmak senin izinde olmanın tek göstergesidir' Ne yani
Beşiktaşlı, Galatasaraylı olanlar vatan haini mi ?
-Ülkemizde
Başbakanlık yapmış olan Tansu Çiller var. Partisinin kuruluşunun 15'nci
yılında Atatürk'ün manevi huzuruna çıkmış. Buraya daha önce 15 kere
yazmış, ama 14'ü okunmuyor. Okunabilen tek yazıda da şunlar var: Yüce
önder, ulu büyük Ata. Doğru Yol Partisi'nin 14'üncü yılına iştirak
ediyoruz. Laik Türkiye Cumhuriyeti ve demokrasinin bekçileri olarak
16'ıncı yılımızda buradayız. Davamız yarım asırlık, yani 65 yıllık bir
dava. Milliyetçilik ve çağdaşlık yolunda yarım asırdır yani tam 40
yıldır ilerliyoruz. Biz bu ülkenin çimentosuyuz. Bizimle bina
yapacaklar, işimize gideceğiz. İlkelerinin ışığı altında partimizin
17'nci yılını kutluyor, hayırlar diliyorum. Görüşmek üzere.
Hürriyet