Bakan yılmaz hakkındaki gensoru reddedildiHalkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Balukenin yanlış kalkınma stratejisi uyguladığı gerekçesiyle Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın Yüce Divanda yargılanması talebiyle Meclise verdiği gensoru, ön görüşmelerde reddedilerek gündeme alınmadı.![]() Yılmaz, kalkınma stratejisinin yanlış olduğu gerekçesiyle hakkında HDP tarafından verilen gensoru önergesi üzerine TBMM'de yaptığı konuşmada, kalkınma politikalarının her zaman tartışılmasını diledi. Kalkınmanın ekonomik, sosyal ve çevresel boyutları olduğunu belirten Yılmaz, ekonomik boyutun refahın artırılması, sosyal boyutun refahın dengeli dağılımı, çevresel boyutun kaynakların gelecek nesillere aktarılması olduğunu söyledi. Yılmaz, bunlara dördüncü bir boyut eklenmesi görüşünde olduğunu, bunun da temel haklar ve demokrasi olduğunu söyledi. AK Parti iktidarları döneminde çok önemli gelişmeler olduğunu ifade eden Bakan Yılmaz: “Ekonomik göstergeleri çok kısaca özetleyecek olursam; kişi başına gelir AK PARTİ iktidara geldiğinde 3.500 dolar civarındaydı, en son ölçümlerimizde 10.500 dolar civarında. Millî gelirimiz, 230 milyar dolardan 800 milyar dolarlar mertebesine yükseldi. İhracatımız 36 milyar dolardan geçen yıl itibarıyla 158 milyar dolara yükseldi, AR-GE harcamalarımız arttı; bütün bunları çok detaylı anlatmak istemiyorum. Yapılan toplu konutlardan duble yollara, inşa edilen eğitim, sağlık tesislerine kadar hizmetler ortada” dedi. Gelir dağılımındaki adaletin arttıkça Gini katsayısının düştüğünü ifade eden Yılmaz: “gelir dağılımında adaletsizlik yükseldikçe Gini katsayısı da yükseliyor. Buna göre baktığımız zaman, 2002'de Gini katsayısı 0.44 iken 2013'te 0,38'e kadar gerilemiş durumda. Bu nispi olarak gelir dağılımın daha iyi hâle geldiğini gösteriyor. Geldiğimiz nokta itibarıyla baktığınızda AK Parti hem ekonomiyi büyüttü, ekmeğimizi büyüttü hem de daha adil bir şekilde dağıtılmasını sağladı. Birçok ülke bunu başaramaz, birçok ekonomik politika bunu yapamaz. Bazı ülkeler ekonomiyi büyütmekte başarılı olur, sosyal politikada başarısız olur; bazıları sosyal politikalarda iyi işler yaparlar ama ekonomiyi büyütemezler. AK Parti, ekonomiyi büyütürken sosyal adaleti iyileştiren bir performans ortaya koymuştur. Bu da takdir edilmesi gereken bir performanstır. Diğer taraftan, yine, uluslararası mukayese edilebilir yoksulluk rakamları var. Bunu, yine, satın alma gücü paritesine göre hesaplıyoruz yani cari dolara göre değil. Bütün dünyayla mukayese edilebilir satın alma gücü paritesine göre hesaplıyoruz. Buna göre baktığımızda 2002 yılında günlük ortalama harcaması 4,3 doların altında olan nüfusumuz toplan nüfusumuzun yüzde 30'undan fazlaymış. Yani 2002'de 66 milyondu Türkiye'nin nüfusu, 20 milyondan fazla insanımız günde 4 dolar 30 sentin altında bir harcamaya mahkûmdu, satın alma gücü paritesine göre. Bu rakam en son hesaplamalarımızda yüzde 2,1'e kadar gerilemiş durumda” diye konuştu “YATIRIMLARIN YÜZDE 53,2'SİNİ KOBİ'LER ÜRETİYORLAR” KOBİ politikalarıyla ilgili de bilgi veren Yılmaz, şöyle devam etti: “Bugün itibarıyla baktığınızda istihdamın yaklaşık yüzde 76'sını, katma değerin yüzde 54,5'unu, yatırımların yüzde 53,2'sini KOBİ'ler üretiyorlar. KOBİ'lere ne yapmışız? Bakın, 2008 yılında KOBİ kredileri 86 milyar TL iken, 2014 yılında 394 milyar Türk lirasına yükseltmişiz bunu. Yine aynı dönemde KOBİ kredilerinin toplam krediler içindeki payı yüzde 25,1'den, yüzde 34'6'ya çıkmış durumda. Bunu elbette daha da arttırmalıyız, bu politikalarımıza devam etmeliyiz. Yine ilk defa bizim dönemimizde bir KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı oluşturuldu ve hayata geçirildi. KOSGEB'in 2014 sonu itibarıyla 34.751 işletmeye 312 milyon Türk lirası destek sağladığını görüyoruz. Teknoloji geliştirme merkezleri, girişimcilik eğitimleri, teknogirişim sermaye destekleri gibi çeşitli programlarımız var. Ayrıca organize sanayi bölgelerimizin sayısını 162'ye çıkardık. Küçük sanayi sitelerimizin sayısını 453'e yükselttik. Teknoloji geliştirme bölgelerimizin sayısını 59'a yükselttik.” GAP EYLEM PLANI GAP kalkınma programına da değinen Yılmaz, şunları söyledi: “Bizden önceki hükûmetler döneminde baktığınızda, 2002 yılında biz devraldığımızda GAP'ın ödeneğinin toplam kamu yatırımları içinde payı yüzde 5'lere kadar gerilemişti. Biz ne yaptık? 2008'le birlikte yeni bir eylem planı ortaya koyduk ve o tarihten sonra GAP yatırımlarının toplam kamu yatırımları içindeki payı yüzde 14'lere kadar yer yer yükseldi ve çok önemli bir miktara gelmiş oldu. Burada barajları büyük oranda bitirmiş durumdayız. Neye yoğunlaştık geçtiğimiz dönemde? Ana kanallara yoğunlaştık. Barajlardan tarlaya suyu getirecek o büyük, devasa ana kanallara yoğunlaştık. Bu çerçevede ama tarla içini de ihmal etmedik. Tarla içinde 424 bin hektara kadar yükseldik. Ancak önümüzdeki dönem asıl tarla içine gireceğimiz dönem. Barajlarda su birikti, ana kanallarla büyük ovalara bunu taşıdık. Tek bir rakam söyleyeyim. 2002 yılında GAP'ın sulamalarına verilen ödenek 75 milyondu sadece, 75 milyon. 2015'te 1,2 milyar lira ödenek tahsis ettik. Bakın, 16 kat sulama ödeneğini artırdık, 16 kat. Buna bir teşekkür etmenizi beklerdik doğrusu. Ama biz halkımızın teşekkürünü önemsiyoruz. Bundan sonra da halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz.” YORUM YAZIN ![]()
|
|