Bell'den bir açıklama bekliyoruzMuhsin Yazıcıoğlu'nun ve arkadaşlarının ölümüne neden olan kaza sonrası her şey yazıldı, her şey çizildi ve herkes suçlandı ama asıl suçlu hiç suçlanmadı.![]() Bu kazanın bu kadar acı veren ölümlerle sonuçlanmasındaki en büyük sorumluluk "Bell" helikopter firmasının. Şaka yapmıyorum. Kaza yapan helikopterde bir alet var. Adı ELT. Bu ELT denen alet hayatında bir kez işe yarayacak. Helikopter kaza yapınca, uyduya helikopterin nerede olduğuna dair bir sinyal gönderecek. Bu sinyali alan kurtarma ekipleri helikopterin yerini belirleyecek ve kazazedeler kurtarılacak. Hayatı boyunca en fazla bir kez çalışma şansına sahip olan bu ELT adlı cihaz, o gün geldiğinde çalışmadı. Bakıyorum da, hiç kimse bunu sorgulamıyor. Helikopterin düştüğü gün, helikopterin ait olduğu firmanın sahibi Ali Sabancı kardeşim aradı. "Uçakta ELT yok diyorlar. Olmaz olur mu var. Ama bu airbag gibi yeterince sert bir çarpma olmazsa çalışmaz. Herhalde helikopter yumuşak bir iniş yaptı ki, alet çalışmadı" dedi. Enkaz bulununca anladık ki, pek de yumuşak bir iniş olmamış. Helikopter paramparça. Peki o zaman bu ELT denen meret niye çalışmadı? Tek bir sinyal yollasa yeri tesbit edilecek ve kazadan yaralı kurtulan varsa, ki en az bir kişinin yaralı kurtulduğunu biliyoruz, kurtarılacak. Bell firması bu cihazın niye çalışmadığını bulmak zorunda. Yoksa dillendirilmeye başlanan "suikast" iddiaları daha da güçlenir. Sinirler zaten gergin BAŞBAKAN dün çok öfkeliydi. En yakınlarının yönetimindeki Sabah Gazetesi'ne bile demediğini bırakmadı. Oysa bana göre Sabah, bakanların Başbakan'a ne kadar bağlı olduklarını göstermek istemişti. Ama haber tam tersi bir etki yarattı. Belli ki, seçim sonuçları Başbakan'ı kızdırmış. Kızgınlığı Antalya ile de sınırlı değil anlaşılan. Ortada bu denli kızılacak bir durum yok. AKP hâlâ, 30 senedir kimsenin alamadığı bir oy alabiliyor. Gerçi düşüş başladı mı nerede duracağı bilinmez ama bunun çaresi öfke değil. Aslında Başbakan'ın kızgınlığı parti teşkilatına. Haksız da değil. Koskoca bir iktidar partisi, sırtını Erdoğan'a dayamış yatıyor. Başbakan oradan oraya koşturuyor, bir iki bakan dışında gerisi seyrediyor. Başbakan kazanacak, onlar harcayacak. Zaten Erdoğan MYK'da bu durumu dile getirmiş. Yine de Erdoğan öfkesini, kırgınlığını ve kızgınlığını konrol etmeli. Türkiye ekonomik nedenlerle zaten gergin ve moralsiz. Bu gerginliğe bir de Başbakan'ın ekleme yapmasına gerek yok. Tam aksine, 22 Temmuz 2007'de yaptığı konuşmaya geri dönse, o gün ilan ettiği tavrı uygulamaya koysa toplumda müthiş bir rahatlamaya imza atar. Toplumsal rahatlamının yanı sıra parti de rahatlar. Partinin oyları bundan negatif değil pozitif etkilenir. Seçimlere daha 28 ay var. 28 ay bu sinirle geçmez. Geçerse herkes için çok yıpratıcı olur. NE ZAMAN ADAM OLURUZ? Öfkeyle kalkanın zararla oturduğunu unutmadığımız zaman YORUM YAZIN ![]()
|
|