Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Bingöl Milletvekili Dr. İdris Baluken, her gün yeni bir şiddet olayı gözaltı furyasının yaşandığını söyledi.
AKP'nin baskı ve şiddeti kullandığını iddia eden Bingöl Milletvekili Baluken: “AKP hükümeti ustalık döneminde gün geçtikçe daha fazla pervasızlaşmakta ve kendisine muhalif örgütlenme gerçekleştiren tüm toplumsal kesimlere yönelik emrindeki polis ve yargı gücü ile baskı, şiddet, gözaltı ve tutuklamalar uygulamaktadır. Gün geçmiyor ki yeni bir şiddet olayı, gözaltı furyası yaşanmasın. AKP hükümeti kendisi gibi düşünmeyen demokratik hak taleplerinde bulunan tüm kesimler, başta Kürtler olmak üzere gazeteci, avukat, akademisyen, öğrenci, emekçi ve kendini muhalif olarak tanımlayan herkes AKP'nin emrindeki yargı ve polisten ya şiddet ya da gözaltı süreci yaşamaktadır. Bu noktada AKP'ye yönelik şu çağrıda bulunuyoruz. Ya diktatörlük uygulamalarından vazgeç ya da “AKP'ye Muhalefet Suçları” adı altında bir yasa çıkar! Ve muhalefetin tüm toplumsal kesimlerini bu yasa kapsamında yargıla! Kamuoyuna deklare etmek isteriz ki; dünya tarihinde hiçbir otoriter, diktatöryel yönetim aniden iş başına gelmez. İktidar hastalığının ortaya koyduğu süreçtir, otoriter uygulamaları başlatan AKP de iktidarlıktan muktedirliğe geçtikçe diktatöryel uygulamalarının daha belirgin şekilde sergilemektedir. Bu uygulamalara son örnek ise 06.06.2012 tarihinde çoğu Sağlık Emekçileri Sendikası bünyesinde çalışma yürüten öğrencilere yönelik yapılan gözaltılardır. Gözaltına alınan bu öğrenciler girdiği üniversite giriş sınavlarında Türkiye'de en yüksek puanları almış, düşünen, sorgulayan ve hep daha iyi bir dünya hayal eden öğrencilerdir. Bu baskı ve sindirme operasyonları, merkezi Ankara olmak üzere Mardin, İstanbul, Diyarbakır, Afyon ve daha birçok şehirde Üniversite Tıp Fakültesi öğrencilerine yönelik gerçekleştirilmiştir. 90'dan fazla öğrencinin ve 3 doktorun gözaltına alındığı bu baskı ve sindirme operasyonlarında SES ve TTB gibi meslek örgütleri de AKP hükümeti gibi düşünmediği için kriminalize edilip yandaş yargı yoluyla kapatılmak istenmektedir. Çünkü “ Sarı Sendikacılık” dışında hiçbir sendika veya örgütlenme istemeyen AKP, çeşitli bireysel ve toplu çıkarlar yoluyla yandaşlığa ikna edemediği muhalefeti ve kuruluşlarını yandaş basın ve emrindeki polis yoluyla kriminalize etmeye çalışmaktadır. AKP'nin istediği sendikal mücadelenin somut örneğini ise toplu sözleşme görüşmelerinde Memur-Sen pratiğiyle kısa zaman önce ortaya koymuştu. AKP zihniyeti hem sendikal mücadeleleri baltalamak ve sindirmek hem de üniversitede öğrenim gören öğrencilerin sınav dönemi gözaltısı yaparak öğrencileri öğrenim hakkından yoksun bırakmaya çalışmaktır” dedi.
‘06.06.2012 tarihinde yapılan operasyon sonucu AKP, SES ve TTB'yi kriminalize etmeye çalışmaktadır' diyen Baluken: “Oysaki kamuoyunun da çok iyi bildiği gibi SES 1990 yılında kurulmuş Sağlık alanında örgütlenen ve emeğin, alın terinin karşılığını almak, demokratik normlara uygun bir sendika yasası mücadelesini yürütmek, herkesin etkin şekilde sosyal güvenlik, iş güvenliği ve iş güvencesine sahip olması, kamu emekçilerini de kapsayan özgürlükçü, grev ve toplu sözleşmeli, ortak çalışanlar yasası, insanca çalışma ve yaşam koşulları, meslek ve özlük haklarımız, herkese ulaşılabilir, ücretsiz, etkin bir sağlık ve sosyal hizmet, yaşamın her alanında barış ve demokrasi, talepleri olan ve bu kapsamda mücadele eden bir kuruluştur. Aynı şekilde TTB de 83 bin sağlık emekçisi üye sayısıyla Türkiye halkının sağlığını korumak, geliştirmek ve herkesin kolay ulaşabileceği kaliteli ve uygun maliyetli sağlık hizmeti için çalışmak, meslek ahlakını en iyi şekilde korumak, tıp eğitiminin her alanında söz söylemek, hekimlik mesleğinin çıkarını her platformda dile getirmek, mesleğin, üyelerinin maddi, manevi haklarını korumak amacıyla halkımıza yönelik çalışmalar yürütmektedir. Dolayısıyla iki kuruluşumuz da sivil ve siyasal toplum alanının değerli bileşenleridir. Bizler, AKP'ye toplumsal muhalefeti kriminalize etme çabasından vazgeçmesini ve 90'dan fazla sayıda gözaltı yaptırdığı Sağlık Öğrencilerini derhal serbest bırakmasını öneriyoruz. Bu vesileyle, gerek toplumsal muhalefet üzerindeki baskılar gerek Sağlık Emekçileri ve örgütleri üzerindeki baskılar gerekse de AKP'nin iktidar hastalığını kınadığımızı kamuoyuna deklare ediyoruz” şeklinde konuştu.
