Bdp'den ysk kararına tepkiBarış ve Demokrasi Partisi (BDP) Bingöl İl Örgütü; YSK'nın Emek, Özgülük ve Demokrasi Bloğu Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesini basın açıklamasıyla kınadı.Hafta sonu Saat Kulesi önünde yapılan basın açıklamasına Emek, Özgülük ve Demokrasi Bloğu Bingöl Milletvekili Dr. İdris Baluken, BDP İl Eşbaşkanı Halis Yurtsever, BDP Karlıova Belediye Başkanı Ferit Çelik, Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı. Parti binasından sloganlar eşliğinde yürüyen çok sayıda partili, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ve AK Parti aleyhine sloganlar attılar.
Basın açıklamasını parti adına okuyan BDP İl Eşbaşkanı Halis Yurtsever, yaşanan kaos ve gerginliğin sorumlusu olarak AK Parti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı gösterdi.
Yapılan tüm açıklamalara rağmen olumlu bir tek adımın atılmamasını, düşündürücü ve kaygı verici olarak nitelendiren Yurtsever, “Yıllardır devam eden keyfi uygulama ve hukuksuzluğa en son eklenen YSK kararları ile birlikte, Kürtlere yaklaşım gittikçe pervasızlaşacağı ve irade kırıcı olacağı anlaşılmaktadır. Seçim öncesi ve sonrasındaki veto ve tutuklamalarla hızını alamayan AKP, başbakan ve ona bağlı kurumlar, yeni bir uygulamaya imza atmaktan geri kalmadılar. Halk tarafından seçilen ve mazbatasını alan Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin YSK tarafından düşürülmesi siyasidir ve AKP'den bağımsız değildir. Çünkü milletvekili il seçiminden mazbatasını aldıktan sonra YSK'nın görevi bitmiş oluyor. Bu bir milletvekili olayı olarak görülmemelidir, burada yapılmak istenenin Kürt iradesini kırmak olduğunu tüm kamuoyunun bilmesini isteriz. Yerel ve genel seçimlerde büyük başarı elde eden Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu'nun gücüne set çekilmek istenmektedir. Baraj uygulamasıyla engellenemeyen halk temsilcilerinin önü, sözde hukuk yasaları adı altında kesilmeye çalışılıyor. Yaratacağı kaos ve gerginliğin hesabını AKP ve başbakan vermelidir” dedi.
Tırmandırılmaya çalışılan bu gerginliğin toplumu çatışma ortamına götüreceğini belirten Yurtsever, “Bunca keyfi yaklaşımlar ve uygulamalara karşı haklı olarak seçilmişlerin ve Kürt halkının tepki vereceği de bilinmelidir. Sorunların demokratik yollarla çözüleceğine elbette inanıyoruz. İnanmakla kalmayıp bunun mücadelesini de vereceğiz. Eğer meclis bunun yeri ise halkın iradesiyle gidenlerin de engellenmemesi gerekiyor. Mecliste seçenler ve seçilenlerin iradesi yok sayılıyorsa, hiç kimse bu gelişmelere kayıtsız kalacağımız sanmasın. Bu hukuksuzluk ve haksızlığı giderecek somut ve ciddi bir adım atılmadıkça tepkilerimizi gün geçtikçe artıracağımızı herkes iyi bilmelidir. Bu halk kendi sorunlarına sahip çıkmasını iyi bilir. Sonuç olarak emeğimize, irademize, mücadelemize ve seçilmişlerimize sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.
Yurtsever'in akabinde kısa bir konuşma yapan Emek, Özgülük ve Demokrasi Bloğu Bingöl Milletvekili Dr. İdris Baluken, yaşananlardan AK Parti'yi sorumlu tuttu.
“12 Haziran'da yapılan seçimlerle ilgili önümüze çıkarılan engellemeleri hem sizlerle hem de dünya kamuoyuyla sayısız defa paylaşmıştık” diyen Baluken, “ Önümüze çıkarılan seçim barajları, muaf tutulduğumuz hazine yardımları, cezaevlerine atılan 3 bine yakın siyasi kadromuz, seçim ve propaganda çalışmalarımıza her türlü engelleme, YSK'nın 18 Nisan vetosu, bütün devlet olanaklarının AKP lehine kullanılması buzdağının sadece görünen yüzüydü. Ancak bütün bu baskı, tehdit ve engellemelere rağmen Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun adayları olarak seçimden, oy oranını ve milletvekili sayımızı %70 oranında artırmak suretiyle büyük bir zaferle çıktık. Halkımızın kazanmış olduğu bu zaferi hazmedemeyen AKP, YSK ve devletin derin mekanizmaları; baş başa verip bir takım kirli oyunları devreye sokarak Diyarbakır'da rekor oyla seçilen Hatip Dicle arkadaşımızın milletvekilliğini düşürmüştür. Aynı zamanda şuan cezaevinde bulunan 5 tutuklu arkadaşımızın mevcut durumunu da tartışılmaya açılmıştır. Bizler Hatip Dicle ve diğer 5 arkadaşımızın şahsına olan bu yönelimlerin, Kürt halkının iradesine yönelik atılmış bir adım olarak kabul ediyoruz. Bizler bu sürecin, Tayyip Erdoğan'ın ‘Seçilebilirler ancak meclise gelemezler' söylemi ile başladığını iyi biliyoruz. Bizler YSK'nın bu sürecinin AKP'li Haluk İpek'in yazılı başvurusu ile başladığını iyi biliyoruz” dedi.
Bingöl Bağımsız Milletvekili İdris Baluken konuşmasına şöyle devam etti: “Bizler Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun adayları olarak, seçim dönemine girerken de şunu net bir şekilde beyan etmiştik. Kürt sorununun demokratik çözümü ve barışın zemini oluşacaksa, bu parlamentoda her türlü çalışmaya varız. Ancak savaş ve devletin oyunlarının planlandığı bir meclis söz konusuysa, bizler bu meclis çalışmaları içerisinde yer almayacağız. Bu nedenle AKP'nin, YSK'nın ve derin devletin ortaya koyduğu bu plana karşı bağımsız adaylar olarak, Kürt halkının iradesiyle beraber parlamentoya gitmeme kararı aldık. Bizler buradan ilgili tüm birimlere sesleniyoruz. Cumhurbaşkanı ve başbakan, olayı net bir şekilde kınayan bir irade beyan etmeliler. Bir çözüm planı sunmalılar. Aynı zamanda yeni parlamentonun bir barış meclisi ve Kürt sorununun demokratik çözümünün sağlanacağı bir zemin olacağı beyanatında bulunmalıdırlar. Bizler bağımsız adaylar olarak bu şartlar yerine getirilinceye kadar parlamentoya gitmeyeceğiz. Halkımızın arasında olacağız. Bu şartların sağlanması halinde halkın vekilleri olarak başlatmış olduğumuz süreci, kaldığımız yerden devam ettireceğiz. YORUM YAZIN
|
|