Barajla bin yıllık tarih yok oluyorSolhan ilçesinde Kalehan-1 HES projesi kapsamında yapımına devam edilen baraj inşaatı, civarda bulunan köylerde hem tarihi yapıları, hem de köylülerin yaşam alanlarını tehdit etmeye devam ederken, köylüler hayatlarını, doğalarını ve tarihlerini tehdit eden duruma karşı tepkili.Bingöl'ün Solhan ilçesinde Kalehan-1 HES projesi kapsamında yapımına devam edilen baraj inşaatı, civarda bulunan köylerde hem tarihi yapıları, hem de köylülerin yaşam alanlarını tehdit etmeye devam ediyor. 19 Temmuz tarihinde baraj inşaatında çalışan genç köylüler ile şantiye yetkilileri arasında gerginlik yaşanmış, gerginliğin kavgaya dönüşmesi ile birlikte gençler, şirket bünyesinde çalışan özel güvenliğinin silahlı müdahalesine ve tehdidine maruz kalmıştı. Köylüler, baraj yapımı sırasında yaşadıkları mağduriyeti ve gençlerin sıkıntıları anlattı. Kaleköy sakinlerinden Necat Altınova, baraj yapımından kendi köyleri ile birlikte Aslanbeyli ve İnandık köylerinin etkilendiğini belirterek, baraj yapımı için köylülerden görüş ve rızalarının alınmadığını söyledi. Köylerinin çok eski zamanları dayanan tarihi bir geçmişi olduğunu belirten Altınova: “En az bin yıllık geçmişi var. Sadece camimiz 480 yıllıktır. Bunun yanında zindan var, tarihi hamam ve mezarlıklar var. Biz baraj istemiyoruz. Ayrıca bu konuda şimdiye kadar hiçbir yetkili gelip bizimle görüşmedi. Ne bakan nede milletvekili, 'durumunuz ne olacak' diye sormadı” şeklinde konuştu. Köyün bir diğer sakini Ramazan Orman ise, şantiyeye başka yerlerden getirilenlerin çalıştırıldığını belirtti. “MERA ALANLARI İŞGAL EDİLDİ” Aynı köyde ikamet eden Salih Orman'da, baraj yapımı ile birlikte mera alanlarının işgal edildiğini belirterek, geçim kaynakları olan hayvancılığın artık yapılamaz duruma geldiğini ifade etti. Orman: “Eskiden köyün en az 200 büyük baş, 1000'i aşkın küçükbaş hayvanı vardı. Şimdi köyde, toplasan 20 büyükbaş hayvan bir araya getiremezsin. Meramızı işgal ettiler, hayvanlarımız telef oldu. Bir kısmını da satmak zorunda kaldık” diye konuştu. Baraj yapımları ile birlikte yaşam alanlarının giderek daraldığını ifade eden Orman: “Şimdi diyorlar ki çocuklar dağa çıkıyor. Siz buralarda çocuklara yaşam alanı bırakmıyorsunuz ki! Çocuklar dağa çıkmayıp ta ne yapsın” şeklinde konuşarak, bölgedeki ekonomik istihdam politikalarını eleştirdi. “BU GÜN HAVAYA SIKAN YARIN KAFASINA DA SIKAR” Köyden bazı gençlerin şantiyede çalıştıklarını ancak onlarında işten çıkarıldığını belirten Ayten Dinler de: “Biz bu köyde yaşıyoruz. Her gün 4-5 makine çalışıyor. Başımıza her gün toz toprak yağıyor, ne bağımız kalmış ne bahçemiz. Bir gün bu şantiyenin kapısına gelmedik. Ama şimdi hem çocuğumu işten çıkarıyorlar, hem de silah sıkıyorlar. Biz o silah yüzünde buradayız. Onun ne hakkı var çocuklarımıza silah sıkıyor. Bize diyorlar ki, 'onlara değil havaya sıktık'. Bu gün havaya sıkan, yarın kafasına da sıkar diyorum. Ben bir ana olarak nasıl kabul deyim” diye duruma tepki gösterdi. Konu ile ilgili görüşmek istediğimiz şantiye yetkilileri, görüşme talebimizi reddederek herhangi bir açıklamada bulunmadı. YORUM YAZIN
|
|