Başka söze gerek var mı?Şükrü Saracoğlu Stadı'nda bugün dünyanın 1 numaralı derbisi oynanacak. Bir yanda Fenerbahçe, diğer tarafta Galatasaray... Başka söze gerek var mı?![]() FENERBAHÇE Volkan Lugano Edu Gökhan R.Carlos Aurelio Selçuk Deivid Uğur Alex Semih GALATASARAY Orkun Song Servet Uğur Volkan Barış Mehmet T. Sabri Hakan B. Arda Nonda (Ümit) STAT: Şükrü Saracoğlu YAYIN: Lig TV SAAT: 19.00 HAKEM: Fırat Aydınus Maçtan notlar... ‘Bu maç berabere bitmez!' Fanatik Gazetesi'nin internet sitesinde düzenlenen ‘Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin sonucu ne olur' başlıklı anket büyük ilgi görmeye devam ediyor. Dün 17.00 itibarıyla yaklaşık 70 bin kişinin katıldığı ankette, yüzde 51 civarında Fenerbahçe, yüzde 42 de Galatasaray galibiyeti şıkkı tıklandı. Katılımcıların sadece yüzde 7'lik bölümünün berabere biteceği görüşünde oy kullanması dikkat çekti. ‘fanatik.com.tr'deki anket, bugünkü maçın başlama saatine kadar devam edecek. ‘Karayoluyla gelin' çağrısı Emniyet yetkilileri, derbiyi izleyecek olan 2 bin 525 Galatasaray taraftarına, “Karayoluyla gelin” çağrısı yaptı. Emniyet yetkilileri, karayolunun daha emniyetli olduğunu bildirdi. 2 bin 525 Sarı-Kırmızılı taraftarın izleyeceği derbide, 3 bin 210'u emniyet yetkilisi, 350'si özel güvenlik olmak üzere toplam 3 bin 560 kişi görev yapacak. Bu arada tribünler tam 95 kamerayla takip edilecek ve herhangi bir olaya anında müdahale edilecek. İki gözlemci Çelik-Güzel Futbol Federasyonu, Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanacak derbiye iki eski hakemi gözlemci olarak atadı. Federasyondan yapılan açıklamaya göre, derbide gözlemci olarak MHK eski Başkanı Sabri Çelik ile Mevlüt Güzel görev yapacak. Ayrıca Haluk Gözen, Orhan Kaya Tok ve Necati Özkuşçu ise bu önemli derbiye federasyon temsilcisi olarak atandı. Tarihi çağrı "Sahaya yabancı madde atmadan, küfür etmeden, kötü tezahüratta bulunmadan rakibin nasıl baskı altına alınabileceğini bir kez daha gösterelim" 8.12.2007 Taraftara bir çağrıda bulunan Fenerbahçe Yönetimi, “Derbiyi hep beraber unutulmaz kılalım. Takımımıza 90 dakika boyunca vereceğiniz destekle yeni bir zafer gecesine imza atalım” dedi. Kulübün resmi internet sitesinde yayınlanan duyuruda, şöyle denildi: “Şampiyonlar Ligi'nde stadımızda oynadığımız ve galibiyetimizle sonuçlanan İnter maçındaki muhteşem coşkuyu ve rakibi baskı altına alan ıslık ve tezahüratlarımızı tekrarlayalım. Saracoğlu'nun nasıl bir futbol mabedi olduğunu rakiplerimize gösterelim. Baş kahraman 12. adam Fenerbahçelilik, her zaman ve karşılaşılan tüm zorluklara rağmen takımının ve sporcusunun kazanacağına inanmak ve her türlü haksızlığa karşı durarak ortak mücadele etme fikridir. Geçmişte karşı karşıya kaldığımız tüm olumsuz koşullara karşın daima kazanarak sonuçlandırdığımız mücadelelerin baş kahramanı hep 12. adam olmuştur. 