Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, corona virüs aşısı ve PCR testi olmayan işçilerin durumuna açıklık getirdi. Bu durumdaki işçilerin telafi çalışması ve uzaktan çalışmaya yönlendirilebileceğini bildiren bakanlık, işten çıkarmanın ise, 'son çare' olarak görülmesi gerektiğini bildirdi.
Bir süre önce yapılan düzenlemeyle, Covid aşısı olmayan işçilerden zorunlu olarak haftada bir kez PCR testi istenmesinin önü açılmıştı. Ancak düzenlemeye rağmen pek çok işçi, hem aşıdan hem testten kaçındı.
Milliyet gazetesinden Mithat Yurdakul'un haberinde yer verdiği bilgiye göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca işverenlerin işçilerinden isteyeceği PCR testi ve işçilerin alması gereken önlemlerin duyurulmasından sonra pek çok uzmanın farklı görüş bildirmesi nedeniyle uygulamada sorunlar yaşandı.
Bunun üzerine işverenler, aşı yaptırmayan ve PCR testi ibraz etmeyen çalışanların iş sözleşmelerinin haklı sebep ile sona erdirilmesi veya bu kişilerin işyerlerine alınmaması durumunda çalıştırılmadıkları sürelerde ücretleri konusunda bakanlıktan görüş istedi.
HASTALIĞA YAKALANIRSA
Patronların başvurusunu mevzuat yönünden inceleyen Çalışma Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne (TOBB) bilgi verdi. işverenlerin işçilerinden isteyeceği PCR testi ve Covid-19 tedbirleri ile ilgili yazının daha önce 81 il valiliğine gönderildiğini hatırlatan bakanlık, işverenlerin Covid aşısı tamamlanmamış işçileri sağlık riskleri konusunda yazılı olarak bilgilendirmesi gerektiğini belirtti. Yazıda, bilgilendirmeye rağmen aşı olmayan işçilere Covid tanısı konmasının, sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçlarının da işverence işçilere bildirilmesi istendi.
FAZLA ÇALIŞMA SAYILMAYACAK
İş mevzuatındaki bir düzenlemenin de, “telafi çalışması” olduğuna dikkat çeken bakanlık, işverenin 4 ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabileceği bildirildi.
AZAMİ TİTİZLİK İSTENDİ
Bakanlık, bu sürelerin fazla çalışma sayılmadığını hatırlattı. Bakanlık yazısında, telafi çalışması yaptıracak işverenin; gerekçesini ve hangi tarihte çalışmaya başlanacağını işçiye bildirmesi gerektiğine işaret edildi. Bakanlık yazısında, işyerinde karşılaşabilecekleri sağlık ve güvenlik riskleri konusunda yazılı bilgilendirmeye rağmen aşı yaptırmayan veya PCR testi sunmayan etmeyen işçiler hakkında, sayılan şekillerde işlem yapılabileceği ifade edildi.
Bakanlık, iş örgütlerine uyarısında, işçilerin işsiz kalmamaları için azami titizlik gösterilmesini ve Yargıtay kararlarında da vurgulandığı şekilde, iş sözleşmesinin feshinin ise son çare olmasını istedi.
FESİH NASIL OLACAK?
Aşı ve test yaptırmayan işçilerin işten çıkarılması sorusu yöneltilen bakanlık, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerektiğini, iki ile sekiz hafta arasındaki bildirim sürelerine uymayan tarafın tazminat ödemek zorunda olduğuna dikkat çekti.
Yazıda, “işveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir” denildi. İş Kanunu'na göre iş sözleşmesi feshinin geçerli sebebe dayandırılması gerektiğine işaret eden bakanlık, aski halde fesihin sonuçları olduğunu hatırlattı.
Bakanlığın yazısında, haklı fesih şartlarına dikkat çekilerek, bu durumlarda işverenin, süreli veya süresiz iş sözleşmelerini bildirim süresinden önce feshedebileceği kaydedildi. Yazıda işçinin hastalık veya diğer nedenlerle çalışamadığı günlerde, iş veya toplu iş sözleşmesinde bu konuda bir hüküm bulunmaması halinde ücret alamayacağı hatırlatıldı.
SÖZLEŞMEYE AYAR
Aşı ve test olmayan işçiler için alternatifleri de sıralayan bakanlık, evden çalışmayı da içine alan uzaktan çalışma mevzuatına dikkat çekerek, “İş ilişkisi doğrudan uzaktan çalışma sözleşmesi ile kurulabilir veya halihazırda çalışan işçinin iş sözleşmesi, işçinin ve işverenin anlaşması halinde, uzaktan çalışma sözleşmesine dönüştürülebilir” hükmüne dikkat çekti.
İŞ KANUNU'NDA TELAFİ ÇALIŞMASI
İş Kanunu'nda “telafi çalışması”, “Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren 4 ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir” ifadesi ile anlatılıyor.
Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak şartı ile günde 3 saatten fazla olamıyor. Tatil günü telafi çalışması yasak.