Aptal mıyız?Önlem alınmazsa dünyamızı bekleyen felaketler üzerine bir film..
Franny Armstrong'un yönettiği, Pete Postletwalte'ın başrolünü oynadığı Aptallık Çağı bireysel desteklerle yapılmış en etkili bağımsız yapım olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca dünyanın pek çok ülkesinde aynı anda vizyona girerek bir dünya rekoru kırdı, ülkemizde ise Ramazan Bayramı'nın araya girmesiyle biraz gecikmeli olarak dün vizyona girdi. FRAGMAN İÇİN TIKLAYIN Greenpeace'in katkılarıyla gösterime giren film dünyanın yardım çığlıklarını duymazdan gelen insanların yaşadığı bir çağı ve sonunda pişmanlığı gözler önüne seriyor. Acil önlem alınmazsa iklim değişikliğinin yaratabileceği felâketlere dikkat çekiliyor ve gelecek nesillerin içinde yaşadığımız bu çağı nasıl adlandıracağı sorgulanıyor: 21 yüzyıl tarihe, bu felâkete izin veren insanların yaşadığı “Aptallık Çağı” olarak mı geçecek? Ömer Madra'nın Franny Armstrong ile yaptığı söyleşide Armstrong filmin amacını şöyle anlatıyor: "Aralık ayında, Kopenhag'da yapılacak iklim zirvesine kadar "İnsanlık olarak biz, evrim sürecinde gelmiş geçmiş en zeki tür müyüz, yoksa en ahmak tür mü?" bunu öğreneceğiz. Kendimizi silip süpürecek miyiz yeryüzünden, yoksa süpürmeyecek miyiz? Kopenhag'daki toplantıda kendimizi imha edecek değiliz tabii de, kendimizi kurtarma kapasitesine sahip miyiz, değil miyiz onu göreceğiz. Orada devlet başkanları, başbakanlar filan bir araya gelip, bilimin hayatta kalmamız için zorunlu olduğunu söylediği maksimum hedefler doğrultusunda önlemleri içeren bir anlaşma yapacaklar mı, bunu hep birlikte göreceğiz. Herhangi bir işaret, yeni bir bilgi falan bekliyor değiliz. Beklediğimiz ya da öğrenmek istediğimiz tek şey, siyasetin sorunu çözme kapasitesine sahip olup olmadığı. Bu gezegenin üzerinde bulunan herkesin, bu gezegenin yaşanır bir yer olmasına güvenen herkesin buradan bir beklentisi, burada oynayacağı bir rolü var. Yani, herkes, hangi ülkede yaşıyorsa o ülkedeki politikacıları sıkıştırmak, onlara alttan baskı yapmak, Kopenhag'da varacakları anlaşmanın bilimin gerekli gördüğü şartlara uyacak kadar güçlü bir anlaşma olmasını sağlamak için bastırmak durumunda. Bizim kuşağın, özünde, daha önceki kuşaklardan daha aptal ya da daha işe yaramaz olduğunu gösteren hiçbir şey yok ortada. Bizden önceki kuşakların, kendi dönemlerinin büyük sorunlarını çözmekte, mesela apartheid'ı, yani ırk ayrımcılığı rejimini sona erdirmek ya da köleliği bitirmek gibi meseleleri çözmekte başarılı olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla, bizim kuşağın ne yapması gerektiği konusunda en ufak bir şüpheye düşeceğimiz bir durum yok. Çünkü, bizden önce gelen kuşakların herhangi biri bu konu hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Bizden sonra gelecek kuşakların bir şey yapabilmeleri içinse çok geç olacak. Velhasıl, bu iş gelip bizim üstümüze kalıyor, bizim omuzlarımıza yükleniyor." Film 16 Ekim'den itibaren İstanbul Beşiktaş Kültür Merkezi'nde, 24 Ekim'de Ankara / Çankaya Belediyesi, Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde gösterilecek. İstanbul BKM - Ekim Programı 16 Ekim Cuma 17:00 17 Ekim Cumartesi 15:00 - 17:00 18 Ekim Pazar 15:00 21 Ekim Çarşamba 21:00 23 Ekim Cuma 17:00 24 Ekim Cumartesi 15:00 - 17:00 28 Ekim Çarşamba 21:00 30 Ekim Cuma 17:00 31 Ekim Cumartesi 15:00 - 17:00 Çankaya Belediyesi, Çağdaş Sanatlar Merkezi - Ekim Programı 24 Ekim Cumartesi 18:00 - 20:00 haberturk YORUM YAZIN
|
|