12. adam olmanın sahaya yabancı madde atmamak, küfür etmemek, kötü tezahüratta bulunmamak olduğunu ve bu çirkinliklerin hiçbirini yapmadan rakip takımın nasıl baskı altına alınabileceğinin örneğini bir kez daha verelim. Fenerbahçeliler için 12. adam olmanın şerefle taşınan ortak bir kimlik olduğunu, ‘hep destek, tam destek' sözünün bir slogandan ibaret olmadığını, takımla bütünleşmeyi, inançla mücadeleyi ve zafere ulaşmayı temsil ettiğini rakiplerimize gösterelim. Futbolcularımız da bekliyor Stattaki her bir taraftar, Saracoğlu'nda o akşam bulunmayan ancak kalbi daima Fenerbahçe aşkıyla atan milyonları temsil ettiğini, onların inancını ve ruhunu sahaya yansıtmak görevini üstlendiğini ve bu büyük göreve layık coşkuyu 90 dakika göstermesi gerektiğini unutmamalıdır. Sahadaki futbolcularımız da aynı şekilde 12. adamdan bu desteği bekliyor ve onlara inanıyor. Beklentileri ve bu inancı boşa çıkarmayalım. Dosta düşmana örnek bir destekle bir zafere hep birlikte imza atalım.” 5 maça malolmuştu İki takım son olarak, 19 Mayıs'ta Ali Sami Yen'de karşı karşıya gelmişti. Fenerbahçe, bu derbiyi 2-1 kazanırken, güne damgasını Sarı-Kırmızılı taraftarların 90 dakika boyunca sahaya su şişesi yağdırması vurmuştu. Bu görüntüler Galatasaray'a pahalıya patlamış ve Cim Bom, 5 maç seyircisiz oynama cezasına çarptırılmıştı. YILDIZLAR MI GENÇLER Mİ_? Fener, Türkiye için göz kamaştırıcı kadroya sahip. Galatasaray'ın avantajı ise gençliği İzleyici açısından heyecan dorukta olacak. Ama futbol, bazen orta sahada boğulacak. Fenerbahçe ile Galatasaray Türkiye'nin en zengin futbolcu kadrosuna sahip iki takımı. Ama bu takımların kadrosundaki zenginlik biraz da hocalarının futbolculara yaklaşımı ve futbolcudan verim alma gücüne yaklaşımıyla ilişkili. Nasıl mı? Fenerbahçe'nin kadrosuna dahil ettiği her futbolcu takımda direkt oynayacak yeterliliğe sahipken, Galatasaray Kalli'nin antrenörlük uygulamaları ile kadrosunu zenginleştirdi. Felsefe olarak Fenerbahçe'nin dönüp göz ucuyla bakmayacağı genç oyuncular bugün için Galatasaray'ın değişmezleri haline geldi. Şükrü Saracoğlu'ndaki mücadeleye bir de bu gözle bakmak gerekecek. Fenerbahçe'nin, Türkiye Ligi için göz kamaştıran kadrosuyla, Galatasaray'ın gençlerle dinamizm kazanan yapısı izlenmeye değer bir futbol ortaya çıkartacak. Oyunun mücadele yanı ve izleyici açısından heyecanı doruk noktada olacak, bazen futbol orta alanda boğulacak, ama bu boğulma anından kurtulmak için verilen çaba, Kadıköy'ün gizemli ortamında futbolseverleri soluklandıracak. Kalecilik kişiliği oturdu Neredeyse gözden düşmekte olmakla karşı karşıya kalan Volkan, Serdar Kulbilge'nin sakatlanmasıyla yeniden kendini buldu. Hem Ulusal Takım'ın, hem de Fenerbahçe'nin kalesinde başarılı bir performans göstermesi özgüvenini yükseltti. Artık geçmiş yıllarda olduğu gibi yandaşlarının yüreğini ağzına getirecek riskli hareketler yapmıyor. Kalecilik kişiliği oturdu. Orkun'dan daha fazla gol yemesi direkt olarak Volkan ile ilişkili değil. Takımın genel savunma düzenindeki gözden kaçan sorun bu farkın doğmasının nedeni. Savunma daha uyumlu gibi İlk bakışta Fenerbahçe savunması daha uyumlu gibi görünüyor. Edu