Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Bingöl Milletvekili Aday Adayı Eğitimci Aktivist Ferhat Bayar, seçim çalışmaları kapsamında ziyaretlerini sürdürürken, sürece dair değerlendirmelerini de paylaştı.
Ziyaretlerinde karşılaştığı ilginin kendisini ziyadesiyle memnun ettiğini aktaran Bayar, 14 Mayıs seçimlerinin sıradan bir seçim olmadığını, Türkiye'nin geleceğinin oylanacağını vurgulayarak hassasiyet çağrısında bulundu.
Deprem felaketi sebebiyle saha çalışmalarının ertelendiğini, gerek arama kurtarma gönüllüsü olarak bölgede bulunuşu gerekse insani yardımların ulaştırılmasındaki rolleri ve felaketin acısına hürmeten sahada olamadığını anlatan Bayar, geçtiğimiz günlerde başlattığı ziyaretlerde karşılaştığı teveccühün memnuniyet verici olduğunu söyledi.
“Sahada bu yoğun çalışmamızı görenlerin ilgisi bizi hem çok mutlu ediyor hem de sorumluluğumuzun bilincine varmamızı sağlıyor” diyen Bayar, 14 Mayıs seçimlerinin kritik önemine dikkat çekti ve şunları söyledi;
“14 Mayıs'ta Bingöl yeni bir zafer yazmaya hazırdır”
14 Mayıs, herhangi bir tarihten öte, ülkemizin ve milletimizin müşterek geleceğine hizmet edecek yüzyıllık projelerin başlangıcının tarihidir. 14 Mayıs hem ulusal hem de uluslararası düzeyde büyük atılımların ilk kıvılcımıdır. 2002 yılından bu yana Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, siyaset mühendisliği rafa kaldırılmış milletin iradesi üstün tutulmuş ve hizmet odaklı yönetim anlayışı gerçek manada vücut bulmuştur. Bu siyasi iklim nice başarılı hizmetleri de beraberinde getirmiştir. Saha çalışmalarında yaptığımız tüm görüşmelerde, Sn. Cumhurbaşkanımıza olan teveccüh dile getirilerek, Türkiye Yüzyılı'na olan destek sürekli olarak ifade ediliyor. Bu durum, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla yola çıkanların ne kadar doğru bir yolda olduğunun en somut göstergesidir.
“Bu vizyon, bir çağrı özelliği taşıyor”
Türkiye Yüzyılı vizyonu, 21 yıllık tarihi hizmetlerle dolu olan AK Parti'nin, yeni yüzyılda takip edeceği ve rehber edineceği bir gelecek vizyonudur. Bu vizyon, sadece bir seçim dönemi ile ilgili değil, aslında Türkiye'nin gelecek yüzyılının nasıl şekillendirilmesi gerektiğine dair, tartışılması, farklı fikirlerin ortaya konulması ve alternatif önerilerin çıkması için bir çağrı özelliği taşıyor. Bu vizyon kuşkusuz geleceğe dair yeni bir perspektif sunuyor. Ancak, bu genel çerçeve üzerinden vizyon başlıklarının her birine ve vizyon belgesinin ruhuna göre daha derinlikli ve somut bir yol haritasının, önümüzdeki dönemde çağı anlayan, vizyon sahibi ve toplumun tüm kesimlerince kabul edilebilen güçlü aday profilleriyle ortaya konulması gerekmektedir.
“Anayasa değişikliği gücü elde edilmeli”
Mevcut dönemi ele aldığımızda, Türkiye için kritik bir seçim dönemiyle karşı karşıya kaldığımız hepimizin malumu... Küresel salgın, iklim krizi, ekonomik kriz, Rusya-Ukrayna savaşı, Asrın Felaketi gibi birçok etmen, bugün Türkiye'nin zorlu bir dönemecin eşiğinde olduğunu gösteriyor. Türkiye Yüzyılı adıyla yeni dönemin vizyonunu açıklayan Sn. Cumhurbaşkanımızın bu süreçte en çok ihtiyaç duyacağı husus, güçlü aday profiline sahip milletvekilleriyle birlikte Meclis çoğunluğunu elde etmesi ve Anayasa değişikliği gücünü elinde tutması olacaktır. Bu çerçevede yapılacak değerlendirmede, halkın gücünün büyük ölçüde alınması ve 2023 Cumhurbaşkanlık ve Milletvekilli Genel Seçiminde yüksek oranda destek alarak oyların çoğunluğuna sahip olunması hayati önem taşımaktadır.
“Sahayla bağlantısı güçlü olabilecek adaylarla hareket edilmeli”
Rûberû yapılan tüm görüşmelerde; Bingöl halkı tarafından başarılı veya başarısız olduğuna bakılmaksızın eski vekillerin yerine, vizyoner aday profillerine yer verilmesi, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla hareket edecek ve sahayla bağlantısı güçlü olabilecek adaylarla hareket edilmesi gibi düşünceler artık yüksek sesle ifade edilmektedir. Cumhurbaşkanımızın da yeni bir anlayış ve güçlü bir ekiple yola devam edeceği düşünüldüğünde, seçmenden gelen isteklerin Cumhurbaşkanı tarafından karşılık gördüğü ve yeni sürecin inşasının bu çerçevede yapılacağı görülmektedir.
Bu süreçte bize düşen, Türkiye Yüzyılı vizyonunun geliştirilmesi ve oluşturulması için hak ve toplumun genel çıkarları çerçevesinde hareket ederek, ülke ve millet adına değerli kazanımların elde edilmesini ve bunların yüzyıl boyunca sürdürülmesini sağlamaktır. Umuyorum ki, 14 Mayıs zaferinden sonra bu değerli vizyonla kazanan hem ülkemiz hem de aziz milletimiz olacaktır.