Barış istiyoruz!Suruç olaylarıyla başlayan çatışma ortamı, Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere tüm ülkeye zor anlar yaşatıyor. Her gün şehit haberlerinin geldiği Doğu bölgesinde, otobüs firmaları batıya olan seferlerini ırkçı saldırılardan dolayı iptal etti. Sancılı süreç devam ederken, Bingöldeki STK temsilcileri, müzakerelerin devam etmesini belirterek, ölümlerin yaşanmamasını istedi.![]() Bingöl'de faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları, Türkiye'de yaşanan çatışma ortamının biran önce son bulmasını, barış, huzur ve güven ortamının yeniden tesis edilmesi için herkesin gövdesini taşın altına sokması gerektiğine vurgu yaptı. ÇELİK: “HUZUR ORTAMINA DÖNMEMİZ İÇİN NE GEREKİYORSA YAPMALIYIZ” Yaşanan çatışmalı ortamın biran önce son bulması ve özlenen huzur ortamının tekrardan yaşanması için ne gerekiyorsa herkesin elini taşın altına atması gerektiğine vurgu yapan Memur-Sen Bingöl İl Başkanı Mücahit Çelik, “Memleketimizde, Bölgemizde, Ülkemizde yaşadığımız bir huzur ortamı vardı. Bu huzur ortamı 07 Haziran seçimleri öncesine kadar eksiklikleri ile birlikte devam ediyordu ama maalesef şuanda çok ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıyayız. Biz şunu temenni ediyoruz aslında hepimizin de asli vazifesi şudur; aramızdaki sıkıntıları giderip tekrardan o özlediğimiz huzur ortamına dönmemiz için ne gerekiyorsa yerine getirmemiz lazım. İç ve dış mihraplara asla itibar etmememiz gerekiyor çünkü birilerinin bu memleketimizin üzerinde hesapları var. Toplum olarak tahriklere gelmeden doğrunun yanında olmaya mecburuz. Şuanda bölgemizde ulaşım sağlanamıyor ve esnaf kardeşlerimize dokunduğun zaman bin ah işitiyorsun. Dolayısıyla bu manada tekrardan huzur ortamına dönebilmek için kime ne vazife düşüyorsa gayretli olup inşallah hiç kimsenin gözyaşı dökmediği, hiç kimsenin ağlamadığı, canından, malından, neslinden emin olduğu ve hiçbir sıkıntı ile baş başa kalmadığı bir ortamı oluşturmada her birimize çok önemli görevler düşüyor. Üzerimize düşen sorumluluk için çok çaba göstermeliyiz” dedi. AKBANA: “MÜSİAD OLARAK GÖVDEMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HAZIRIZ” Her daim çözümden yana olduklarını ve bu konuda ellerini değil gövdelerini taşın altına koyabileceklerini ifaden MÜSİAD Bingöl Şubesi Başkanı Ali Akbana, “ Son zamanlarda yaşanan bu terör olaylarından dolayı çok ciddi kayıplarımız var. Bölge insanı olarak bu konuda çok tedirginiz Şehit haberlerini duymak istemiyoruz artık. Özellikle son zamanlarda yaşanan olayları kaygıyla izliyor ve takip ediyoruz. Memlekette huzur ve güven ortamını istemeyen odaklar, bu konuda başarılı olmaya gayret ediyorlar ama her ne pahasına olursa olsun halk olarak bir bütün olarak bizler barıştan, istikrardan, birbirine sırtını dayayan ve güven içinde hareket eden bir Türkiye istiyoruz. Bende Zazayım ve yıllardır bu memlekette ticaretle uğraşıyorum. İstanbul, Antalya ve Yurtdışı olmak üzere çalışmalarımızda insanların bakış açısı hiçbir zaman sen Zazasın, Kürtsün ve Türksün diye olmadı. Kız alıp vermelerden dolayı herkes bir aile olmuş durumda. Özellikle bölge insanı Bu çözüm süreci ile beraber hakikaten huzuru buldu. Bingöl'ümüz bir kavşak noktası durumunda ve ticaret hacmini geliştirebilecek bir konumda. MÜSİAD olarak biz baştan beri çözümden yana olduğumuzu ve bu konuda elimizi değil gövdemizi taşın altına koyabileceğimizi defaten dile getirdik ve yinede tekrarlıyoruz. MÜSİAD olarak sermayenin de ürkekliliğini dile getirmemiz gerekiyor. Sıkıntılı bölgelerde sermayeyi elde tutmak çok zor. Bunun için vatandaşımızın sağduyulu olması lazım, olup biteni çok iyi okuması lazım ve bununla beraber güven ortamını yeniden tesis etmemiz lazım diye düşünüyorum” diye konuştu. SOYSAL: “SİLAHLARIN BİRAN ÖNCE RAFA KALDIRILMASINI İSTİYORUZ” Bingöllüler olarak silahların biran önce rafa kaldırılmasını