ile Lugano iki yıldır yanyana oynuyorlar. Buna karşın Servet sezon başı bireysel hatalarından arınmış olsa da, yine de Song ve ön liberonun katkısıyla savunma başarısı sağlanabiliyor. İki takımın savunmasının ortak özelliği her iki bekini de ataklarda kullanmaktır. Fenerbahçe'de Roberto Carlos gibi bir dünya yıldızının atak girişimleri elbette rakipleri için dezavantaj. Ama zorluk derecesi yüksek maçlarda rakipler Carlos'un arkasındaki boşluğu kullanarak karşı önlem alabiliyorlar. Ortaya bir hamle gerekli Genç veya deneyimli, kim görev yaparsa yapsın hazırlık alanında Galatasaray'ın üstünlüğü var. Bu üstünlüğü dengeleyecek bir hamle var; Eğer Zico Vederson'un yerine, oynadığı Denizlispor maçında çok formda olduğunu kanıtlayan Uğur Boral'a görev verirse rakibinin orta alan gücüne hafif de olsa bir darbe vurur. Ama Zico kazanmaya yatkın bir takım düşüneceğinden Vederson'un oynatılması da çok yanlış sayılmaz. Üstelik Alex, Vederson ve Deivid ile şut çekme gücü yüksek bir orta alan oluşur. Sağlam bir Appiah'ın yanında Aurelio, Deivid ve Alex, en ideal orta saha olur. Ancak Appiah'sız ve Alex ile Deivid ve de Vederson'un görev yaptığı bir orta alan 2. bölgede üstünlüğü Galatasaray'a bırakır. Gole en yakın isim Alex Forveti az, ama forvet özellikli orta alan oyuncusu bol Fenerbahçe ile forvette çok seçeneği olan Galatasaray'ın gol silahlarını devreye sokacak olan sistemdir. Fenerbahçe'nin ilk tercihi tek santrfor görevi yapacak olan Semih'tir. Kezman iyileşmesine karşın böyle bir maç için ilk düşünülecek seçenek değildir. Semih'te yaşanan düşüş, Fenerbahçe'nin gol için orta alanı devreye sokması demektir. Dinlenmiş Alex gole en yakın oyuncudur, ama Galatasaray'ın organize ve dinamik orta alanından çıkacak çabukluğu göstermesi şartıyla. Zico'nun ilk tercihleri Zico, antrenörlük prensiplerinden çok oyuncularının gücüne güveniyor. Elinde iyi bir kadro olduğu halde tüm oyuncularını rekabetin içine sokmuyor. ‘Oynayanlar ve sırasını bekleyenler' şeklinde iki grup oluşuyor. Fenerbahçe'nin olanakları sırasını bekleyenleri de motive ediyor, ama uzun vadede veya zorlu dönemeçlerde çözülme yaşanılması olasılığını arttırıyor. Feldkamp'ın oyuna müdahalesi daha yerindeymiş gibi görünse de, Zico oyunda neyin eksik olduğunu görüyor, ama gene de ilk tercihlerine daha fazla güveniyor. Orkun neden başarılı? Orkun, ligin en az gol yiyen kalecisi. Bu da Galatasaray'ın genel savunma anlayışıyla ve özellikle orta alandaki dinamizmiyle ilintili. Orkun'un başarısı, Galatasaray gibi hem Türkiye'de, hem de Avrupa'da iddialı olan bir marka takımın kalesini koruma azmini göstermesidir. Mondragon'dan sonra kaleye geçmenin zorluğu da düşünülürse Orkun için hem azimli, hem de psikolojik olarak sağlam bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. İki kalecinin de ortak özelliği karşı karşıya pozisyonlarda başarılı olmaları, ama kalecilik için yeterli fizik yapılarına karşın yan toplarda hata yapmaya eğilimli olmaları. Takım savunmasının önemi