BDP, pazar günü saat 12.00'da Dörtyol Saat Kulesi önünde KCK Davası'nda tutuklananlar için basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen basın açıklamasında KCK Davası'nda tutuklananların mahkemede Kürtçe savunma yapamamalarına tepki gösterildi.
BDP İl Başkanlığı binası önünden Dörtyol Saat Kulesi önüne kadar kalabalık bir grupla yürüyüş yapan partililer, burada yaptıkları açıklamanın ardından parti binası önüne kadar yürüyerek, sessiz bir şekilde dağıldılar.
Grup adına basın açıklamasını okuyan BDP İl Başkanı Yurtsever, KCK Davası'nda tutuklananların hukuksuz bir şekilde yargılandığını ifade ederek, “Yaklaşık 20 gündür Diyarbakır'da KCK Davası adı altında gerçekleşen Kürt siyasetçilerinin yargılanması ve bu yargılamada ortaya çıkan hukuksuzluk, aynı zamanda Cumhuriyet tarihi boyunca devletin Kürtlere ve Kürt sorununa bakışındaki klasik ve geleneksel politikasının bir uygulaması olmuştur. Kuşkusuz bu haksız, hukuksuz ve adaletsiz dava Kürtler için ilk değildir. Diyarbakır ve diğer Kürt illeri Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt devrimci ve siyasetçilerin adaletsizce yargılamalarına birçok kez tanık olmuştur. Uluslararası sözleşmelerden biri olan Lozan Antlaşması'nın 39. maddesinin 5.fıkrasında her halk kendi ana dilinde kendisini ifade etme beyanına sahiptir. Buna benzer güvenceler AİHM, AİHS, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi birçok uluslar arası sözleşme ve beyannamelerde açık bir şekilde geçmektedir. Ancak 18 Ekim 2010'da Diyarbakır'da başlayan KCK Davası'ndaki mahkemenin özellikle ana dilde savunmaya yönelik anti demokratik uygulamaları, tüm bu uluslararası sözleşmeleri ihlal etmiştir. Bu ihlal sadece uluslararası sözleşmeler ile sınırlı kalmayıp aynı zamanda yüzlerce yıldır beraber yaşadığı Cumhuriyet'i beraber kurduğu Kürt halkını da rencide etmiştir” dedi.
Otuz yıllık çatışma ortamı ülkemizde derin acılara neden oldu
“Otuz yıllık çatışma ortamı ülkemizde derin acılara ve toplumsal travmaya neden olduğu bir gerçekliktir” diyen Yurtsever, diyalogların bu süreci olumlu bir şekilde etkilediğini söyleyerek, “Başta Diyarbakır'daki KCK Davası'na bakan mahkeme olmak üzere, tüm devlet yetkililerinin bu süreçte daha hassas, Kürt sorununun demokratik sürece katkı sunabilecek adımlar atmalıdır. Ana dilde savunma hakkı tanınmalı ve haksız yere tutuklanan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Yürürlükte olan tek taraflı ateşkesin kalıcı olabilmesi için tüm askeri ve siyasi operasyonlara son verilmeli, müzakereler bir an önce başlamalıdır” diye konuştu.