istediklerini söyleyen Bingöl Tavz Kültür Sanat ve Kalkınma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Soysal ise, “Bu bölgede yaşayan ve her şeyden önce bir insan, bir birey olarak akabinde bir STK temsilcisi olarak bu süreçten çok derin bir üzüntü duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Son zamanlarda vuku bulan olaylarda ben eminim ki Hakkari'den, Şırnak'a, Bingöl'den, Van'a, Kars'tan Edirne'ye ve Sivas iline kadar buralarda yaşayan bütün kardeş halkların hepsi muzdariptir. Bu muzdariplik son noktaya gelmiştir. İnsanların artık gırtlağına dayandı. Artık sabır kalmamıştır. Biz burada bu ülkeyi karıştırmak isteyen insanların veyahut herhangi bir ideoloji üzerinden insanlara yön vermeye çalışan insanların artık silahları susturmasını ve demokratik ortamlarda mücadele vermesini öneriyor ve tasvip ediyoruz. Şunu da vurgulamakta yarar görüyoruz; Kürt meselesi veya Çözüm süreci bu noktaya gelmemeli. Biz 3 yıl boyunca huzuru ve refahı yaşadık. Bu bölge insanı çözüm süreci ile birlikte istikrarı yaşadı, bu bölge insanı yatırımları gördü, yolları gördü, yaylalara kadar yolların asfaltlanmasını gördü, altyapıları gördü, içme sularını gördü ve bu insanlarımız Cumhuriyet tarihinden itibaren bu bölgenin hiç görmediği hizmetleri gördü. Gençlerimizin artık terörü değil, fabrikaları konuştuğunu, meslek gruplarını konuştuğunu, yani silahı değil, barut kokusunu değil de olumlu gelişmeleri konuştuğunu gördük. Bu sürecin tekrardan bozulması ve silahların tekrardan gündeme gelmesi tasvip edilir bir şey değil. Biz Bingöllüler olarak silahların biran önce rafa kaldırılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. KARASU: “ZOR GÜNLERDEN GEÇİYORUZ” Bingöl Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Kalkınma Derneği (BİN-DER) Başkanı Doğan Karasu, zor günler yaşandığını belirterek, “Zor günlerden geçiyoruz. Gidişattan Türkiye halkları adına çok endişeliyiz. Barış istiyoruz, savaş istemiyoruz. Bir tane gencimiz ölmesin, hiç bir eve ateş düşmesin” dedi. Siyaset, bürokrasi, sivil toplum örgütleri, sendikalar ve bütün toplumsal kesimler kullandıkları dile dikkat etmesi gerektiğini belirten Karasu, “Ayrıştırıcı, kışkırtıcı, kutuplaştırcı, tahkir ve takrik edici, küçümseyici, toplumsal fay hatlarını gerici dilden uzak durulmalıdır. Biri birimizi anlamaya, empati kurmaya, herkesi kendi eşitimiz olarak görmeye çalışmalıyız. Hakkı, adaleti, eşitliği, kardeşliği, toplumsal müzakereyi konuşmalıyız. Kavga ederek değil, konuşarak sorunlarımıza çare bulmalıyız. Kadim sorunlarımız var, bu kadim sorunlarımıza ortak çözümler aramalıyız” diye konuştu. KARAASLAN: “BARIŞIN KAYBEDENİ OLMAZ” Tema Bingöl Temsilciliği ve Binçev-Der Başkanı Cuma Karaaslan, barışın kaybedeni olmayacağını kaydederek, “Savaş, şiddet ve çatışma durumlarında hepimiz kaybederiz. Bir kaç gündür bir sürü insanımızı kaybettik. Savaş, şiddet, çatışma telafisi imkansız sonuçlara yol açıyor. Yazıktır, ülke adım adım iç savaşa sürükleniyor. Tüm sorunlarımızı demokratik ve barışçıl yollarla çözmeliyiz. Bin yıl da geçse bu sorunlar ancak görüşme ve müzakere ile çözülebilir” dedi. “Çatışan tarafları çatışmasızlık durumuna geçmeye, karşılıklı olarak tetikten ellerini çekmeye çağırıyoruz” diyen Karaarslan, şunları söyledi: “Tarafları, tahkim edilmiş çatışmasızlık ortamı oluşturmaya davet ediyoruz. 2012'den beri görüşüyorsunuz, konuşuyorsunuz, barışı sağlıyoruz diye topluma umut ve söz verdiniz. 24 Nisan'da Dolmabahçe Sarayında ortak mutabakat metnini topluma deklare ettiniz. Ne oldu da birden savaşmaya karar verdiniz? Eller tetikten çekilmelidir. Çözüm süreci yeniden başlamalıdır. Taraflar Dolmabahçe Mutabakatı'na geri dönmelidir. Güven artırıcı adımlar atılmalıdır, arabulucu mekanizmalar geliştirilmelidir. Üçüncü göz, izleme heyeti kurulmalıdır ve görüşmelere refakat etmelidir.” YORUM YAZIN ![]()
|
|