Dörtyol saat kulesi önünde yapılan basın açıklamasını partililer adına BDP İl Eşbaşkanı Suna Kaya okudu. 1998 yılından bu yana 9 Ekim komplosunun devam ettiğini belirten BDP Bingöl Eşbaşkanı Suna Kaya, Yıllardır bozulan toplumsal barışın tamir edilmesinin herkesin ortak beklentisi olduğunu söyledi.Devletin 12 yıl önce Öcalan'la görüştüğünü öne süren Kaya, 1999'da kurulan temaslar üzerine örgütün ateşkes ilan ettiğini savundu. Kaya, “ Genelkurmay ve MİT'in temasları üzerine Öcalan 1 Eylül 1998'de ateşkes ilan etti. Ancak 39 gün sonra Öcalan, uluslar arası bir komplo ile karşı karşıya kaldı. Komplodan on iki yıl sonra yeniden Öcalan'dan ateşkes talebinde bulunan devlet, Kürt sorununda çözüme yönelik görüş alış verişinde bulunuyor. Ancak halk arasındaki genel beklenti o dur ki devlet sorunu Öcalan'la müzakere ederek komplo ile bozduğu barışı tamir etmeye çalışmaktadır. Biz diyoruz ki komplo ile barış süreci bozuldu ama müzakere ve diyalog ile tamir edilsin. 1998'den günümüze kadar var olan komplo halen Kürt halkının seçilmişleri ve kadroları üzerinden devam etmektedir.”dedi.
Uluslar arası güçlerin devreye girerek kendi emellerine ulaşmaya çalıştığını belirten Kaya, komplonun birinci amacının ABD, İngiltere ve İsrail'in; Türkiye'yi kendisine bağlamak olduğunu ileri sürdü. 9 Ekim sürecinin Türkiye açısından tehlikeli bir amacının olduğunu savunan Eşbaşkan Kaya, bu sürecin ABD tarafından organize edilerek Kürt-Türk çatışmasını derinleştirme amaçlı olduğunu söyledi. Kaya, “ “Öcalan'ın Türkiye'nin elinde ölmesi demek Kürt'ü Türk'e, Türk'ü Kürt'e kırdırma politikası olarak mükemmel ilişkiler kazanacaktı. Hatırlıyorsanız Eski Başbakanlardan Sayın Ecevit'in sahiden “ABD Apo'yu niye bize verdi” söylemi tarihi bir söylemdir. Türkiye'nin Başbakanı dahi Öcalan'ın niye kendilerine verildiğini bilmiyor. ABD, İngiltere ve İsrail'in bu yaklaşıma verdiği desteğin tamamen taktik ve çıkar amaçlı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu komploda Avrupa hukuku da görevini yapamayarak sınıfta kalmıştır Sonuç olarak süreç ikinci kez komplo çıkması halinde Kürt sorununun içinde çıkılmaz bir hale dönüşeceği konusunda ortak konsensüs var. Herkesin genel beklentisi devletin Öcalan'la Kürt sorununu müzakere ederek problemi sona erdirmesi komplo ile bozduğu barışı tamir etmesidir. Urfa süreciyle başlayan göz altıların ve komploların bir daha ülkemizde vuku bulmaması için silahların ve tekli zihniyetin bu topraklarda sonuna kadar son bulması diliyoruz. 9 Ekim uluslararası komplosunu kınıyoruz”