Galatasaray'ın her iki bekinin de genç olması oyunun devamında fizik güç açısından avantaj sağlayabilir. Gökhan Gönül bireysel olarak daha iyi, ama Uğur da takım oyununa çok yatkın. Aslında iki takımın bekleri de oynadıkları futbolun felsefesine çok yatkın. Fenerbahçe oyuncularının gücü ile Galatasaray ise takım halinde hareket etmenin sağladığı artı enerjiyi kullanarak sonuca gidiyor. Lincoln'süz daha dirençli Galatasaray'da tartışma konusu olan Lincoln'ün durumudur. Normal koşullarda rakip Fenerbahçe de olsa bir tehdit unsuru olması gereken Lincoln, son haftalarda formsuz ve sakatlıktan kurtulamıyor. Bu maç için bir diğer faktör ise Lincoln'ün oynamaması durumunda Galatasaray'ı fizik güç açısından daha iyi olabileceğidir. Bu formsuz haliyle oynasa da, görev yaptığı bölge Aurelio'nun kontrolü altında olacağından başarı göstermesi zor. Son maçlardaki form durumuna bakıldığında Hasan Şaş'ın yokluğu da dezavantaj olarak düşünülebilir, ama Hasan'ın ne zaman ne yapacağını kestirmek zor olduğundan, bu maç için kadronun dışında kalması kayıp değildir. Fenerbahçe seyircisiyle barışık olmayan Hasan'ın Galatasaray'ı 10 kişi bırakması olasılığının yüksekliği nedeniyle bu yargıya varıyorum. Hakan-Nonda doğru olmaz Sadece Semih'e karşı Galatasaray'ın direkt oynatacağı dört golcüsü var. Ama Nonda ile Hakan Şükür'den biri oynar. Bunlardan birinin yanında da Serkan Çalık veya Ümit Karan. Seçim hakkı Kalli'nindir. Serkan Çalık ile Ümit Karan oynayabilir, ama Hakan-Nonda ikilisi bu maç için doğru seçenek olmaz. Feldkamp müdahalesi Futbola bakışları ve futbol uygulamaları birbirinden çok farklı iki hoca var karşımızda. Feldkamp hem çok deneyimli, hem de yaşından beklenilmeyecek kadar cesur. Özellikle forvet hattındaki seçeneğinin çok olması her zaman oyuna müdahale edecek gücünün varlığı demektir. Bu gücü yaratan da, aslında Feldkamp'ın kendisidir. Disiplin ve rekabeti antrenörlük prensibi olarak benimsemiş olan Alman çalıştırıcı, bu özelliğiyle takımını belli bir standarta ulaştırdı. Oyuncular arasında ayırım yapmaması, futbolcunun kariyerinden çok ürettiği işe bakması oyuncularını zinde ve formda tutuyor. MEHMET AURELİO Tartışmasız Fenerbahçe'nin en istikrarlı isimlerinden. Orta sahanın olmazsa olmazı... Top çalmada usta... Oyun kurmakta başarılı. Sürpriz golleriyle, zor anlarında takımına skor da üretiyor. En kötü gününde bile, en azından çok koşuyor, pres yapıyor. Fenerbahçe orta sahası, oynamadığı maçlarda onu mumla arıyor. Galatasaray karşısında da, kuşkusuz maça damgasını vuracak isimlerin başında geliyor. BARIŞ ÖZBEK Almanya 2. Ligi'nde alınan genç gurbetçiye, sezonun ilk haftalarında teknik direktör Kalli fazla şans tanımıyordu. Belki uyum sorunu nedeniyle, belki de kondisyonunu yeterli görmüyordu. Ancak Barış, her geçen gün futbolunun üstüne bir şeyler koyarak göze girdi. Genelde sağ kanatta görev yapıyor. Ancak orta sahanın ortasında da, presiyle rakibe göz açtırmıyor. Türk futbolu, yeni bir joker kazanıyor. FANATİK YORUM YAZIN ![]()
|
|